Amansız ve imansız bir dönemden geçiyoruz. 
Planlar, ard arda devreye girerken, bazıları hala ''Paralelcilik'' sendromlarından kurtulamamış gibi görünüyorlar.. 
Oysaki işin asıl özü başkaydı.. Bunu kavramak istemeyenlerin TÜRKİYE ödettikleri bedel 37 can'dır... 
Çözüm süreci adı altında 4 senedir avutulan kürtler uyanmış ve güçlerini göstermek için sahaya inmişlerdir..  
HDP Için KOBANE sadece bir bahane idi.TÜRKIYE'YE Ve özellikle AKP ye bir ders vermek için yapılan bir plandı. Kobane kuşatması HDP için çok güzel bir bahane oluşturuyordu. Ve de tam sırasıydı. Harekete de geçtiler.. 
AKP'Yİ kapana kıstırmak için bir güç gösterisine mutlak ihtiyaçları vardı.Kendi  şartlarını AKP'YE kayıtsız şartsız kabul ettirebilmek için başka yolları yoktu.. Ya başaracaklardı yada gerçekten TÜRKİYE amansız bir iç çatışmaya doğru sürükleyeceklerdi.. Planları da takır takır işledi.. 
Ardından demeçler verildi ve kürt halkı ayaklandırıldı. Verilen demeçlerle bir nevi Kürt halkının algılama duyuları test edildi.. Teşekkür mesajları geldi. O teşekkür mesajı, onu algılayıp harekete geçen ve sokakları kan gölüne çeviren HDP sempatizanlarınaydı.  
HDP, bu son KOBANE olayları ile kendini ve arkasındaki gücüde bir nevi sınamış oldu.. 
AKP ise köşeye sıkışmış ve sırf kendi saltanatını kaybetmemek için bazı şeylerden ödün vermek zorundaydı. 
Olaylar durdu, durduruldu ama bu olayların durma sebebi AKP'nin çabası ve gücü ile değildi.. HDP'nin çağrısı ile sokaklar bir anda dağılıverdi.. 
Oysaki bunların gerçek amaçları KOBANE değildi ve gerçekten KOBANE olmuş olsa idi, bugün bu sokak olayları hala devam ederdi. Çünkü IŞİD hala KOBANE'de ve hala oradaki kürtler baskı ve zulüm altında. 
Demekki KOBANE sadece HDP'nin küçük bir oyunu ve planının bir parçası idi.
 Şimdi sıra HDP'nin 2.nci planlarında.. 
**Aptullah Öcalan serbest bırakılacaktı ve önümüzdeki bu seçim döneminde meclise MİLLETVEKİLİ olarak girecekti.. Bu hedefleniyordu.  
Peki bu süreç nasıl devam edecekti ? 
Kobane olayları KÜRTLERİN ve HDP'nin zaferi ile sonuçlanması durumunda hükumetin önüne Öcalanın serbest bırakılması yönünde bir takım öneriler götürelecekti. 
KOBANE olaylarından sonra çaresiz ve müşkül duruma düşen hükumetin de elbetteki eli kolu bağlanmış olacaktı.  
Ve HDP'NİN çözüm sürecine ilişkin önerileri, çözüm süreci oyalamacası bundan böyle ciddi olarak masaya yatırılmış olacaktı. APO'nun serbest kalması sağlanacak bu yönde ciddi bir yol arayışına gidilecekti..
 Türk Halkının tepkilerini de göz ardı edemeyen AKP, bu süreç zarfında çok çok zorlanacağa benziyordu.  
AKP Öyle bir çözüm üretmeliydi ki TÜRK halkı hiç uyanmamalıydı. 
Öyle bir yasa getirmeliydi ki herşey tamamen hukuka ve yasalara uygun ve sorunsuz bir şekilde işlemeliydi.. 
Tüm bu konular KOBANE olaylarından sonra masalarda ve şimdi çözüm beklemektedir.
--APO'NUN serbest kalması HDP'NİN kaçınılmaz ilk şartı olacaktı..  --Apo çıksa dahi PKK tasviye edilmeyecek, bir kürt gücü olarak bir yerlerde konuşlandırılacak ve her zaman hazır kıta olarak bekletilecekti. 
--Aptullah Öcalanın dışarı çıkması bu seçim dönemine yetiştirilmeye çalışılacaktı, fakat yeterli ve sağlam ortamların yaratılması sağlanacaktı. 
Seçime yetişmezse dahi seçimden sonra mutlaka bir sonuç elde edilmeye çalışılacaktı..
--Doğu illerinde AKP veya HDP nin galibiyeti ile sonuçlanmış bir kaç ilde seçimler iptal edilecek ve APTULLAH ÖCALAN'IN milletvekili olabilmesi için bu illerde daha önce hazırlanmış olan plan doğrultusunda tekrar böyle bir olanak sağlanmış olacaktı. 
Velhasıl herşey düşünülmüş.  
Peki 37 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, şehirlerimizin yağmalanmasına, şehitlerimizin kanının akmasına göz yumanlara ne demeli ? 
Hani neredesiniz Devletin savcıları ? Bu demeçleri vererek insanları sokağa dökenler hakkında neden işlemler yapılmıyor ? Milletvekillikleri ve dokunulmazlıkları neden düşürülmüyor ? 
Bu demeçleri verenler, eğer ki bir başka vatandaşımız olsaydı herhalde ömür boyu kodeslerden çıkamazlardı. 
Ve üstelik İçişleri Bakanı Efkan Ala'da bu olayları tırmandıran bir başka demeçzade bakanımızdır.. 
Hani eskiden korkusuz, hukuk çerçevesinde hareket eden savcılarımız vardı, ne oldu onlara ! 
Evet, hepsi emekli oldu ve adeta TÜRKİYE hukuksuzluğa gömüldü..  
Tüm bu yaşanan olaylar AK Partinin de kapatılması için de yeterli sebep oluşturduğu kanaatindeyim... 
Hani bir zamanlar leyla zana ve ekibini de aldınız, kodeslere tıktınız ve ne oldu ? Hepsi dut yemiş bülbüle döndü değilmi ? 
Bunlara neden ses çıkartılamıyor anlamış değilim.. 
Çözümsüzlükten yana değiliz Çözüm olmalı, çözüm sürecini destekliyoruz ama bilinçsiz ve tek taraflı düşünen insanlarla bir çözüme gidilmesi sakıncalıdır. 
Doğudaki yükü, Batıdaki vatandaş sırtlamamalıdır. Herkes hakkına ve payına düşene razı olmalıdır. 
Ve Türkiye şunu bilmelidir ki ; Aptullah Öcalan kodesten çıkarda başımıza vekil olursa yandınız demektir.. 
Türk halkı buna asla izin vermeyecektir..  
Saygı ve sevgilerimle ..Mehti SARAÇ