Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özgür Sürmelioğlu, işitme kayıplarının yaşam standardını çok etkilediğini ancak düzeltilebilir bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Doç. Dr. Sürmelioğlu, işitme kaybına yol açan nedenler arasında “kulak kirleri, yüksek sese maruz kalmak” gibi pek çok faktör olduğunu söyledi.

Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özgür Sürmelioğlu yaştan bağımsız olarak ortaya çıkabilen ve kişilerin hayatını büyük ölçüde etkileyen önemli ama düzeltilebilir bir sağlık problemi olan işitme kayıpları hakkında önemli bilgiler verdi. Sürmelioğlu, işitme kayıplarının doğumsal ya da yaşamın ileriki yıllarında ve çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilen edinsel kayıpları olarak iki gruba ayrıldığını ifade etti.

“Yüksek sese maruz kalmak da risklidir”

İşitme kayıplarına neden olan faktörlerin, işitme kaybı çeşidine göre sınıflandırıldığını belirten Doç. Dr. Sürmelioğlu, “İletim tipi işitme kaybı yapan sebepler; buşon yani kulak kirleri, dış kulak yolu darlıkları, dış kulak yolu enfeksiyonları, dış kulak yolundaki kemik çıkıntılar, dış kulak yolundan kaynaklanan tümörler, dış kulak yolunun gelişimsel bozuklukları, kulak zarındaki yırtıklar, kronik orta kulak iltihapları, orta kulakta sıvı birikimi, orta kulak kemikçiklerindeki gelişimsel bozukluklar veya geçirilen orta kulak iltihaplarına bağlı olarak ortaya çıkabilen kemikçikler arası bağlantı kopuklukları, orta kulak kitleleri, orta kulak tümörleri sayılabilir. Sensörinöral yani sinirsel tipteki işitme kayıpları ise konjenital yani doğuştan, bazı sendromlara bağlı olarak, geçirilen orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılımı sonucu, iç kulağın kullanılan ilaçlara bağlı olarak hasar görmesi, travmalar, yüksek sese maruziyet, ileri yaş, iç kulak tümörleri gibi birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkar” dedi.

“Tedavi edilmezse konuşma bozukluğuna yol açabilir”

Sorunun tek ya da çift taraflı olmasının, kaybın şiddeti ve süresinin farklı kişilerde farklı bulgulara yol açtığına değinen Doç. Dr. Sürmelioğlu, doğuştan işitme kaybı olan bir bireyde uygun tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri uygulanmaz ise ileri derecede işitme kayıplarında konuşma bozuklukları ve sesli uyaranlara tepkisizlik gibi bulgular ortaya çıkabileceğini söyledi.

Yine okul çağındaki çocuklarda hafif orta derecedeki işitme kayıplarının davranışsal, gelişimsel ve psikolojik problemlere ve akademik başarıda geri kalmalara neden olabileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Sürmelioğlu “Tüm yaşlarda iletişim problemlere neden olabilmektedir. Bu anlamda işitme kaybının hangi kulakta var olduğu ve işitme kaybının şiddeti bir takım testler ile ortaya konulmalıdır. İşitme kaybının şiddetini ve tipini belirlemek için, hastanın yaş ve mental durumuna göre farklı testler yapılır. Bunlar içerisinde en çok uygulanan yöntemler; beyin sapı odyometrileri, otoakustik emisyon, pür tone odyometri ve akustikimpedans denilen tetkiklerdir. Uygun görülen hastalarda daha ileri araştırma yöntemleri de uygulanabilmektedir” diye konuştu.

“İşitme kaybının şiddetine göre tedavi uygulanır”

Sürmelioğlu, işitme kayıplarının “tedavi edilebilir veya rehabilite edilebilir” bir sağlık sorunu olduğundan bahsederek altta yatan probleme ve işitme kaybının tipi, şiddeti ve işitme kaybının tek taraflı mı yoksa çift taraflı mı olduğuna bağlı olarak tedavi yönteminin değişkenlik göstereceğini dile getirdi. Dış kulak yolunda kulak kiri biriken ve işitme kaybı şikayeti olan kişilerin çok basit bir müdahale ile dış kulak yollarındaki kulak kirleri temizlenerek bu şikayetlerinden kurtulabileceğini söyleyen Doç. Dr. Sürmelioğlu yine dış kulak yolunda darlık olan hastaların cerrahi müdahale ile darlık açılarak işitme kaybı şikayetlerinden kurtulabileceğini ifade etti.

“Tedavi için protezlere ihtiyaç duyulabiliyor”

Çocukluk döneminde sık karşılaşılan, ağrısız, orta kulakta sıvı birikimi ile seyreden kayıpların da yine orta kulaktaki sıvının boşaltılıp kulak zarına ventilasyon tüpü denilen tüplerin yerleştirilmesi ile iyileştirilebileceğine değinen Doç. Dr. Sürmelioğlu tedavi yöntemlerine dair şunları söyledi:

“Orta kulak enfeksiyonu olan ve kulak zarında yırtık olan, kemikçikler arasında bağlantı problemleri olan hastalar kulak zarı ameliyatı gerçekleştirilerek ve gerekirse iletimi sağlamak için protezler kullanılarak işitme kaybı problemleri ortadan kaldırılabilir. Yine çok ileri derecede sensöriyel işitme kaybı olan bireyler halk arasında biyonik kulak olarak adlandırılan koklear implant ameliyatları ile bu şikayetlerinden kurtarılıp topluma kazandırılabilirler. İşitme kaybı derecesine göre eğer çok ileri tip işitme kaybı yok ise sensörinöral yani sinirsel tipte işitme kaybı olanlarda işitme cihazları ile de işitme rehabilitasyonu sağlanabilmektedir”.