Ne güzel demiş Mevlana:
“Bak dostum; körden değil nankörden, yüzsüzden değil ikiyüzlüden, tipi bozuktan değil sütü bozuktan kork.”
***
Kör; görme yeteneği kalmamış ya da olmayan, görmez olmuş. Yeterli olmayan; sonuçları sezme ve kavrama gücü, dikkati olmayan. Aydınlığı az olan; duyarlılığını yitirmiş gibi değişik tarifleri var “kör”ün.
***
Nankörlük, kendisine yapılan iyiliği bilmemek, fark etmemek, inkar etmek ve dikkate almayıp iyiliği yapana karşı kötülük yapabilme davranışıdır.  Bu davranışların sahibine de nankör insan denir.
***
Nankör kelimesi kediler için de çokça kullanılır. Genelde kedilerin sahipleri vardır, her türlü ihtiyacı evdeki insanlar tarafından karşılanır. Kuyruğuna kaza ile basıldığında hiç tereddüt etmeden, sahibimdir bana bakıyor demez tırmalar. Yani kedide ahde vefa yoktur. Yapılanları unutmaya, ahde vefa olmamaya nankörlük denir. 
***
Kedi nankör de, insan değil mi? Verilen nimetlerin şükrünü eda ediyor mu? Her türlü nimetleri veren, yaratıcısını tanıyor mu? Ahde vefa biliyor mu? Sözüm tüm insanlara değil tabi ki; dünyaya gelmesine, her türlü yiyecek nimetlerini veren yaratıcısını tanıyıp şükreden, O’na teşekkür edenlere nankör denemez.
***
Yüzsüz, utanması, sıkılması olmayan insana denir.
İkiyüzlülük, özü sözü bir olmayan. İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, riya. Riyakarlık. İnsanın çevresindeki dalkavuklar, menfaatçiler ikiyüzlü insanlardır. Bu insanların menfaati bittiği anda uzaklaşırlar; başka bir limana sığınırlar. İkiyüzlü insanlar yalan da söylerler.
***
Tip; ilgi çekici, değişik. Şekil olarak değişik olmayan insanlara ya da normal alışılmışın dışında görünümü olan insanlara da biz tipsiz deriz.
***
Sütü bozuk; mayası bozuk, kötü soydan gelen ve ahlaksızlık eden kimse. Aynı zamanda bu deyim, şahsi kötülüğünün nedenleri arasında ailesinin de aynı bozukluğu taşımasını ifade eden bir deyimdir. Bazı insanların kötü davranışları sadece kendilerini ilgilendirir ama bazı insanların davranışları ise ailesini de ilgilendirir. Kötü soydan gelmek bununla ilgilidir.
***
Evlenilecek kişide, güzellik, zenginlik aranır ve soyu sopuna bakılır denmesi de sütü bozukluğun içerisindeki, kötü soydan gelmeyle ilgilidir.
Kısaca, körden, yüzsüzden, tipi bozuktan değil; nankör, ikiyüzlü ve sütü bozuk insanlardan uzak durmalıyız. Burada tercih etme var tabi.
***
İyilik; karşılık beklenilmeden edilen yardım.
Nankörlük ise yapılan iyiliği yardımı bilmemek. İyiliği unutan insana da nankör insan denir. İyiliği bilmemek, iyiliği unutmak nankörlüğün ta kendisidir.
***
“Nimetlerin gerçek sahibi, yani Allah’ı dil ile ve kalp ile övmek demek olan şükran, müminler için büyük bir kulluk vazifesidir. Şükür, Cennet’e girmenin anahtarı. Küfür ve nankörlük ise, Cehennem’e giriş belgesidir. Şükretmemek
ahmakça bir nankörlüktür.”
***
Dindar olan kişiler kendinden üstün olanlara bakıp tabi olmak, dünya nimetlerinde kendinden aşağıda olanlara bakıp, kendine verilen üstünlüğe hamt edenleri Allah şükredici olarak yazar. (Tirmizi, Kıyamet)
Nefsi terbiye olmamış insanın bu durumu Kur’anı Kerim’de şöyle ifade edilir: “Gerçekten insan, Rabbine karşı çok nankördür. Kendisi de buna şahittir. (el- Adiyat, 6,7)
“Eğer şükrederseniz, nimetlerimi daha da arttırırım; ama nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki, azabım pek şiddetlidir.” (İbrahim,7)
***
“Nankörlük veya küfran-ı nimet, kişinin kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmemesidir.”
