Merve Kavakçı, 18 Nisan 1999 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge dördüncü sıradan Fazilet Partisi (FP) milletvekili adayı oldu.
Başörtüsüyle Merve Kavakçı, o dönemde Yüksek Seçim Kurulu'nun izniyle aday olabildi, seçim sonrasında da gerekli oyu alarak, mazbatasını almıştı. Kavakçı, vekil statüsünü resmen kazandıktan sonra, TBMM'ye kaydoldu. 
*
1999 seçimlerinde iki başörtülü kadın aday TBMM'ye girmeye hak kazanmıştı; MHP'den Nesrin Ünal ve Fazilet Partisi'nden Merve Kavakçı.
*
3 Mayıs 1999'da TBMM'deki yemin töreninde, yemin sırası Kavakçı'dan önce olan MHP'li başörtülü milletvekili Nesrin Ünal, başını açarak yemin etti ve Genel Kurul'dan büyük alkış aldı. Kavakçı ise, yemin töreninin ortasında Meclis Genel Kurul Salonu'na başörtüsüyle girdi. FP sıralarından Kavakçı'nın salona girişi sırasında alkış koparken, DSP'li vekiller ise ellerini sıra kapaklarına vurarak protesto ettiler. MHP, ANAP ve DYP'liler ise olaya seyirci kalmayı tercih etti.
*
Bu duruma, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk bizzat müdahale etti. Üçlü, kürsüye giderek oturumu yöneten geçici başkan Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Ancak Septioğlu, Bakan Türk'ün, 'Laik Cumhuriyete yakışmıyor' uyarısına 'Laiklik Cumhuriyetle ne alakası var' diyerek Kavakçı'yı dışarı çıkarma eğilimi göstermedi.
*
Başbakan Ecevit "usül konuşması" yapma talebinde bulundu. Ecevit, elinde daha önce hazırladığı bir metinden şunları okudu:
'Türkiye'de özel yaşamda kadınların giyim -kuşamına başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz'
DSP'liler de kürsü etrafında toplanarak alkışla 'Dışarı' diye tempo tutmaya başladı. Ancak sonuçta, Kavakçı yemin etmeden Genel Kurul salonundan ayrıldı.
*
Kavakçı o gün yemin edemedi ama resmen "seçilmiş milletvekili" statüsü de devam etti. Bu arada, Kavakçı'nın 5 Mart 1999 tarihinde yemin ederek ABD vatandaşı olduğu bahanesiyle, Kavakçı'nın dokunulmazlığı kaldırıldı ve Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Böylece milletvekilliği de resmen düşmüş oldu.
*
Ben de değişik zamanlarda değişik yerlerde yazılar yazdım. İşte aşağıda yazdığım yazılardan satırlar:
Merve Hanımı "dışarı dışarı" diye onu dışarı çıkaranlar şimdi dışarıda. Merve hanım kardeşimiz onların yanında değil içeride mecliste olmalı. Bu da Ak Parti'nin görevi. Eğer milletvekili yapılmaz ise tabi ki söyleyeceklerimiz olacak. Bekliyoruz.
Ayrıca Merve Hanımın milletvekilliği haklarını Ak Parti vermediği için kırgın ve üzgünüm. En kısa zamanda düzeltmeliler.
Ben "MERVE İÇERİ" başlıklı köşe yazısı bile yazdım. Bu da Ak Parti'nin Merve Kavakçı'yı milletvekili yapmasıyla olacak. Yapmazlarsa taraf olarak çok üzülürüz. O tüm tesettürlüler adına çok eziyet çekti ve bu konunun lideri.
*
27 Şubat 2015 Cumartesi günü; Antalya’da temayül yoklaması vardı. A. Adayları arasında tanıdığım İrfan Şavik kardeşimin yanında olmak için salona gittim. 
Salonu gözlemlemeye çalıştım. Temayülün, gayet sakin demokratik bir ortamda yapıldığını gördüm. Oy verme sürecinde, aday adayların kendilerini tanıtım broşürlerini inceleme fırsatı buldum. Yanlış hatırlamıyorsam, 140’ın üzerinde A. Adayı vardı. Bunlardan bazıları ile birebir görüştüm. Ve bir şekilde, bir yerlerden tanıdıklarım vardı. Bunlardan birisi de Yrd. Doç. Dr. Serap KADIOĞLU. 
*
Ak Parti’den, seçilebilecek yerden, kadın adayların olacağının hesabını yaparak, 14 tane milletvekili olan Antalya’da da seçilecek yerden, gönlümüzdeki erkek adayların yanında, inşallah Serap Kadıoğlu da olur.
Yukardaki Merve Kavakçı ile ilgili yazdıklarımda tesettürlülerin temsilcisi ilk ve tek olarak, Kavakçı olmalıydı. Ancak, aday adayı değil. Özellikle kendisinin istemediğini düşünüyorum. Yoksa istese Ak Parti aday yapardı sanıyorum.
*
Denizli’de öğretmenlik yaptığımda, İmam Hatip Lisesi kız öğrencilerinin başörtülerinden dolayı okula alınmayıp, çocukların ne yapalım hocam, diyerek göz yaşı döktüklerini hiç unutamıyorum. Serap Hanım kızımız da bunlardan biri olduğunu gördüm. 
Serap Hanım, 1978 Antalya doğumlu. Antalya İmam Hatip ve Isparta SDÜ İlahiyat mezunu. Konuştuğumda Denizli’deki öğrencilerimin yaşadığı olumsuzlukları yaşadığını söyledi.
“AB Sürecinde Türkiye’deki Siyasi Partilerin Tutumları (Milli Nizam Partisi’nden Ak Parti’ye)” teziyle Din Sosyolojisi dalında yüksek lisansını tamamlamış. Aynı dalda Marmara Üniversitesi’nde doktora yapmış. 
Milli Eğitimde görev aldığı halde başörtüsü yasağından dolayı istifa edip ayrılmak zorunda kalmış. Kendisi, başörtüsü yasağı kalkınca üniversitede öğretim üyeliğine başladım diyor. 
*
Antalya’da, Nesrin Ünal seçilmişti. Kürsüye çıkarken başındaki örtüyü boynuna indirerek yemin etti ve milletvekili oldu. Merve Kavakçı’ya seyredildi. Şimdi de Antalya’dan Serap Kadıoğlu, başörtülü, TBMM’de yemin ediyor ve milletvekili oluyor. Neden olmasın. Allah yardımcınız olsun Serap Hanım kızımız. Dua. İnşallah sıralama sonrası nasip olursa ve sıralamada olursa, sevgili kardeşim, İrfan Şavik’ten de bahsedeceğim. Hoş kalın. İ. Kadıoğlu Mart 2015.