Tsunami ve Deprem: Ege'nin Sık Karşılaşılan Tehditleri
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir Afet Koordinasyon Çalıştayı’nda, Ege Denizi’nde meydana gelen depremler ve olası tsunamilerin yarattığı riskler hakkında açıklamalarda bulundu. Sözbilir, Ege’deki deniz tabanındaki kaymaların büyük depremlere yol açabileceğini, bunun da tsunami riskini artırabileceğini belirtti.
Son haftalarda sismik hareketlilikte gözlemlenen azalmaya rağmen uzmanlar, bölgedeki deprem riskinin devam ettiğini vurguluyor. Sözbilir, bu durumun, özellikle kıyı bölgelerinde dikkatli olunması gerektiği anlamına geldiğini söyledi.
Volkanik Patlama İhtimali Gündemde
Prof. Dr. Sözbilir, Ege Bölgesi'nin sadece deprem ve tsunami ile değil, aynı zamanda volkanik patlamalarla da tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Sözbilir, “Dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen doğal afetler zaman zaman İzmir’de de etkisini gösterebiliyor. Son dönemde volkanik patlama ihtimali gündeme geldi. İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı'na bu tehdidin de dahil edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Santorini’nin Tehlikeli Tarihi: Deprem ve Tsunami Bağlantısı
Sözbilir, Ege Denizi'ndeki son depremlerin Santorini Adası’nın kuzeyinde yoğunlaştığını belirtti ve “Bu bölgedeki volkanik aktiviteler de büyük risk taşıyor. Santorini'de geçmişte yaşanan patlamalar depremlerle birleşerek tsunamiye yol açtı. Afrika levhası, Anadolu levhasının altına dalmaya devam ettikçe, bu tür olaylar binlerce yıl sürecek bir evrimsel süreç olarak karşımıza çıkacak” dedi.
Santorini'deki milattan önce 1600 yılındaki büyük patlama, 6 büyüklüğünde bir deprem ve ardından tsunami yaratmıştı. Sözbilir, bir volkan patlaması durumunda atmosfere yayılacak büyük miktarda kül ve gazın, çevresel sorunlara yol açabileceğini ve hava kirliliği ile tarım alanlarının zarar görebileceğini de sözlerine ekledi.
Tsunamiye Karşı 30 Dakikalık Uyarı Süresi
Prof. Dr. Sözbilir, olası bir tsunami anında halkın nasıl davranması gerektiğini de açıkladı. Tsunaminin kıyı bölgelerine ulaşmadan önce, depremle birlikte yaklaşık 30 dakika kadar bir hazırlık süresi olduğunu belirten Sözbilir, “Depremin ardından tsunami gelir. Bu iki olay aynı anda meydana gelmez. Tsunami varış süresine bağlı olarak, kıyı bölgelerinde en az yarım saatlik bir vaktimiz olacak. Bu süre içinde deniz seviyesinden yukarıya doğru hareket etmek, en doğru davranış şekli olacaktır” şeklinde konuştu.
Ege'deki bu tür doğal afetlere karşı halkın bilinçlendirilmesi ve hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Sözbilir, afet planlarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.