2. yılında başarıya ulaşan Adana ve 13 yıldır kentin parasını boşa harcayan Mersin

 Adana’da hiçbir kurumun ana sponsoru olmadan imece usulüyle bir karnaval yapılıyor. “Nisan’da Adana” sloganıyla “Portakal Çiçeği Karnavalı”.

Bu yıl daha ikincisi yapılıyor ve 150 bin kişi katılıyor.

ABD, Almanya ve Avusturya’dan konuklar geliyor. Adana’da tüm oteller doluyor, uçak seferleri artıyor. 20 bin kişi Adana dışından geliyor.

Gelecek yıl için tur şirketleri şimdiden karnavalı tur programlarına almaya başlamışlar.

Adana’da bir karnaval iki yılda böyle bir başarıya ulaşmış hem de Belediyelere ve dolayısıyla Halka hiçbir yük getirmeden.

 

Gelelim bizim Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ne.

Bu yıl 13. sü yapılıyor.

Uluslararası Festivaller Birliği’ne kabul edildiği söyleniyor.

Bu güne kadar ne yurt dışından, ne de yurt içinden bu festival için Mersin’e bir kişinin dahi geldiği görülmedi.

Küçük bir azınlığın mahalle baskısı ile 13 yıldır Belediyelerin yani bizim paramızla bu festival sürdürülüyor.

Başta eğlence odaklı Büyükşehir olmak üzere borç içerisinde ki ilçe Belediyeleri dahi bütçelerinin önemli bir kısmını bu festivale yatırdılar.

Üstelik festival ücretsiz de değil, konserler biletli.

Mersin’de festivalden yararlanan yalnızca bin kişi.

13 yıldır festival için harcanan parayla bu kent için neler yapılabileceğini düşünün.

İnsanlarımızın vergileriyle ve Belediye gelirleriyle, festival düzenleyicisi bir düzine kişinin prestij ve keyfi için yapılan bu festivalden sonra halkımızın da fakirlik, işsizlik, belediye hizmetlerinin eksikliği konularında şikayeti olmamalı.

 

Ayrıca Türkiye’nin 6 Opera ve Balesinden ve 8 Klasik Korodan birinin bulunduğu ve sayısız sanatçı ve sanat oluşumunun yaşadığı kentimizde bunların hiç birinden adeta inadına yararlanılmıyor. Bunu da anlamak mümkün değil.

 

Aslında hiç biri önemli değil, Mersin’de yaşam güzel, nasıl olsa bir Uluslararası Festivalimiz, bir Aquaparkımız ve de sahilde uzun bir gezinti parkımız var.