Cumhurbaşkanı Gül'ün “siyaset yapma planım yok” sözleri ne anlama geliyor.

Bıraktı mı yani?

Bence hayır.

Geri açılıp, hedefe daha etkin bir sıçrayışla atlamak için.

Tutar mı, bunu zaman gösterir.

Gül gibi siyasetin tadına varmış, hiç beklemediği bir anda devletin tepesine tırmanmış biri siyasetten kolay kolay vaz geçer mi sanırsınız?

Eşyanın tabiatına aykırı!

Bizce durum şudur:

Erdoğan kendi planlarını yaparken,

Gül de karşı planlarını yapıyor.

“Planım yok” derken, aslında plan yapıyor.

Kulağımıza gelen söylentilere göre, Erdoğan'ın karşısında Gül cephesinde yeni bir siyasi barikat oluşuyor.

AKP içinde Erdoğan'ın son zamanlardaki söylemlerinden rahatsız olan kesimler. Bunların başında “benim de bir özgül ağırlığım var” diyen Arınç'ı unutmamak gerek.

Gül'ün yanında olabilecek isimlerin bileşkesinde bu var.

İkinci olarak cemaat.

Cemaat kesinlikle Gül'ün yanında.

Bazı işverenler...

Onlar da Gül'ün yanında vaziyet almış durumdalar.

“Üç vakte kadar bu durum daha da belirginleşir” diyenler var.

Üç yıl olmadığına göre, üç ay demek daha doğru olabilir.

Üç ayda çok şey değişebilir.

Erdoğan'ın, “terleyen Cumhurbaşkanı” modelinde yine kendisi var.

“Cumhurbaşkanı olsam bile icranın ipini bırakmam” demek istiyor.

Bu durumda Gül, yetkisiz bir Başbakan olmayı içine sindirebilir mi?

Elbette hayır!

Ya yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olup, Tayyip beyi ters köşeye yatırır,

Ya da parti genel başkanlığına oynayarak, etkin ve yetkin bir Başbakan olmanın imkânlarını arar.

Bizim Erzurum'da bir söz vardır.

Derler ki; “merek (samanlık) yandıysa başkalarına da kalmadı ya!”

Bu arada samanlık da yakılabilir.

Bu ihtimaller tutmadığı taktirde;

Sıkı durun; Tayyip beyin Başbakanı muhtemelen Efgan Ala'dır. (Bayburt formülü işletilebilirse.)

Üç dönem kuralı kaldırılırsa da Binali Yıldırım!

Tayyip bey, yönetemeyeceği birini Başbakanlığa getirmez.

Peki, Tayyip bey Cumhurbaşkanlığı'na çıkabilir mi?

Bu da kolay değil.

Tayyip beyin karşısında yüzde 55'lik bir blok var.

Bu blok konsolide olursa sürpriz bir isim Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturabilir.

Asıl soru şu:

Cumhurbaşkanını halk seçecekse, Cumhurbaşkanı adayları neyi vaad edecekler?

İcraat yetkisi olmayan bir Cumhurbaşkanı adayı halka ne söyleyebilir ki?

“Benim de Çılgın projelerim var” dese, cevap hazır “Neyle ve hangi yetkiyle?” sorusu arkasından gelir.

“Kanunları ve kararnameleri daha hızlı onaylarım” dese, ona da gülücükler hazır.

Sahi, biz bu Cumhurbaşkanını halka ne diye seçtiriyoruz?

Yeni bir çatışma alanı yaratmak için mi?

Cumhurbaşkanı ile Başbakanı hasım hale getirmek için mi?

Hay Allah, nereden nereye geldik.

Güya Gül'ü konuşuyorduk...