Tulumba Evde Neden Olmuyor? Çıtır Çıtır Olanların Bildiği Küçük Oyunlar
Tulumba tatlısını evde deneyip “dışarıdaki gibi olmadı” diyen çok. Aslında herkes aynı tarife bakıyor ama sonuçlar bambaşka çıkıyor. Birinin tulumbası çıtır çıtır olurken, diğerinin yumuşak kalıyor. Mesele ölçü değil, mutfakta yapılan küçük hareketler. Ustalar bunu yıllardır konuşmadan yapıyor, evde deneyen çoğu kişi de fark etmeden atlıyor.
Hamurun Kaderini Değiştiren An – Tencere Başında Olanlar
Tulumba hamuru aceleyi sevmiyor. Su ve tereyağı kaynarken unun tek seferde girmesi önemli. Parça parça ekleyenlerin hamuru genelde pütürlü oluyor. Eskiden mahalle tatlıcılarında “unu dök karıştır, durma” diye tembih edilirdi. Sebebi bu. Hamur tencerede toparlanıp kenarlardan ayrılıyorsa iş yolunda.
Yumurta Meselesi – En Çok Hata Burada Yapılıyor
Hamur çok sıcakken yumurta ekleyenlerin tulumbası yayılıyor. Ilık olacak, el yakmayacak. Yumurtalar tek tek giriyor, biri bitmeden diğeri yok. Bu adımı atlayan çok, sonra “niye sönük oldu” diye şaşırıyor.
Yağın Dili Var – Doğru Isıyı Anlamak
Yağ kızgın ama yakıcı değil. Yaklaşık 170-180 derece civarı. Eskiler termometre kullanmazdı, küçük bir hamur parçası atar bakardı. Yavaş yavaş yukarı çıkıyorsa tamamdır. Hızlı çıkarsa yağ fazla sıcak demektir, tulumba içini çekmez.
Şerbet Detayı – Tatlıyı Tatlı Yapan Kısım
Şerbet ne soğuk olacak ne kaynar. Ilık şerbet, sıcak tulumba. 1’e 1 oranı şaşmaz. Limon suyu en son girer, erken girerse şekerlenme başlar. Evde kristalleşen şerbetin sebebi genelde bu küçük hata.
Küçük Bir Hatıra – Aynı Tarif, Farklı Sonuç
Aynı evde iki kişi tulumba yapar, biri olur biri olmaz. Çünkü biri hamuru dinlendirir, diğeri acele eder. Tulumba biraz sabır ister, biraz da göz kararı. Ölçüden çok el alışkanlığı işi.
Evde tulumba yaparken bu küçük detaylara dikkat edildiğinde, mutfaktan çıkan tatlı pastane vitrinini aratmıyor. Çıtırtı sesi duyuluyorsa, iş tamamdır.





