Atatürk ve Mersin

Atatürk Ve Mersin

Mustafa Kemal Atatürk yaşamı boyunca Mersin’i pek çok kez ziyaret etmiştir.  İlk olarak Atatürk Mersin ilini 1918 yılında ziyaret ederek dağlık bölgelerde ve Toroslar’ın eteklerinde karakolların çoğaltılmasını istemiştir. Bu talebi ise tamamen Mersin ve çevresinde güvenliği arttırmak istemesidir. Tarihi kaynaklara göre Atatürk için Mersin oldukça özel bir şehirdir.

Atatürk ve Mersin yan yana gelen en güzel cümlelerden biri olarak kabul edilir. Çünkü Mersin çoğu kez Atatürk’ün ziyaretleri ile şereflendirilmiş bir bölge olmuştur ve tarihe pek çok olay da olduğu gibi bu şekilde de tanıklık etmiştir. Atatürk yaşamı boyunca Mersin ilini sık sık ziyaret ederek halkın sorunlarını dinlemiş ve hem sosyolojik hem de ekonomik gelişimini yakından takip etmiştir.

Atatürk’ün Mersin İçin Söylediği O Anlamlı Söz!

Mustafa Kemal Paşa Mersine yaptığı ziyaretler sırasında yanında eşi Latife hanımı da getirmiştir. 1923 yılında yaptığı ziyarette kalabalık halk O’nu karşılamış ve içlerinden bir genç ‘’ Paşam burada gayrimüslimler var ve sizi karşılamaya geldiler’’, diyerek hedef göstermiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa şöyle karşılık vermiştir. ‘’Türk yurdunda ekalliyet yok vatandaş var’’ demiştir.  Böylece hangi bölgede olursa olsun Atatürk tüm inançların, değerlerin ve özgürlüklerin önemini en keskin bir şekilde vurgulamıştır. Bu nedenle Atatürk ve Mersin tarihten günümüze Mersin için oldukça önem taşır.

‘’Mersinliler Mersine Sahip Olunuz ’’ cümlesi de Atatürk’ün Mersin için söylediği ve tarihi kaynaklara geçen en anlamlı sözlerden biridir. Mustafa Kemal Atatürk bu ifadesi ile Mersin’in ülke için değerini bir kez daha bu ifadesi ile dile getirmiştir.

Biz Bu Ülke İçin Ölüyorduk Paşam

Mustafa Kemal Atatürk Mersin’e her gelişinde mutlaka belirli bir süre kalır ve sık sık sahilde gezintiye çıkarmış. Anlaşılıyor ki Atatürk ve Mersin kavramı Kemal Paşanın bu ziyaretleri ile tam anlamı ile pekişmiştir. Mersin için yine bir sahil gezisinde etrafta bulunan köşkleri görünce hayranlıkla bu köşk kimin diye sormuştur. Atatürk’e verilen cevap  ‘’Samuel efendinin Paşam’’ olmuştur.

Yürüyüşe devam ederken başka bir köşkün de ihtişamı karşısında çok mutlu olmuştur. Bu köşk kimin diye sorunca, ‘’Agop efendinin paşam’’ cevabını duymuştur. Yine farklı bir binanın daha kimin olduğunu sorunca Kemal Paşa Yannis Efendinin cevabı gelince; ‘’güzel Mersin’in köşklerini neden Yannisler, Samueller, agoplar almış, neden biz de değiller’’ diye yanıt vermiştir.

Hemen arkasından Paşamızı takip eden Gazi Salih Çavuş ise şu şekilde cevap vermiştir. ‘’Paşam biz Yemen’de, Sarıkamış’ta, Sina’da, Dumlupınar’da ve Kocatepe’de ölüyorduk’’ diye yanıt vermiş. Bu cevap karşısında çok duygulanan Paşa, ‘’haklısın biz bu ülke için ölüyorduk ve ölmeye devam edeceğiz’’ demiştir. Tarihe not düşülen bu hikâyelere bakınca Atatürk ve Mersin oldukça kıymetlidir.