Adana Valisi Dr. Süleyman Elbay, Türkiye’de en sıkıntılı konulardan bir tanesinin sınır yönetimi olduğunu belirterek, "Çok acilen sınır güvenliği başta olmak üzere sınırla ilgili tek bir idarenin çatısı altında bu işin buluşturulması ve koordinasyonun sıkı tutulması gerekiyor” dedi.

İçişleri Bakanlığı İller İdaresince Türkiye’nin Doğu, Güney ve Güneydoğu Sınırlarında Sınır Yönetimi Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi çerçevesinde düzenlenen çalıştay, Vali Dr. Süleyman Elban’ın katılımıyla başladı.

Adana Hitonsa’daki çalıştayda, sınır güvenliği ve göç ile ilgili duyarlılığın ve farkındalığın arttırılmasına yönelik yapılması gereken çalışmalar değerlendirilecek.

"Keyif alacağınız şehir"

Çalıştayın ilk gününde bir konuşma yapan Vali Elban, çalıştayın Adana’da yapılıyor olmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.

"Adana keyif alacağınız güzel bir şehir" diyen Vali Elban, “Burada kaldığınız süre içerisinde bir taraftan çalıştayı yaparken diğer taraftan da güzel vakit geçirebilirsiniz. Şu an şehrin tam kalbindesiniz. Arka tarafta gördüğünüz köprü 1800 yılı aşkın süredir hizmet veren Roma döneminde yapılmış olan Taşköprü. Hemen karşı taraf tarihi Adana, eski Adana olarak tabir edilen Tepebağ Bölgesi ve ilerisi de Adana’nın ticari anlamda kalbinin attığı yer. Gastronomi dahil ulaşmak istediğiniz her şeye rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir bölge” ifadelerini kullandı.

"Adana tarımın başkenti"

Adana’nın Türkiye’nin tarımının başkenti olduğunu söyleyen Vali Elban, şöyle devam etti:

“Dünyadaki en verimli üç ovadan birisi Çukurova. Türkiye’de gerçek anlamda çiftçi diye tabir ettiğimiz insanımız burada yaşar, modern tarım Adana’da yapılır. Türkiye narenciyesinin yüzde 60’ı burada üretilir. Bunun yanında Adana kadimden beri hep değişik bölgelerden, değişik ülkelerden, değişik yörelerden göçler almış ve bunun sonucunda ortak bir kültür oluşmuştur. Oluşan bu ortak kültür sonucunda da eşsiz mutfak kültürü, eşsiz gastronomi kültürü meydana gelmiş, buraya gelen herkes kendi bölgesinin mutfak kültürünü buraya taşımış, buranın zengin coğrafi özelikleriyle de birleştirerek çok farklı ve özel bir mutfak kültürü oluşturmuş, yine farklı coğrafyalardan insanların bir araya gelmesi Adana’yı adeta bir hoşgörü şehri haline getirmiştir.”

Adana’nın tarihteki yeri

Adana’nın tarihiyle alakalı bilgi de veren Vali Elban, “Adana uzun bir süre Yavuz Sultan Selim zamanına kadar Osmanlı hakimiyetine girmemiş bir şehir. Ramazanoğulları Beyliği burada uzun süre devam etmiş. O dönem Selçuklular Dönemi’nde Ertuğrul Gazi’ye Karacadağ Bölgesi yurt olarak verildiğinde Yüreğir Bey’e de Yüreğir Bölgesi yurt olarak verilmiş. Selçuklu Dönemi’nin ardından Ramazanoğulları Beyliği burada hüküm sürmüş, Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren de yaklaşık 200 yıl esnek bir bağlılık oluşmuştur. Dolayısıyla Ulu Cami başta olmak üzere buradaki tarihi eserlerin büyük bir çoğunluğu Ramazanoğulları Beyliği dönemine ait eserlerdir” şeklinde konuştu.

"Adana kahraman şehir"

Adana’nın Milli Mücadele’deki öneminden de bahseden Vali Elban, “İsminin başında her ne kadar kahramanlığıyla alakalı bir unvan olmasa da bu şehir ulusal Kurtuluş Mücadelesini tek başına vermiş kahraman bir şehirdir. Fransızlar tarafından bu bölge işgal edildiğinde Suriye ve Lübnan’dan getirilen 250 bin Ermeni çetenin 175 bini Adana’da kalıyor, geriye kalan 75 bin Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa’ya gönderiliyor. Adana’mızda Ermeni çetelerle çok zor, çok kanlı bir mücadele oluyor ancak Adana insanı kendi savunmasını kendi yapıp Adana’yı kendi başına kurtarıyor. Mondros Ateşkes Antlaşması neticesinde Yıldırım Orduları Komutanlığından alınan Gazi Mustafa Kemal Atatürk buraya geldiğinde, “Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da doğmuştur” diye konuştu.

Sınır yönetiminde dağınıklık

Türkiye’de koordinasyon konusunda en sıkıntılı konulardan bir tanesi sınır yönetimi olduğunu söyleyen Vali Elban, “Sınır yönetimi konusunda herkesin çok yetkisi var fakat maalesef bundan dolayı bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu konuda herkesin diyecek bir sözü var fakat en yetkili merci oranın mülki amiri olarak görülüp hesap da ona soruluyor. Bu konuda ciddi bir dağınıklık var. Bu dağınıklık devam ettiği müddetçe duvar da yapılıp bitse oradaki elektrik sistemi de yapılıp bitse yeterli koordinasyon olmazsa maalesef sınırdaki terör, kaçakçılık, düzensiz göçmen başta olmak üzere sınır güvenliğimiz ciddi manada tehdit altında olacak ve sınırlarda duvarlar her ne kadar geçişi engellese bile yüzde yüz başarı elde etme şansımız da olmayacak. Dolayısıyla çok acilen sınır güvenliği başta olmak üzere sınırla ilgili tek bir idarenin çatısı altında bu işin buluşturulması ve koordinasyonun sıkı tutulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Çalıştay 15 Aralık’a kadar devam edecek.