“Mucize” diye sunulan Türkiye ekonomisini meğer Yasin-El Kadı ayakta tutuyormuş.

            “Dostum” diye sahip çıkılması bundanmış demek ki.

            Bunu, takma adı (BİSİMİT) olan birinin AKP teşkilâtlarına gönderip halka anlatılmasını istediği bir mailden öğreniyoruz.

            Kasetler montajdı, değildi tartışması yapılırken gönderilmiş anlaşılan.

            Önce “montaj”ı tarif ederek söze başlıyor  BİSİMİT:

            “Montaj demek başkasına ait sesin kullanılması demek değildir. Montaj demek, bir ses kaydından bazı bölümleri çıkarmak veya başka ses kaydı ile birleştirmek demektir.”

            “Bu bağlamda Recep Tayip Erdoğan’ın ses tape’leri Ağrı Dağı kadar gerçektir.”

            “Ancak!” dedikten sonra ekliyor:

            “Gerçektir dediğimde bazılarının zil takıp oynamak istediğini, bazılarının yuh dediğini, bazılarının hadi canım sende mi BİSİMİT? dediğini hisseder gibiyim.”

            Ve tezinin arka planını anlatıyor:

            “Ey Türk Milleti, hiç düşündün mü söylesene?” sorusuyla.

            Türkiye’yi kastederek diyor ki “bu ülke petrol satmaz, maden satmaz, altın-elmas çıkarmaz, elektronik satmaz, araç üretmez, turizmden başka hiçbir dış geliri yoktur. Bu ülkenin hatta ithalat-ihracat dengesi bile bozuktur. Kıymeti üzerinden hesap yapıldığında bu ülkeye giren mal, çıkan maldan daha fazladır.”

            Buna rağmen Amerika’dan, Avrupa’dan, Çin’den, Japonya’dan fazla yatırımı nasıl oluyor da yapıyormuş.

            İşte zurnanın zırt dediği yer burası!

            Yasin El Kadı gibi iş adamları, kayıt dışı olan paraları Erdoğan’a teslim etmişler de ondan!

            Erdoğan, yakın çevresini kullanarak bu paraları kullanana dek muhafaza etmek zorundaymış.

            Yani, demek istiyor ki kutularda, kasalarda saklanıp, makinelerle sayılan “sıfırlayın” talimatıyla gece yarısı başka yerlere taşınan, kalanıyla villa satın alınan paralar bu paralarmış!

            Bu yüzden Merkez Bankası’nda bile casuslar kol gezmiş. Türkiye’deki dolar miktarını öğrenip ABD’ye bildirmek için.

            Paralar Merkez Bankası’nda bile güvende olamazmış!

            Çünkü bu paralar devletin parası değilmiş!

            Bu paranın miktarı öyle 1 milyar dolar filan da değilmiş. Aslında Erdoğan’ın sakladığı para 100 milyar dolara yakın bir paraymış. Ve bu paralar nakit olarak bir çok yerde sır gibi saklanıyormuş! Bu paraların miktarını bilen kişi bir elin parmakları kadarmış!

            Bu gerçekleri Başbakan, işgal ettiği makam itibarı ile dile getiremediği için, BİSİMİT durumdan vazife çıkarıp kendisi açıklamış.

            Sözünü ettiği gerçekleri halkın dillendirmesini “Bizi aşağılayan hain köpeklere cevabını verin” tembihiyle istiyor.

            “Bu para devletin geliri değil, aksine devlete Recep Tayip Erdoğan’ın kendi itibarı ile kattığı ek gelirdir.”

            Yazısını şöyle bitiriyor BİSİMİT:

            “100 tane de kaset çıksa bilin ki Başbakan bir hırsız değil, aksine bu ülkeye dışarıdan para getirmiş, kaybetmeye tahammülümüz olmayacağı tek liderdir.”

            Unutmadan; BİSİMT’in şu özünü de aktaralım:

            “Ak Parti iktidar olduktan sonra Türkiye’ye yapılan yatırımların yüzde 5’inin bile halktan alınan vergilerle yapılamayacağını düşünen  bir tane Allah’ın kulu oldu mu? (İngiltere, Amerika, İsrail haricinde)”

            Harikasın BİSİMİT.

            Ekonominin perişan halini, ülkemizin buna rağmen Yasin El Kadi’ların parasıyla nasıl düzlüğe çıkarıldığını senden öğrenmiş olduk.

            Bilmiyorduk valla!