***
İnsanın en büyük nankörlüğü Allah’a karşıdır. Nitekim, Allah’ın mülkünde yaşayıp nimetleri ile beslenmiş olduğu halde, O unutulmaktadır. Bildiği halde bilmiyormuş gibi davranıp, sofranın gerçek sahibine nankörlük etmek, insani iyi huyların ve iyiliklerin bittiği andır.
***
Nankör fertlerin oluşturdukları toplumlar ve onların sınırsız azgınlıkları, tarihin ibret sayfalarını dolduran milletlerin yok olmasına sebep olmuştur, kendilerinin ve kavimlerinin helakini hazırlamışlardır.
***
TİLKİ YILAN HİKAYESİ
Bu hikayeyi aslında herkes bilir ama konumuza bir miktar uygun olması dolayısıyla bir kez daha karşınıza getirmek istedim. Bizlere ibret olacak bir hikaye.
Bir tilki ırmak kenarında karşıya yüzerek uygun en kısa yoldan nasıl geçebilirim derin düşünceleri içerisinde iken yılana rastlar. Yılan da karşıya geçmek istemektedir. Dost görüntülü güler bir yüzle, yılan tilkiden yardım ister.
***
Tilki; “Yılan kardeş, ikimizin gayesi de aynı, ikimiz de karşıya geçmek istiyoruz, sarıl boynuma yüzerek karşıya geçelim” der ve yılan tilkinin boynuna sarılır, ırmağa atlayıp yüzmeye başlarlar. Yılan bu ya, karşı kıyıya yaklaştıklarında yılan tilkinin boğazını sıkmaya ve boğmaya yeltenir. Nefesi kesilen tilki neden yaptığını sorunca:
Yılan; “tilki kardeş, benim cibilliyetim böyledir. Ben yılanım. Karakterimin gereğini yapıyorum. Ben kişiyi boğmak için boğazına dolanırım.” Der ve beraber boğulmak pahasına tilkinin boğazını sıkmaya devam eder.
Tilki; “anlaşıldı beni boğmaya kararlısın, helalleşelim bari, ölmeden uzat da dostumun gül yüzünü göreyim, vedalaşalım” der.
Yılan, gözü dönmüş, küstahlık ve şımarıklık içinde, ahmakça başını uzatıp tilkiye baktığı anda, atik bir hareketle kurnaz tilki yılanı başından ısırır öldürmeden hızlı bir şekilde ırmak kenarına düz bir şekilde uzatıp şöyle der:
Dost dediğin, işte böyle olmalıdır. İyilik yapana kötülük yapmak; nankörlüktür.
Nan: Ekmek demektir. Kör de görmeyen.
Nan-Kör: Ekmek körü demek oluyor. Yani yediği ekmeği inkar eden.
Yediğin yemeği veren insanın elini tırmalayan kedi gibi olmamak temennisiyle.
NANKÖRLÜKLE İLGİLİ SÖZLER 
İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür (Mevlana): (Elde edemediklerin için çıldırırsın, elde ettiklerindeki elde ediş zorluklarını unutursun.)
Hava biraz soğusun, gölge veren ağacı unutursun (Japon atasözü): (Gölgesine sığındığını unutma, nankörlük etmiş olursun.)
***
Nankörlük sevginin mezarıdır (La Rochefoucauld): (Nankör insan, vereceği ve alacağı sevgiyi mezara koymuş, onu öldürmüş demektir.)
***
Nankörlük, gururun kızıdır (Cervantes): (Gurur; nankör doğurandır.)
***
Nankör insan her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir(Oscar Wilde): (Değerlerimizden asla vazgeçmeyelim; değerlerimizi bilmemek nankörlüktür.)
***
Duvar yapıldıktan sonra duvarcı unutulur (Çin atasözü): (Nankörlük yapma; yapılanları unutma.)
***
Nasıl bir at, üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa, insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz (Shakespeare): (Elindeki nimetleri verene teşekkür et; şükret)
***
İnsanlar kırmızı bir güle doğru koşarken çoğu zaman ayaklarının altında ezilen kır çiçeklerinden habersizdirler. (Nankör ezer. Tek hedefi kırmızıdır.)
Hoş kalın. Mayıs 2016. Antalya. İsmet Kadıoğlu.