MERSİN (İHA) – Mersin’de 22 Mart’ta 8 yaşındaki Koray Tekin Turhan’a okul çıkışı yaya geçidinde çarparak ölümüne neden olan sürücünün, olaydan 15 gün sonra yapılan ilk duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakılması, Tekin Turhan ailesini isyan ettirdi. Adalet arayışlarını sürdüren aile, “Oğlumuzun yaşama hakkı elinden alındı. Adalet istiyoruz” çağrısı yaptı.

Okul çıkışında halası ve diğer öğrencilerle birlikte 22 Mart’ta merkez Yenişehir ilçesi İstemihan Talay Bulvarındaki yaya geçidinden geçen Mersinli Ahmet İlkokulu birinci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki Koray Tekin Turhan’a Zühal G.’nin kullandığı otomobil çarpmış, kazada yaralanan Koray, tedavi gördüğü hastanede bir gün sonra yaşamını yitirmişti. Olaydan sonra gözaltına alınan sürücü, sevk edildiği adliyede tutuklanmış, hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Kaza anı, bölgede bulunan güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülenirken, Koray’ın ölümüne neden olan sürücü, olaydan 15 gün sonra yapılan ilk duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Mersin 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşması ise 24 Haziran’da yapıldı, ancak görevli hakimin mazeret bildirerek duruşmaya katılmaması nedeniyle 7 Eylül’e ertelendi.

Oğullarını kaybetmenin acısını yaşayan anne Mehtap Tekin Turhan ile baba Kaan Tekin Turhan, bir taraftan duruşmanın ertelenmesine, bir taraftan da sürücünün hala serbest olmasına tepkili. Oğulları için adalet isteyen aile, duygularını ve taleplerini İHA muhabirine anlattı.

“Hızını hiç kesmemiş”

Anne Mehtap Tekin Turhan, olayın okul çıkışında yaşandığını belirterek, görgü tanıkları ve kazayı yapan sürücünün ifadesine göre, aracın hiç hız kesmediğini söyledi. 37 yaşındaki anne Tekin Turhan, “Okul çıkışında sağdaki iki aracın yol vermesi, soldan gelen aracın hiç hızını kesmeden, ilk verdiği ifadede yaya yolunu ‘gördüm’ diyor ve ortadaki kalabalığı görmesine rağmen hızını kesmemesi sonucu olmuş. Ve sadece bir adım. Kameraya kayıtlarında da gözüküyor. Oğlum, bir adım öne atmasıyla şahitlerin söylemiyle iki insan boyunda havalanarak, 25 metre ileriye düşmüş. Bilirkişi raporunda da zaten bunlar var. Biz hastaneye yetiştik, acilde iyi değildi, bilinci kapalıydı. Ameliyata aldılar ve sonra ümidin olmadığını söylediler. Beyin kanaması geçirip geçirmediğini kafatasındaki çatlaktan göremediklerini, dalağında patlama olduğundan bütün organlarının, iç kanama geçirerek işlevini yitirdiğini söylediler. Biz yine de bir ümit bekledik sabaha kadar; saat 07.30 civarı da eşime telefon geldi, kalbinin durduğunu söylediler ve kötü haberi aldık” dedi.

“İkinci şok oldu bizim için”

Daha acılarını yaşayamadan bir şokla sarsıldıklarını ifade eden Tekin Turhan, “Çocuğumuzun çok güzel geleceği olacaktı, çok da güzel bir çocuktu, huyu da çok güzeldi ama maalesef biz böyle bir acıyı yaşarken 5’inci gün adliye polisi tarafından arandık, ‘6 Nisan’da duruşmanız var’ dediler. ‘Bizim bilgimiz yok’ dedik, ‘katılmazsanız polis zoruyla getirileceksiniz’ dendi. İkinci şok oldu bizim için. Burada bir taraf acı yaşıyor, daha yaşadığını bile kabullenemezken, biz evde hala kendimize bu kaybı bile söyleyemezken böyle bir durumu yaşamak da sarstı bizi” diye konuştu.

