Küresel ısınma ve pandeminin dünya ekonomisi üzerindeki etkisi, enerji ihtiyacının ekonomik kalkınmayı ve ekolojik dengeyi sarsacağı endişesiyle her geçen gün artıyor. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE), hazırladığı son raporda, nükleer enerjinin kullanım ömrü boyunca diğer tüm elektrik kaynaklarından daha az karbondioksit emisyonu ürettiğini ortaya koydu. İklim değişikliği ile mücadelede nükleerin ‘en düşük karbonlu enerji kaynağı’ olduğunu verilerle doğrulayan UNECE uzmanları, Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmanın nükleer enerji ile mümkün olacağına dikkat çekti.

“Çevreci ve güvenilir enerjiye ihtiyaç duyuluyor”

Fransa’da yürütülen dünyanın en büyük füzyon projesi Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktörü (ITER) Projesi’nde görev yapan Reaktör Tasarım Mühendisi Dr. Can Turgut, dünyada artan enerji ihtiyacına pandeminin etkisi de eklendiğinde, enerji fiyatlarında uzun yıllardır hiç görülmemiş bir artış gözlendiğini söyledi. Turgut, kaynak bulmakta zorlanan ve enerji konusunda yakın zamanda büyük sorunlarla karşı karşıya gelme ihtimali bulunan gelişmiş ülkelerin, bu soruna çözüm arayışında olduğunu belirtti. Ancak Turgut’a göre, enerji ihtiyacı kadar tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir diğer sorun da, küresel ısınma ve çevre kirliliği.

Birçok gelişmiş ülkenin 10 yıllık süreçte sıfır karbon salımı konusunda adımlar atmaya hazırlandığını kaydeden Turgut, “Tüm bunları göz önünde bulundurarak temiz, sürdürülebilir, bağımsız, güvenilir, verimli ve temiz bir enerji kaynağına olan ihtiyaç tartışılmaz hale gelmiştir. Dünyanın çeşitli yerlerinde bu konuda yapılan birçok oturum ve çalıştaylar sonrasında çevreci ve sürdürülebilir enerjinin sadece yenilenebilir enerji kaynaklarıyla elde edilemeyeceği oldukça açık bir şekilde ortaya koyulmuştur. Termik santrallerin çevreye zararlı etkileri ve yakıt maliyetleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının talebi karşılayamaması ve enerji fiyatlarını dalgalandırması, nükleer enerjinin kullanımı için koşulları şekillendirmiştir. Nükleer enerji, temiz ve yaşanabilir geleceğin teminatı olarak görülüyor” dedi.

“Türkiye önemli bir adım attı”

Turgut, Türkiye’nin enerji stratejisini uygulama çabalarına da dikkati çekerek, “Akkuyu Nükleer Santrali (NGS) Projesi’nin hayata geçirilmesiyle enerji fiyatlarındaki dalgalanmayı önlemek, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, nükleer teknoloji ve tekniklere adım atmak ve karbon salımını azaltmak amaçlanmaktadır. Belirlenen yol haritası, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması adına çok önemli bir adımdır” diye konuştu.

Enerji ihtiyaçlarının büyük kısmını kömür, petrol, gaz türevi fosil yakıt rezervlerinden karşılayan Türkiye’nin, yakında bu kaynakların sonu geleceğinden yeni enerji kaynaklarına ihtiyacı olduğunu kaydeden Turgut, Mersin’de inşası devam eden Akkuyu NGS’nin Paris Anlaşması’nı onaylayıp iklim kriziyle mücadelede yeni bir sayfa açan Türkiye için ayrıca önem taşıdığına dikkat çekti.

Nükleer enerji çözümleri gündemde

ABD Ohio Devlet Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gülçin Sarıcı Türkmen de gelişmiş ülkelerin 2030-2050 dönemi için açıkladığı sıfır karbon hedeflerini şu an izledikleri enerji politikaları ile tutturmalarının mümkün olmadığının altını çizdi. Türkmen’e göre nükleer enerjiye yatırım yapılması, şu anda temiz teknolojilerle enerji ihtiyacının karşılanması ve ekonominin canlandırılması konusunda en iyi seçenek olarak gözüküyor. Fransa’dan İngiltere’ye kadar pek çok Avrupa ülkesinde nükleer enerji ile ilgili bir dönüşüm yaşandığını kaydeden Türkmen, "Enerjisinin yaklaşık yüzde 70’ini nükleer enerjiden sağlayan bir ülke olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İklim Değişikliği Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, 2050 yılına kadar hedefledikleri sıfır karbon hedefine sadece yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak ulaşamayacaklarını açıklayarak, bu tartışmayı yeniden gündeme getirdi. Ayrıca, küçük nükleer reaktörlerin inşası, elektrikli araba üretimi ve düşük emisyonlu uçak üretimi de dahil olmak üzere yenilikçi teknolojilerin ve endüstrilerin geliştirilmesine 30 milyar avro yatırım yapacaklarını duyurdu. Nükleer enerji konusundaki tartışmaların hala oldukça politize olduğu Avrupa Birliği’nde, nihayet konuya rasyonel olarak bakmaya başlıyorlar" ifadelerini kullandı.

“Ekonomik, sürdürülebilir ve temiz enerji sağlıyor”

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin çağımızın en ciddi sorunu olduğunu söyleyen Türkmen, “Hesaplamalar, yenilenebilir enerji kaynakları ile iklim hedeflerine ulaşamayacağımızı gösteriyor. Nükleer enerji ise ekonomik, sürdürülebilir, sürekli ve temiz enerji sağlayarak bu konuda bir çözüm vaat ediyor. Bu nedenle nükleer enerji göz ardı edilemez” dedi.