15 YILLIK “MACİT ÖZCAN” DÖNEMİ… 
 VE YOKLUĞUNDA YAPILAN BİR GARİP SAVUNMA
Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kocamaz 65 gündür görevde.
Bu kısa zaman içerisinde bilinen, gözle görünen ya da yeterince fark 
edilemeyen birçok hizmeti var. Ayrıca 15 yıllık Özcan döneminin son 
bir yılını mercek altına alıp, bu kısa zamanda ulaştığı usulsüzlükleri ve 
haksız ödemeleri açıklama cesaretinde bulundu.
CHP İl Başkanı Akar ise, iddialara karşı bir basın açıklaması yapıyor; 
Özcan’ı ve Büyükşehir Belediyesi’ni savunuyor.
Sn. Kocamaz Belediye’deki son durumu ve yapılan bir yıllık 
usulsüzlükleri açıklayan bir basın toplantısı daha yapıyor; ayrıntılı 
bilgiler ve belgeler veriyor. Bu basın açıklamasından sonra da 
Akar, ikinci bir basın toplantısı yapıyor ve yeniden özellikle Özcan’ı 
savunmaya çalışıyor.
Ama Özcan hala ortada yok… 
15 yıl bu kentte Belediye Başkanlığı yapacaksın ve devir teslim 
törenine dahi katılmayacaksın.
İki ay ortaya çıkmayacaksın. Suçlamalara cevap vermeyeceksin.
Belediye ile ilgili olumlu olumsuz hiçbir şey söylemeyeceksin.
Bu nasıl bir Mersin’i sevmek; nasıl Mersin’i barış ve hoşgörü kenti 
yaptığı iddiasının arkasında durabilmek?
Tabii Akar’ın Özcan’ı savunması bir başka garabet örneği... 
Seçim yenilgisinden sonra tıpkı Ak Parti İl Başkanı gibi istifa 
etmemekte direnen Akar hala Özcan’ı savunarak ve Mersin’in ne 
kadar gelişmiş bir kent olduğunu söyleyerek kendi durumunu daha da 
zorlaştırıyor.
Ak Parti İl Başkanı da 56 gün istifa etmemekte direndi. Bu direnmenin 
sonunda kendisini, partisini, yönetimini büyük ölçüde yıprattı. 
İlk gün istifa etse, şimdiye kadar konu unutulurdu, kendisi de onurlu 
bir davranışta bulunmuş olur, saygı görürdü. 
Salt 56 gün direndi, Akar 65. gününü doldurdu. 
Akar şöyle başlıyor basın toplantısında sözlerine;
“Mersin’de % 32 oy oranıyla iktidara geldiğini, Mersin’de % 100’ün 
Belediye Başkanı olacağını söyleyen Kocamaz, saçma sapan basın 
bülteninde Mersin’in talan edildiğini söylemiştir. Mersin’i kim talan 
etmiştir, neyi talan etmiştir, nasıl talan etmiştir. Elinizde belge 
var mıdır? Elinizde belge varsa, savcılığa intikal ettirdiniz mi? Eğer 
elinizde belge yoksa insanları yok yere neden suçluyorsunuz? Sürekli 
olarak denetim geçiren, Sayıştay kontrolünde olan Türkiye’nin 
en başarılı belediyelerinin başında gelen Mersin Büyükşehir 
Belediyesi’ni önceki dönemde kötü gösterme gayretiniz nedendir? 
Bu Mersin Büyükşehir Belediyesi sizden önce o kadar başarılıdır ki; 
siz dahi vermiş olduğunuz bilboard reklamlarında Mersin’in Fuarlar 
ve Festivaller şehri olduğunu yazıyorsunuz. Tabii ki Mersin aynı 
zamanda sporun, kültürler arası diyalogun, sanatın, kardeşliğin, 
barışın da şehridir.”
Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. 
