Birkaç bölümlük yayınlanacak yazılarımı, 100 yıl önce Osmanlı döneminde kurulmuş, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nun 100.onur yıl kutlamaları ve etkinlikleri için olacaktır.

 

Bir önceki yazımda şöyle demiştim: Gazi Mustafa Kemal İlkokulu, 100 yıl öncesinden, Osmanlı döneminde öğrenime başlamış ve Antalya’dan çıkmış birçok devlet adamlarının mezun olduğu, kendini ispatlamış Türkiye’nin tarihini bilen bir okul.

Müdüre Hanım Kadriye Kurtcephe ve müdür yardımcısı Hakan Bal’ın beraber oldukları bir görüşmemde Antalya’dan çıkmış çok farklı isimdeki devlet adamlarının, bu okuldan mezun olduklarını ifade ettiler. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz sözüyle konumuzu ilgilendirirsek, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu yetiştirdikleriyle, eğitim ve öğretimin kurallarına uygun ve titiz bir şekilde, yıllarca çizgisinden sapmadan devam ettirmiş ve kendini ispatlamış asırlık okul olmuştur.
Bu amaçla da eğitim nedir, öğretim nedir bu konulara, genel anlamda bir bakmak istiyorum.

 

Eğitimcilerin ve bu konuda çalışma yapmış araştırmacıların bilgilerine müracaat edildiğinde, eğitime farklı tanımlamalar yapıldığı görülür. Farklı tanımlamalardan bazılarını şu şekilde ifade edebiliriz.

 

Eğitim, önceden tespit edilmiş kurallara uygun olarak kişilerin davranışlarında değişiklik elde etmeye yarayan programlı etkiler sürecidir. Bir başka söylemi, kişide istendik davranış değişikliği elde etme sürecidir.

Eğitim; kişinin davranışlarındaki yaşantı biçimiyle zorunlu olarak ve isteyerek değişiklik oluşturma sürecidir.

 

İncelediğim kadarıyla eğitimin çoğunlukta kabul edilen tanımı şöyle; “Bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istenilen yönde (eğitimin amaçlarına uygun) değişme meydana getirme sürecidir.” Yani eğitimde; bireyde istendik davranış değişikliği amaçlanmakta, bu değişim kasıtlı olmakta ve süreçte kişinin kendi yaşantısı esas olmaktadır.

 

Eğitim bireyin yaşam şeklini oluşturmak için yapılan tüm faaliyetleri içine alır. Bireyi üreten haline getirir, araştırmacı yapar, yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlar ve yeteneklerinin gelişmesi imkanını verir. Eğitim gücünü ve yaratıcılığını arttırır.

 

Eğitime sosyal açıdan bakanlardan Durkheim’e göre “eğitim, yetişkin nesiller tarafından, sosyal hayata henüz hazır olmayanlara tatbik edilen bir tesirden ibarettir.” 
John Dewey de, “eğitim hayata hazırlık değil, hayatın ta kendisidir” der.
Sokrates de, “eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır, boş bir kabı doldurmak değildir” diyor.

 

Öğretim: İstenen davranışların değiştirilmesi de, önceden belirlenmiş bir program dahilinde okullarda verilir. İşte okullarda yapılan programlı öğretme faaliyetlerinin tümü öğretimdir. Kişinin hayatı boyunca devam eden eğitimin okulda, planlı ve programlı olarak uygulanması kişinin öğretimidir. Kısaca öğretim iyi bir rehberlik yapma hareketidir.

 

Eğitim ve öğretimin uygulayıcıları yani rehberler öğretmenlerdir. Eğitim ve öğretimin iyi olması ve tam gerçekleştirilebilmesi için biz öğretmenlerin okullarda nasıl olmamız gerektiğini bilmemiz ve olması gerekenleri uygulamamız, plan ve programa uymamız gerekir.

En güzel yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Bu yatırımın mimarları da öğretmenlerdir.

Antalyalıların, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nun 100.onur yıl kutlamasının yanında ve yapılacak etkinliklerde destek olması gerektiğini düşünüyorum.
Bir sonraki yazımda, okulun tarihçesinden ve yapılabilecek 100.onur yıl etkinliklerinden bahsedeceğim.
Hoş kalın. haziran 2016. Antalya. İsmet Kadıoğlu.