4 CHP Mersin Milletvekilimiz çalışmalarında güzel bir işbirliği 
yapmışlar ve görev taksiminde bulunmuşlar:
• İsa Gök diğer üç milletvekilinde farklı olarak ulusalcı konularda, 
bir şekilde partiye aykırı siyaset yaparak kendini gösterir.
• Alirıza Öztürk her konuya karşıdır. Meclis’te her konuda karşıt 
ve ateşli konuşmalar yapar.
• Aytuğ Atıcı çevre konularında uzmandır. Nükleer santral karşıtı 
demeçler verir. Biraz da sağlık konuları ile ilgilidir.
• Vahap Seçer güncel konular ve Hükümet icraatları karşıtı soru 
önergeleri verir. Yeni bir konu üretmez. 
Çok sık Vahap Seçer haberleri geldiğinde zaten herhangi bir konuda 
karşı önergedir diye pek okumam; yalnızca başlığına bakar, içeriğini 
tahmin ederim.
Kendisinden son gelen haberin konusu “Almanya’nın yaptığı 
dinlemeler hakkında soru önergesi” olunca, özel ilgi alanımda 
olduğundan dikkatimi çekti ve okudum.
Almanları suçlayacak ve ülkemizin yabancı bir devlet tarafından 
dinlenmesini eleştirecek diye düşünmüş ve özellikle dinleme 
istasyonlarından birinin Mersin’de olması iddialarını araştıracak 
sanmıştım. 
Tamamen yanılmışım. Suçlu adeta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 
gösteriliyor: “İstihbarat zafiyeti bir kez daha gözler önüne serilmiştir” 
diyor.” Daha önce de ABD ve İngiltere Türkiye’yi dinlemiş fakat konu 
kapatılmış” diye de ilave ediyor. Yetmiyor; Hükümeti, İçişleri Bakanını, 
MİT’i suçlayıcı, kusur bulucu birçok açıklamalarla soru önergesini 
sürdürüyor.
Şu sorusu çok önemli:
- “Yabancı İstihbarat teşkilatlarının ülkemizdeki faaliyetlerinin 
engellenmesi amacıyla yapılan çalışmalar nelerdir ? Ülkemizin 
uluslararası dinleme/izleme vb. olaylarına karşı kendi teknolojik 
altyapısını kurmasına yönelik yapılan çalışmalar nelerdir ?” 
Evet: bu sorun konuşulmalıydı! Yakın bir geçmişe kadar dışa dönük 
yeterli istihbarat çalışmaları yapılmamıştı!
80 yıl “Barış” söylemi ile yaşadık. Yani hem ülkemizde hem 
de dünyada barış olmalıydı. Komşularımızla hiçbir ilişkide 
bulunmamalıydık, onların iç işlerine karışmamalıydık ve bu şekilde 
barışı sağlayacaktık. Biz de öyle yaptık ama komşumuz ülkeler aynı 
davranışta bulunmadılar. Türkiye aleyhinde her türlü düşmanca 
çalışmayı yaptılar ve desteklediler, Türkiye karşıtlarını ülkelerinde 
barındırdılar.
Maalesef Türkiye 80 yıl “Barış” rüyası ile uyutulmuş ve istihbarat 
çalışmaları kısıtlandırılmıştır. Türkiye son beş yıldır eski 
alışkanlıklarından, engellemelerden ve zorlamalardan kurtularak 
ancak yeni bir istihbarat çalışmasına başlayabilmiştir.
Kısa zamanda, son dönemde çeşitli konulardaki başarılar yanında, 
istihbarat konusunda da ülkemiz uzun yıllar kaybettiği zamanı telafi 
edecektir.
Ayrıca Batı ülkelerinin ve özellikle Almanya’nın ne kadar Türkiye 
karşıtı olduklarını, Türkiye’nin önemli projelerini ve enerji yatırımlarını 
nasıl engellemeye çalıştıklarını da açıkça gördük; Mersin’de de 
bunlara şahit olduk.
Bu gün Alman Vakıflarının Türkiye ile hatta Mersin’le ilgili çalışmaları 
ortadadır. 
• Taşucu’nda yapılacak tersaneye karşı çıkanlara finansal destek 
vererek “ Alman Heinrich Böll Vakfı” engellemiştir.