Acaba yanlış mı okudum ? diye bir daha okuyorum; sonra acaba 
başka bir ilden mi söz ediyor? diye bir kez daha okuyorum ve adeta 
kendimden şüphe duyuyorum.
Arkasından da Sn. Kocamaz’ın Tarsus Başkanlığını eleştiriyor.
Sn. Kocamaz’ı bazı yazılarımda ben de eleştirdim. Tarsus’ta 
bulunduğum dönemde bazı eleştirilerim oldu. Ama bizi şu an 
Tarsus’un geçmişi ilgilendirmiyor. O Tarsusluların sorunu. 
Biz Mersin ile ilgileniyoruz. 
Sn. Kocamaz yeni bir başlangıç yapmıştır, yeni bir görevdedir. 
Bizi son iki aydır yaptıkları ilgilendirmektedir. Ona dönük eleştiri ve 
övgü için bir süre vermek gerekir. Bu süre de iki ay değildir. 
Ve şikâyet ettiğimiz 15 yılın biriken tüm olumsuzluklarının çözülmesi 
ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını iki ayda isteme adaletsizliğinde 
bulunmamalıyız. 
Verdiğimiz yeterli sürenin sonunda eleştirmeye başlayabiliriz ama 
partizanlık, adam kayırma, haksız suçlama yapmadan; suçluları 
savunmadan, adalet ve vicdan ölçüsünde… 
Akar bu sefer de 11.300 tl. maaş alan çaycıyı savunuyor. 36 yıl 
çalıştığını söylüyor. Herhalde çevremizde 40 yıldır çalışan ve hala 
asgari ücretle yaşamaya çalışan yüzlerce insan vardır.
Gariptir ki savunurken, savunduğu her konuda daha fazla batarak, 
eleştirilerin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.
CHP yöneticilerinin Belediyede çalışmaları içinde bakın ne diyor;
“Cumhuriyet Halk Partisi’nde yönetici ya da üye olanların, her 
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Türkiye’nin her yerinde 
buldukları işte herkes gibi çalışma hakları vardır. Her Türkiye 
Cumhuriyeti vatandaşı gibi alın terini döktüğü gibi karşılığını 
da tabii ki alacaktır. Mersin’de bu kadar yoğun halkın teveccüh 
ettiği bir partinin, altı yöneticisinin Mersin Belediyesi’nde çalışıyor 
olmasının rahatsızlığı nedir sakıncası nedir ?
Burada maalesef birkaç süslü, kusur örtücü söz kullansa da iddiayı 
kabul etmiş oluyor.
Hala Sn. Kocamaz’ın teşekkür ilanlarında üç hilal kullandığını 
eleştiriyor. Bunu ilk eleştirenlerden bir ben oldum. Sn. Kocamaz bunu 
hemen değiştirdi ve düzeltti. Eğer bir kişi hata yapıyor ve eleştirilince 
de bunu hemen düzeltiyorsa, o zaman bunu hala eşelemek, kötü 
niyet göstergesidir. 
Yine Akar faturaların maliye bakanlığından tasdikli belgeler olduğunu 
söylüyor. Yani günlerdir tekrar tekrar söylenen “faturalı, usulüne 
uydurulmuş usulsüzlükler” sözünü doğruluyor denilebilir.
Akar devamla şunları söylüyor;
Geldiğiniz günlerde, nerdeyse tüm park bahçeler personelini 
yol kenarlarında parklarda çalıştırarak, çalışıyor imajı vermeye 
çalıştınız, ama iki ayın içerisinde size teslim edilen o güzelim 
Mersin’in her yerini pislik götürmeye başladı. Geldiğinizde 
Belediyeciliği çok iyi bildiğinizi iddia ettiniz, ama sinekleri larva 
döneminde yok edemediniz. Şimdi o sinekler, uçar döneme geldi, 
sinekle mücadeleyi de kaçırdınız. Bu yıl bütün Mersinliler hem de 
Bütünşehirde, Anamur’dan Yenice sınırına kadar sizin zamanında 
başlatmadığınız sinekle mücadele yüzünden büyük bir tehlikeyle 
karşı karşıyalar. Umarız, yıllar önce kaybolan sıtma sizin sayenizde 
tekrar Mersin’i teslim almaz.
