Koronadan dolayı Cumartesi tam gün ve herkese sokağa çıkma kısıtlaması var. Öğleden sonra hava kısmen güneşli. Bir miktar kabuklu bademi kırmak üzere binanın alt kısmına inmiştim. Sandalye üzerinde oturarak çevre duvarı üzerinde kırmaktaydım. Altımdaki sandalye ile beraber sallandım. Saniyeler içinde sesler, hatta sanki derinden bir uğultu ya da farklı bir gürültü olduğunu hissettim/duydum. Hatta eşya ya da bazı malzemelerin düşerek ses çıkardığını duydum. Ön tarafımda, çevre duvarının dışında duran kamyonetin üstünde sarılı bir şekilde duran buz dolabı gibi bir eşyanın da bir an sanki sallandığını görür gibi oldum. Ve bina içinden de çığlık seslerinin geldiğini duyunca etrafıma baktığımda binalarda gidip gelmelerin olduğunu gördüm. Bu durum çok kısa bir süre içinde oluştu ve sallantı bitti. Binalardaki herkes aşağıya inmeye başladılar ve birçok çevre binalardaki kişiler aşağıda toplandık.
Sokağın sol tarafındaki binadan inen bir genç adamın ilk sarsıntıda hemen balkona çıktığını ve bizim binanın daha çok sallandığı söyledi. Hatta yolun sağında bizim binanın önündeki binanın çok az sallandığını ama bizimkinin çok fazla sallandığını ifade etti.

Biz bina komşularımızla birlikte bir hayli aşağıda oyalandık. Bizim bina aslında dört katlı ve 25 yıllık. Direkler üzerine. Ancak toprak altında yine binanın direkleri toprak altından başlamak üzere park gibi ya da sığınma yeri gibi bir kat daha aşağısı var. Böylece bina aslında altı katlı gibi.

Binamız diğer binalara göre daha çok salınımda bulundu ya.. Bina sakinleri arkadaşlar bu durumun depreme az dayanaklı olduğu anlamında algıladıklarına şahit oldum. Ve toprak altındaki direklerden başlamak üzere depreme dayanaklılık esasına uygun yeniden yapılandırmak gerekir gibi konuşmalar oldu.

Belirli bir süre kaldıktan sonra eve çıktık. Komşunun kızları evlerindeki masa üzerindeki kitapların sallanmadan dolayı yere düştüğünü filanda söylemişlerdi. Ben evin içinde ne olup olmadığını kontrol ettim. Mutfaktaki fırının arkasındaki duvara dayalı kapağının yere düştüğünü ve fırın üzerindeki çaydanlığında düştüğünü görünce, sarsıntının hangi boyutta olduğunu anlamak bakımından resmini çektim. Ve Anamur sallandı diyerek de fac. sayfama koydum. Geçmiş olsun diye birçok kişi oldu. İki kişi haricinde de olumsuz bir şey yazmadı.

Eşim Ankara’dan “herkesin evi sallandı, sen neden korktun?” diye yazdı. Bir arkadaşımda, “Geçmiş olsun İsmet hocam. Sen evi yenile, bu kadar küçük sallanma ile böyle olmamalıydı?” diye yazdı.

Depremden kimse korkmadı ben korktum olayı tamamen yanlış. Ben sarsıntıyı belirlemek için. Hafızalarda görsel olarak kalsın diye görüntüledim. İkincisi de 25 yıllık binamızın diğer binalara göre sağlamlık/dayanaklılık konusunun ne olduğunu gündeme getirmek için bu yazıyı yazıyorum.

Bazı araştırmalarım sonucunda, binanın sallanması kesinlikle depreme dayanaklılık ölçüsü olamaz. Binanın uzunluğu; çok katlı oluşu.. Oturumunun metrekaresi.. Bizim binanın oturumu 130 metre kare, yan binanın oturumu 160 metrekare.. Tabanı geniş, kalın/çaplı eşyaları sarsmak/sallamak daha zordur. Fazla güç ister. Aynı yükseklikte iki bina ama birinde bir katta üç daire var ve oturumu 360 metre kare, diğeri ise 180 metre kare..

Ben aynı zamanda fizikçiyim, bunlar aynı zamanda fiziki kurallar. Büyük uzun bir nesne, uzunluğuna, ağırlığına ve sertliğine bağlı olarak değişen kendi doğal frekansında ileri geri salınmak isteyecektir.
Deprem yönetmeliğine göre, binaların sallanması daha uygun bile diye söz ediliyor. Belki de salınım yapmaması tehlike bile denebilir. Bir vatandaş şöyle diyor: “Modern yüksek binaların zaten sallanmaları gerekiyor. Asıl sallanma olmaz ise 99 depreminde gördüğümüz gibi ilk katından kesilen binalar olacaktır. Bu durumda ya bina yan yatar ya da lego gibi kat kat kesilerek yıkılır.”
Hatta bazı yorumlarda şu ifadeleri gördüm. “İnşaat mühendisliğinin en uç noktasında bilgi birikimi ve teknoloji ile yapılan binaların, kontrollü bir şekilde rüzgarda bile sallanacak şekilde tasarlanır” deniyor.

Sonuç olarak daha önceki bir deprem sonrası bir televizyonda spiker yetkili bir mühendise soruyor: Depremde binanın sallanması depreme dayanaklılıkla ilgili midir? Yan yana iki binadan biri çok sallanıyor biri de hissettirmiyor.. Sorusuna karşılık şöyle diyor: "Binaların karakterleriyle ilgili. Binaların karakterleri farklı. Binanın birindeki kişi yeri öptük öptük kalktık der, diğeri de yukarı indik çıktık der. Bu binanın karakteriyle ilgili. Tamamen bu durum binanın karakteriyle ilgili bir durum. Sallanma fazlalığı ya da sallanmaması binanın dayanaklılığı ile ilgili değildir. Binanın eski olmasıyla da ilgili değildir. Binanın depreme karşı tavrı; binanın yapılışındaki depreme karşı dayanaklı yapılışına bağlıdır."
Hoş olun. Aralık 2020, Anamur. İsmet Kadıoğlu.