(Yazıma hekim olmadığımı belirterek başlamak istiyorum)
Değerli arkadaşlar, özellikle de medyada tanıdık yüzler bitkilerin insan sağlığı üzerine etkileri konusunda öyle açıklamalar yapıyorlar ki bir hocamızın söylediği bir diğer hocamızın söyledikleriyle uyum göstermiyor.
Yıllarca ıspanağın demir deposu olduğu yolunda açıklamalar yapıldı, bir gün ıspanağın sanıldığı kadar demir içermediği ortaya konuldu. Sarımsak, soğan, yer elması, brokoli, v.b vb. 
Değerli arkadaşlar insan vücudunda binlerce kimyasal tepkime gerçekleşir, bu tepkimelerin vücut sıcaklığında gerçekleşmesi için binlerce enzime, enzimleri oluşturan vitamin ve minerallere ihtiyaç vardır.
METABOLİZMA FAALİYETLERİMİZİN DÜZENLİ YÜRÜMESİ İÇİN  iki önemli ayrıntıya dikkat etmek gerekir. Bunlardan birincisi ilgili salgı sisteminin çalışması için merkezi sinir sisteminin salgı bezlerine salgı üretmesi için emir vermesi gerekir. Normalde insan vücudu doğuştan metaboizma faaliyetlerini HATASIZ, eksiksiz yürütmeye programlıdır. Ancak, beyin eğer bir noktaya odaklanırsa bütün enerjisini belli sinir hücrelerini eşleştirmeye harcar, salgı sistemlerinden gelen uyarılara geri dönüş yapamaz. Bunun sonucunda da salgı bezleri salgı üretmez. Besin zinciri tamamlanamaz. FAZLA KİLOLAR, ŞEKER HASTALIĞI, TANSİYON, PROSTAT v.b. gibi pek çok rahatsızlığın temelinde salgı bezlerinin çalışmaması, ya da besin zincirinin tamamlanamaması yatmaktadır.
İkinci önemli nokta ise salgı  bezinin ihtiyacı olan vitaminlerin ve minerallerin olmayışından kaynaklı olabilir.
İNSAN BEDENİ İHTİYACI OLAN TÜM KİMYASALLARI ÜRETECEK YETENEKTEDİR. 
Bütün besinler kendi içlerinde denge içerisindedirler. Bugün besinleri bütün olarak tüketmemek gibi bir alışkanlığımız bulunmaktadır. Nar ya da portakal kabuğuyla yenilir mi? Bazılarına göre yenilmez. Bana göre yenilir. Geçtiğimiz günlerde nar kabuğunun besin maddeleri yönüyle tanelerinden daha değerli olduğu yönünde açıklamalar paylaşıldı. 
Bugün bünyesinde mineral ya da vitamin eksikliği yaşayanların sorununun kaynağı besinleri dengesiz tüketmelerinden kaynaklıdır. 
Bundan başka vücudumuzda gerçekleşmesi gereken tüm metabolizma faaliyetleri için gerekli olan enzim sayısı 3.000 iken bizim vücudumuzda ortalama 600 çeşit enzim bulunmaktadır. Yani yaşam performansımız %20 kadardır. Buna bir de besinleri dengesiz tüketmeyi eklersek en küçük bir eksik bağışıklık sistemlerimizin çöküşünü tetiklemektedir. 
Özetle, beyinle beden arasındaki koordinasyonun sağlanması ( beyinden salgı sistemine geri dönüşlerin sağlanması), metabolizma faaliyetlerimizi tamamlayacak besin çeşitlemesi yaparak beslenilmesi gerekmektedir.
Bir ya da birkaç çeşit besinle bağışıklık sistemi belki etkin hale getirilebilir ancak, en küçük eksiklikte sistemler çöker. Besinler bütün tüketilmelidir.
Sağlıkla ilgili bir sorun yaşadığınızda bundan bin yıl önce atalarımız nasıl yaşarlardı sorusuna alacağınız cevap sağlıklı yaşamak için size ışık tutacaktır. 
Besinleri bütün (kendi içerisinde dengeli) tüketirseniz, çeşitlendirirseniz, takıntı yapmazsanız sağlıklı yaşarsınız....
Sağlıcakla kalın...