“Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. Parola budur!” Gazi M. K. Atatürk
Çanakkale, Türk ulusunun çekiç ile örs arasında canı, kanı pahasına edindiği bir utkudur.
 “Çanakkale’de susturamadılar; Sarıkamış’ta yok edemediler; Kurtuluş Savaşı’nda güçleri yetmedi. Bizi üfleyerek söndürmeye çalışan aymazlar bilsinler ki; her birimiz kandilin içindeki. milyonlarca fitiliz. Eksilsek bile, bu kandilin ışığı sönmez. Çünkü ışığımız namus ve şereftir. Işığımız Mustafa Kemal’dir, Türk milletidir…” Mehmet Ali Çelebi
 “Üç tür politikacı vardır: Suyu bulandıranlar, bulanık suda balık avlayanlar ve en yeteneklileri olan bulanık suda balık avlamak için suyu bulandıranlar!” Arthur Schnitzler
 “Sıradışı büyük insanlar, sıradan zekalıların yeğin zıtlığıyla karşılaşır.” Albert Einstein
 “21 Yüzyıl cahilleri, okuma yazma bilmeyenler değil; yanlış öğrendiklerinizi unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır!” Alvin Toffler
 “Atatürk gibi yetenekler ancak görünüşte ölürler. Öyle insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belirli bir dönem için de doğmazlar.” Fransız Basını
 “Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev, HAYAT!” Nusret Demiral
 “Değerli ulusuma şunu öneririm ki; bağrında yetiştirerek başına taç ettiği adamların kanındaki ve vicdanındaki asıl yeteneği çok iyi irdelemekten, bir an bile çekinmesinler…” Mustafa Kemal Atatürk
 “İnanmak istemeyeni hiçbir mantık inandıramaz!..” Cenap Şahabeddin
 “Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar!” Giordano Bruno
Dünya tarihinin akışını değiştirmiş, Çarlık Rusya’sına yardıma gidemeyen yayılmacılar  nedeniyle Ekim Devrim’i gerçekleşmiştir. Türk ulusu; dünya tarihinde, kuşatmacı orduları denize dökerek, tarihin ilk yayılmacılara karşı bağımsızlık savaşını kazanmış; ezilen uluslara, sömürgelere yol göstermiştir. Canla, kanla, bilinçle, devrimle kurulan Türkiye Cumhuriyeti; 1919’dan başlayarak 1938’e kadar, Anadolu’da yayılmacı (emperyalizm) destekli bütün karşı devrimci ayaklanmaları bastırarak, kolay lokma olmadığını herkese göstermiştir. Yayılmacılık  ise; 2023’ü göstermemek için Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, türlü düzenle ulus devleti yıkmak amacıyla, geceli gündüzlü çalışmaktadır. İyi bilmektedir ki; TSK’yi çökertmeden, Türkiye’yi parçalayamayacaktır. İşte biz Atatürkçüler / Atatürk'e gönül verenler; 18 Mart Çanakkale Utkusu’nun yıldönümünü, böyle günlerde kutlamak durumundayız.
 
18 Mart 1915; sadece Çanakkale ve Mustafa Kemal destanının başlangıç tarihi değil, aynı zamanda yüzyıllardır saldırgan batılıların diliyle düşünen, onların diline, dinine, kültürüne, tekniğine ve üstünlüğüne inanmış bir zihniyetin de yenilgisidir.
Çanakkale Utkusu işte o; bayrağı ve vatanı namus belleyip, onu korumak için toprağa girmekten korkmayan; “şehit” diyeceklerin sayısının her zaman “kelle” diyeceklerden çok olacağını bilen, ulusal belleği olan, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!” diyenin değil, “Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen gök gözlü komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyen gerçek kişiler tarafından yazıldı. Bağımsızlık, onu hak edenindir. “Ya İstiklâl, Ya Ölüm!” yürüyüşü M. Kemal Paşa’nın ilkeleri ışığında utkuyla taçlanacaktır...