Şu geçen iki aylık sürenin içerisinde size teşekkür etmemizi 
gerektirecek tek bir iş yapmadığınız gibi, bu eleştirilerimizin de çok 
hafif olduğunu da bilmenizde fayda görüyoruz
İlginçtir ki daha iki gün önce bir dostum bana Atatürk Caddesini 
anlatıyor: Yol trafiğe kapanmış, bir tek araç yok, çiçekler ekilmiş, 
direkler boyanmış… 
15 yıldır bunu yapmak o kadar mı zordu? diye de isyan ediyor.
Sinek konusuna gelince: Akar herhalde bu kentte yıllardır sinekle 
mücadele konusunda neler yaşandığını, alt Belediyeler ile aradaki 
yetki kargaşasını bilmiyor. Bu uzun bir yazı dizisi olabilir.
Ak Parti İl Başkanı seçim dönemindeki yanlış demeçleri, hatalı 
seçim stratejileri, verimsiz ekibi ile hem seçimi kaybetti hem de 
seçimden sonra istifa etmeyerek partisini daha da yıprattı. Ak Partiyi 
önümüzdeki süreçte bekleyen çok zor bir dönemin hazırlayıcısı oldu.
Şimdi CHP İl Başkanı adeta aynı yolda ilerliyor ve partisini günden 
güne yıpratıyor.
Burada partisine temiz duygularla bağlı, bir çıkar beklentisi olmayan 
temiz partililer duruma müdahil olmalıdır; Özcan dönemine ait 
usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını körü körüne savunmadan, üzerine 
gidip gerçeğin ortaya çıkarılmasına ve suçluların cezalandırılmasına 
yardım etmelidir. Daha aday adaylığı döneminden itibaren Belediye 
olanaklarını partizan amaçlarla nasıl kullandığını, kamuoyu 
yoklamaları adı altında kendi Genel Merkezini yanlış yönlendirmek 
üzere ilgili şirketlere Belediye bütçesinden yüklü ödemeler yapıldığı 
iddialarını tartışmalıdır. 
Eskiye ait kirler temizlenmeden, en azından bu iddiaların dürüstçe 
araştırılması konusunda çekincesiz destek vermeden temiz bir sayfa 
açılamayacak, suçsuz partililer de sessiz kaldıkları için bu yükün 
altında ezileceklerdir. 
Güçlü bir İktidar Partisi yönetimi ve yine güçlü bir Ana 
Muhalefet Partisi yönetimi kente güç katacak, kente yatırımların 
gerçekleşmesinde ve denetlenmesinde katkı verecektir, vermelidir.
Umarız bu önümüzdeki dönemde gerçekleşir. 
Sn. Kocamaz da bu kentin temizlenmesi adına tüm usulsüzlüklerin, 
yolsuzlukların cesaretle ve kararlılıkla üzerine gitmeli, bu gibi telaş 
içinde çırpınan çelişkilerle dolu karşı eleştirileri dikkate almamalıdır; 
var ise suçluların cezalarını çekmesini engelleme amacıyla hatırlı 
kişilerin araya girmelerine de izin vermemelidir.
Bu en azından artık belediyelerde suiistimali olağanlaştıran yerleşik 
kabulleri sarsacaktır. 
Yaşadığımız süreç, parti ayrımı gözetmeden, bu kentte yaşayan her 
kişi, kurum ve kuruluş için sınav günleridir. Adil, özenli, dürüst bir 
soruşturma talebi hep canlı tutulmalı; bunu engelleyici gereksiz 
ve inandırıcı olmayan göstermelik beyanatlarla kamuoyu meşgul 
edilmemelidir.
HARUN ARSLAN