• Tarsus’un Almanya’dan kardeş şehri Langen’den bir Meclis 
Üyesinin Cehennemdere’de yapılacak HES’ e karşı çıkmasını 
nasıl izah edebiliriz?
• Kendi şehirlerinde nükleer santral olduğu halde ta Almanya’da 
Akkuyu karşıtı yürüyüş yapan Alman liseli gençlere ve onlara 
eşlik eden Mersin’den bir CHP li Belediye Başkanı’na ne demeli?
• Nükleer santral karşıtı çalışmaları destekleyen Alman Kondrad 
Adenauer Vakfı’nı da unutmayalım...
• Gezi olayların ilk gününde Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı 
Claduia Roth’un acele Türkiye’ye gelerek eylemcilere destek 
vermesi de hafızalarımızda...
Ben sayın Vekilin önce Almanya’yı dinlemelerden dolayı suçlayacağını 
ve ülkesini savunacağını umardım ki; tam tersi oldu.
Gelelim MHP Milletvekillerine:
Mehmet Şandır ve Ali Öz. 
Onlar da Hükümeti bir çok konuda eleştiriyorlar, suçlamalarda 
bulunuyorlar, uyarılar yapıyorlar. Bunlar bir muhalefet refleksi olarak 
yerindedir ve doğrudur. 
Ama Mehmet Şandır ve Ali Öz böyle bir konuda ülkelerini 
suçlamazlar. Ulusal konular olduğu zaman Devletin yanındadırlar.
Sayın Mersin CHP Milletvekilleri; eğer bu kent için bir şeyler yapmak 
istiyorsanız Havaalanı, Kazanlı Turizm Projesi, Antalya Sahil Yolu 
gibi Mersin’in önemli projelerinde daha doğrusu bunların takibinde 
Mersin Ak Parti Milletvekillerinin ve eski Ak Parti yönetiminin eksik 
kaldığı konularda devreye girip, bu konularda soru önergeleri vermeli 
ve Mecliste konuşmalısınız...
“Yaptık” diyeceksiniz.
 Evet yaptınız; ama sırf Hükümeti suçlamak ve yalnızca eleştiri 
yapmak için... 
Kente katkı verecek konuları eleştiriniz, izleyiniz ve sonuçlandırınız.
Artık bir taraftan inşaatı süren ve bir Devlet projesi olan, geri dönüşü 
olmayacağı bilinen nükleer projesine karşı çıkıp kentin ve kendinizin 
zamanını boşa harcamaktan da vazgeçiniz.
Herhalde Mersin’de de dinleme üssü olduğu şüphesi, Almanların 
nükleer santralle gelişecek Türkiye korkusu ve en çok dinlenenlerden 
birinin Enerji Bakanı olması gibi argümanları alt alta koyunca hâlâ 
anlamakta zorluk çektiğimiz gerçek açıkça görülecektir.
Peki Ak Parti Milletvekilleri ne yapıyor diye sorarsak, onlar da özel 
gün ve Cuma kutlama mesajlarını aksatmadan sürdürüyorlar...
Milletvekillerimiz yeni Türkiye’yi özellikle Mersin penceresinden 
doğru okumalılar yada sessiz kalmalılar... 
Konumu, dinamizmi ve gelişme potansiyeli açısından ülkemizin en 
enerjik kentidir Mersin. Milletvekillerimiz bu olguya denk bir çaba 
içinde olmak zorundadır. Konuları izlemek, dar politik çıkarların 
ötesinde vizyoner bir kavrayışla merkezi idareyi yönlendirmek 
gerekiyor. Şimdilik bu konuda tatmin edici bir verimin olduğu 
söylenemez.
Sorun, genel milletvekili seçimlerine dönük bu temel sıkıntının nasıl 
aşılacağıdır. Sıradan, günlük iş takipçiliğinin ötesinde bir temsil 
gücüne ihtiyaç vardır ve önümüzdeki genel seçimleri biraz da bu 
sorunun çözümü için bir imkân olarak değerlendirmek gerekir.
Bunun Mersin yararına bir özel politik çıkış olarak nasıl ele alınması 
gerektiği konusuna başka yazılarında değinmeye çalışacağım. 
HARUN ARSLAN