“Oğlumuz için adalet istiyoruz. Başkaları bizim yaşadığımız acıyı yaşamasın diye uğraşıyoruz”

İlk duruşmada sanık sürücünün adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına karar verildiğini dile getiren anne Tekin Turhan, “Çarpan kişi 15’inci günde de çıktı. Bilirkişi raporu da iki hafta önce çıktı, onda da yüzde 100 kusurlu olarak adlandırıldı. Şu an itiraz ettiler. Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğimize bakacağız. Bizim buradaki amacımız, trafikte insanlar aracı o kadar canavarlaşarak sürüyor ki, hiç kimsenin birbirine saygısı yok, yaya yolunda saygı yok. Başkaları bizim yaşadığımız acıyı yaşamasın diye uğraşıyoruz. Sonuna kadar devam edeceğiz. Adil bir şekilde yargılanıp cezasını çekmesini istiyoruz. Oğlumuz için adalet istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Biz buna trafik cinayeti diyoruz”

Baba Kaan Tekin Turhan da ikinci duruşmada en azından bilirkişi raporunun inceleneceğini düşündüklerini, ancak hakim mazeret bildirdiği için davanın eylül ayına ertelendiğini söyledi. Süreci takip ettiklerini vurgulayan 47 yaşındaki Tekin Turhan, “Çarpan bayan üniversitede öğretim görevlisi; bilinçli bir insandan bahsediyoruz, kuralları bilmesi gereken ve çocuk gelişiminde çocuklarla işi olan bir insan. İki de evladı varmış arabada. O riski ve cesareti göze alması bizim açımızdan şaşırtıcı. Orada zaten kural ihlalleri üst üste geliyor. Hızını azaltma, yaya geçidi, okul geçidi levhaları, hepsi vardı. Bilirkişi bunları belirtmiş zaten. Buna rağmen hızını hiç azaltmamış. Biz buna trafik cinayeti diyoruz. Böyle bir şey olamaz zaten” dedi.

“Oğlumun yaşama hakkı elinden alındı”

Koray’ı kaybettiklerinde her şeyi kaybettiklerini vurgulayan baba Tekin Turhan, şöyle devam etti: “Benim oğlumun yaşama hakkı elinden alındı. Bizim de kaliteli yaşama hakkımız elimizden alındı. Umutlarımızı kaybettik, gelecekle ilgili planlarımızın hepsi gitti. Sevincimizi de kaybettik. Şimdi duyuyoruz, sürücü rehabilite tarzı şeyler yapıyormuş. Muhakkak bunu bir şekilde unutacak, rehabilite olacak. Belki de yaptığından pişmandır ama benim için affedilir bir yanı yok. Benim tek beklentim, herkes için beklentim, bir kabahat işlendiyse arkasında durmak lazım. Biz daha acımızı yaşamadan kendimizi hukuk savaşı içerisinde bulmamız ne kadar kötü bir şey. İki duyguyu aynı anda yaşadığımız anlar oluyor.”

“Bu bir emsal olsun”

“Tek temennimiz, bu bir emsal olsun” diyen acılı baba, çabalarının oğullarını geri getiremeyeceğini, ancak yaşadıkları acıyı başkalarının da yaşamasını istemediklerini söyledi. Olayın peşini bırakmayacaklarını belirten Tekin Turhan, sanığın şu anda ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılandığını, ancak kazanın ‘bilinçli taksir ve olası kast’ suçuna girdiğini iddia etti. Hakimin, suçu taksirden çıkarmasını beklediklerini kaydeden Tekin Turhan, “Belediyeler zaten kocaman levhalar asmış ‘Birinci öncelik yayalarındır’ diye. Daha ne yapılması gerekir? Tek temennimiz, adalet dağıtıcıların adil bir şekilde adalet dağıtmaları; suçlunun cezasını alması. Şu anda elini kolunu sallayarak geziyor” diye konuştu.