Kemal Derviş, Aydın Doğan‘a serveti kadar ceza kestiren Recep Tayyip Erdoğan‘ın iktidara gelmesinin önünü açmıştı.
Aydın Doğan‘ın gazetesi Hürriyet ise Kemal Derviş‘i, “Türkiye’yi krizden kurtaran adam” olarak görmeye ve göstermeye hâlâ (5 Nisan 2015) devam ediyor.
Bunu da ilginçtir ki, benim, “Kemal Derviş, Ecevit’in siyasî kâtilidir” başlıklı yazımdan sonra yapıyor.
Anlaşılan, yazımdan, Hürriyet‘in yönetimi de çok etkilenmiş… Ki, yazımı etkisizleştirmenin telaşına düşmüş…
Demek ki, Kemal Derviş ile ilgili yeni bir proje var… Hürriyet‘in, Kemal Derviş‘i yeniden ısıtmasının sebebi de bu proje ile ilgili olmalı…
 
***
Vaktiyle, Ecevit‘e hitaben, “Bırakın artık Sayın Başbakan” manşetini de Hürriyet atmıştı… Manşetin başını da Ertuğrul Özkök çekmişti…
Tarih, 1 Temmuz 2002 idi…
Seçimlere daha yaklaşık 2 yıl vardı…
İşbaşında “millî irade”nin 5 yıl için seçtiği; (başka bir ifadeyle yaklaşık 17 milyon seçmenin oy verdiği DSP, MHP ve ANAP’ın oluşturduğu) Cumhuriyet tarihinin en verimli, en uyumlu ve en uzun süreli koalisyon hükümeti vardı…
Hükümetin başında ise Bülent Ecevit…
Kriz gibi, yüzyılın iki büyük deprem felâketi gibi bazı ciddi sıkıntılar yaşanmış ama alınan önlemlerle sonunda her şey yoluna konulmuştu…
Hürriyet ve o paralelde yayın yapanlar ise, “Ecevit gitsin, falancalar gelsin” deyip duruyorlardı…
 
***
Ama o falancalar gelemedi, Recep Tayyip Erdoğan‘ın partisi AKP geldi… Sonra da özel bir seçimle Tayyip Erdoğan teşrif etti…
Eğer bu olup bitenlerden Aydın Doğan‘ın haberi yoktuysa, -ki, olmaması mümkün değil-kendisine, gazetesinin, yeni bir yanlışa alet edilmesine fırsat vermemesini, bu işten ivedilikle vazgeçmesini salık veririm.
Zira, Kemal Derviş‘in, size de bu ülkeye de hayrı olmaz. Onun hayrı, arkasındaki küresel güçleredir.
Haa, “Biz de o küresel güçlerin zaten Türkiye’deki bir parçasıyız” diyorsanız, o zaman bir şey diyemem…
 
***
Fakat şu kadarını anımsatayım ki; oyunlar, hileler, taktikler, -Kemal Derviş komplosunda olduğu gibi- bazen başka sonuçlar da doğurabiliyor.
Zaten, komplo teorileri tek plânlı hazırlanmıyor; A Plânı, B Plânı ve sair plânı olabiliyor.
Örneğin, 2002 Seçimleri öncesinde ilk plân, “troyka” plânıydı.
İçinde Ecevit ve MHP’nin olmadığı bir hükümet kurulması amaçlanmıştı…
Buna göre, ülke yönetimine; troyka dedikleri Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem getirilecekti…
O tutmayınca AKP-Tayyip Erdoğan plânı devreye sokuldu… Ve sonuç alındı…
Altının çizerek belirteyim ki, iki plânın içinde de Kemal Derviş vardı…
 
***
Benden uyarması…
Var olan servetlerinizi de yok etmek istemiyorsanız, Kemal Derviş‘lerle “kanka“laşmayın!!!
Önümüzdeki sürecin siyaset mühendisliği için suflörlük yapanlar, sizleri yine kandırabilir!
Bırakın, bu işleri!