Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak ve dünyaya yeni gelen oğluna ilişkin sosyal medyadaki çirkin paylaşımları kınayarak, "Bu ahlak, insanlık dışı şahıs veya şahıslarla dünyayla ahirette yan yana olmak istemiyoruz, olmayacağız. Bazı insan müsveddeleri tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum. Dinimiz İslam’ın, kitabımızın ahlak ve inanç anlayışında da bir hanımefendiye yapılan saldırıların yeri yoktur. Bu dünyanın en alçak karaktersiz varlıklardır" dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak ve damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelik sosyal medya üzerinden yapılan saldırılara tepki gösterdi. Destici,"Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ve değerli eşlerinin yeni doğmuş olan evlatlarına hayırlı uzun ömürler diliyor ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün aileyi tebrik ediyorum. Evlatlar anne babalarının gözdeleri olmuyor, dedelerin, büyüklerin gözdesi oluyor, bütün aileye sevinç getiriyor. Bu hadise üzerine maalesef sosyal medya üzerinden bazı çirkin paylaşımlar yapıldı. Muhatap olduğumuz anlayış, üslup bizim nerede nasıl durmamız gerektiğini de belirliyor. Bu ahlak, insanlık dışı şahıs veya şahıslarla dünyayla ahirette yan yana olmak istemiyoruz, olmayacağız. Cumhurbaşkanımızın evladı Esra Albayrak hanımefendi ve Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’ın çocuğunun doğumu sonrası bazı insan müsveddeleri tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum. Dinimiz İslam’ın, kitabımızın ahlak ve inanç anlayışında da bir hanımefendiye yapılan saldırıların yeri yoktur. Bu dünyanın en alçak karaktersiz varlıklardır. Bunlara insan dahi denilemez, hangi hanımefendiye yapılırsa yapılsın. Bu paylaşımı yapanların bu kültürden olmadığı kesin, bizimle alakası olmayan bir takım artıktan fazlası değiller. Adli makamlarımız, emniyetimizin soruşturmalar yürüttüğünü biliyoruz. Bu ve buna benzer çirkin saldırıların karşısında olduğumuzu ifade ediyoruz" dedi. "Çocuk ölümleri şehitlerimiz kadar bizi üzmektedir" Çocuk cinayetlerinin toplumun her kesimini etkileyen kabul edilmez bir suç olduğunu kaydeden Bildirici, "Hiçbir şey bizi çocuklara karşı işlenen suçlar kadar yıpratmıyor. Sık sık bu problemlere çözüm bulun nidalarına tanık oluyoruz. 1 haftada 3 çocuk cinayetiyle sarsıldık. Alperen Ekinci, üvey babası tarafından katledildi. Bir evladımız öz annesi tarafından boğularak öldürüldü. Giresun’da İkra Nur’un da boğularak öldürüldüğü bilgisini aldık. İnşallah bu hadise aydınlanacaktır. Bu ve buna benzer çocuk ölümleri milletimizin tamamının yüreğini yakmaktadır. Evlatlarımızın acısını yaşayan ailesine sabır diliyorum, milletimize başsağlığı diliyorum. Çocuk ölümleri şehitlerimiz kadar bizi üzmektedir. Eğitim, yargı, güvenlik konusunda atmamız gereken adımlar var. Öncelikle pedofili ve çocuklara yönelik suçların zaruri hale geldiğini biliyoruz. Devletin atması gereken adımlarla ilgili yol haritası oluşturulup, ilgili düzenlemeler yapılmalı. Bir suç önlenemiyorsa yapılması gereken o suçlarla ilgili cezalar gözden geçirilmelidir. Çocukları korumayan bir sistemi reddediyoruz. Vatanı korumak nesilleri korumakla başlar. Bizim 2 milyon imzamız hala TBMM’de" diye konuştu. "LGBT örgütlenmesine kesinlikle Türkiye’de izin verilmemeli, verilemez, bu hak ve hürriyet olarak görülemez" Destici LGBT hareketine destek verenlere de tepki gösterdi. Destici, "LGBT örgütlenmesine kesinlikle Türkiye’de izin verilmemeli, verilemez. Bu hak ve hürriyet olarak görülemez. Allah’ın lanetlediği, bütün inançların reddettiği gayri ahlaki davranış, yaşantı bir insan hak ve hürriyeti olarak değerlendirilip, bu şekilde örgütlenme ve faaliyetlerinin önü açılamaz. Bunlara destek veren herkes, her kesim, Türk toplumunun aile yapısına savaş açmıştır" dedi. "İşçinin, çalışanın kıdem tazminatına dokunulamaz diyoruz" Kıdem tazminatına ilişkin de konuşan Destici şunları söyledi: "Kıdem emekli tazminatı vatandaşların rüyasıdır. İşçinin, çalışanın kıdem tazminatına dokunulamaz diyoruz. Kazanılmış hakkı gasp etme. Mutabakat olmadan getirme, bunun ağır karşılıkları olur. Oy olarak ağır karşılığı olur. İsteyene bu hak verilir. Zorunlu hale gelirse bir karşılığı olur. İşçiyi, çalışanı görmemezlikten gelmeyin, yok saymayın. Bundan uzak durulması gerektiğinin altını çiziyorum."