Büyük İskender’e atfedilen bir hikâyedir.

            Yeni bir lider arayışında olan Friglere bir kâhin, şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmelerini söyler.

            Gelen ise yoksul bir köylüdür.

            Midas’ın babası Gordios.

            Gordios, kral ilan edildikten sonra öküz arabasını Frig Tanrısı Zeus tapınağına adar. Öküz arabasını kızılcık dallarından bir düğümle tapınağa bağlar.

            Kehanete göre, düğümü çözen kişi Asya’nın hakimi olacaktır.

            Büyük İskender Gordion’a geldiğinde (MÖ 334) düğümü çözmeye çalışır ama başaramaz. Öfke ile düğümü kılıcıyla keser.

            İskender, Pers imparatoru ve Asya’nın hakimi olur ama 33 yaşında ateşli bir hastalıktan ölür.

            Bilginler, bu ölümü İskender’in düğümü sabırla çözmek yerine, sabırsızca kesmesine bağlarlar.

            Sabırsız davranmanın böyle de uğursuz bir sonucu vardır yani.

            ****

            Bu gün Güniz Sokak’ta idik.

            Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel’in Hakka yürüyüşünün 7. Günü dolayısıyla, evinin bahçesinde güzel bir mevlid okutuldu.

            Mevlid’e ben de davetliydim, eşimle birlikte katıldım.

            Hacıbayram camii eski imamı Türkiye’nin sayılı hafızlarından olan Abdulkadir Şehidoğlu ve arkadaşlarının okuduğu Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif’le ruhlarımızı yıkadık.

            Bir yandan da merhum Demirel’i ve şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu düşündüm.

            Türkiye, bir Gordion düğümüyle düğümlenmiş adeta.

            Koalisyon görüşmeleri resmen başlamadı ama, bire bir yapılan kapalı görüşmelerden sonuç hasıl olmuyor.

            Bu düğümü çözecek İskender yok orta yerde.

            Demirel, siyasi tecrübesiyle böyle düğümleri maharetle çözdü ve ülkeyi hükümetsiz bırakmadı. MC Koalisyonlarını, sonradan Erdal İnönü ile kurduğu büyük koalisyonu hatırlayalım.

            ***

            Düğümü ilk günden MHP attı. “Onlarla yan yana gelemem” dedi. Yemin töreninde takındıkları tavır Bahçeli’yi haklı çıkardı.

            AKP-MHP koalisyonuna MHP tavanı da, tabanı da soğuk bakıyor.

            Kala kala AKP-CHP koalisyonu kaldı. Muhtemelen bu gerçekleşecek.

            Sorun, düğünü kimin çözeceğinde.

            İki aktör var. Biri Erdoğan, diğerj Davutoğlu.

            Erdoğan, düğümü erken seçimle çözmenin derdinde.

            Davutoğlu ise rengini belli etmiyor. Aslında, önüne kendini kanıtlaması için büyük bir fırsat çıkmış bulunuyor.

            Madem “Kiziroğlu Mustafa bey” oldu, o zaman alsın kılıcı eline bu düğümü kendisi çözsün.

            Nedeni basit; bu düğüm çözülmezse, Erdoğan işi başkasına havale edecek.

            Yani, Davutoğlu gidecek.

            Davutoğlu’nu burada hem kendisi, hem partisi, hem ülke açısından büyük bir sınav bekliyor.

            Üzerindeki vesayet düğümünü kılıcıyla kesmek!

            Kesebilirse hem kendini sağlama almış olur, hem ülkenin önünü açar.

            Adalet doğal akslarına oturur, dört bakan yüce divana gönderilir, Cumhurbaşkanı Anayasal sınırlarına çekilir, parlamenter rejim yeniden sıhhat bulur.

            Ve Davutoğlu bu sınavdan lider olarak çıkar.

            Davutoğlu, “gitmek mi zor, kalmak mı” noktasında duran bir figür.

            Bize göre kalmalı.

Vesayeti devirerek kalmalı!