Özel okula karşı çıkmanın hiçbir anlamının olmadığını ve bu konuda Bakanlığın düzenleme yapması gerektiğinin altını çizen Ortaylı, devletin okullaşma oranının artması gerektiğini ifade etti.

   Prof. Dr. Ortaylı, okulların yan ayraçları olan kütüphane, laboratuvar, tiyatro salonu ve spor eğitiminin düzenlenmesinin önemine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Maalesef okuma yazma eğitimi çok değiştiriliyor Türkiye'de. Bir nesil el yazması öğrendik biz, bir nesle bu hiç öğretilmedi. Sonra başarılı bir ihtisas lisesi eğitimi tertiplenmişti. Mesela Çamlıca'da (Lisesi) Latince bile derse konmuştur. Bu başarıyla gitti, bunun ürünlerini çok kısa yolda gördük. Bunları ihmal edemeyiz, bu işler yapılacak. İhtisas eğitimi şart, iki sene lisede umumi, iki sene de ihtisas olabilir. Yani matematikçi çocuk ile filolog çocuk aynı eğitimi göremiyor. Çalışma saatleri birbirine uymuyor. O bakımdan bazı ortaklıkların dışında bunun gitmesi lazım. Sosyal bilimler lisesi eğitiminin düzenlenmesi lazım. Sayıyı artırarak bir eğitim yayılmaz. Önce örnekler iyi verilecek. Herkesin de bu işte seferber olması lazım. Sırf Milli Eğitim Bakanlığı uzmanları, personeli ve öğretmenler değil herkes. İnşallah alınan kararlar iyi uygulanır, iyi kararlar da alınır, yardım da edilir. Bu bir ortak mesele Türkiye'de."