Uzun zamandır ilk kez bu hafta Büyükşehir Belediye Meclis 
Toplantısını takip etmedim ve başka bir programda bulunmayı tercih 
ettim.
Meclis toplantıları son zamanlarda bitmek bilmeyen imar 
değişiklikleri, yeni kardeş şehir arayışları ve yeni yurt dışı gezileri 
görüşmeleri ile sürerek cazibesini kaybetmeye başladı.
İki saat bu tür görüşmelerden sonra “Dilek ve Temenniler” 
bölümünde tüm Meclis üyelerinin söyleyecek tek bir sözlerinin 
olmaması gerçekten bir kentli olarak beni son derece üzüyor.
Geçtiğimiz son 5 yıllık dönemde Büyükşehir Belediyesi, İl Genel 
Meclisi ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı fuar, kardeş 
şehir ve diğer amaçlarla yapılan, neredeyse tamamı gereksiz ve 
faydasız yurtdışı gezilerini eleştirdim durdum.
Harcanan gezi giderlerinin meblağını sürekli Büyükşehir’e ve MTSO ya 
sordum; fakat bir cevap alamadım.
Prensip olarak resmi bilgi edindirme kanalını kullanmam. Bir kentli 
olarak dostça sorduğum sorulara cevap vermeyen kurumlar 
kusurlarını kabul ediyor diye düşünür ve yapıcı eleştirilere uyarak 
değişmelerini beklerim.
Sürekli eleştirilerim ve yazılarım sonunda, bazıları 60 kişiyi bulan ve 
halkın parası ile yapılan gezilerdeki bu insafsız katılım azaltıldı.
Mersin’e tek bir turist getirtemeyen turizm fuar gezileri de seyreldi, 
en azından daha az katılımla, daha sessiz ve gizli yapılmaya başlandı.
Sevindiricidir ki artık İl Genel Meclisi yok.
MTSO da artık bu gezilere bir ölçü getirdi.
Gelelim Büyükşehir Belediyesi’ne:
Neredeyse her Meclis toplantısında bir sonraki ay yapılacak bir yurt 
dışı gezi onaylanıyor ve gidecek kişilerin listesi yayınlanıyor; her 
toplantıda yeni bir kardeş şehir adayı ortaya çıkıyor.
Tabii her yeni kardeş şehir, her yıl yapılacak yeni bir gezi anlamına 
geliyor.
Dilek ve temennilerde dahi bir yıl konuşmayan Meclis Üyelerini, yurt 
dışı gezilere katılma konusunda gülünç bir çaba içerisinde görüyoruz. 
Belediye bürokratlarının böyle bir yurt dışı geziye birkaç kişi ile 
katılmalarını kabul edebiliriz; fakat buna Meclis üyelerinin, Kent 
Konseyi Başkanının katılmasını anlayabilmek ve kabullenmek zor.
Belediye bürokratları bu tür gezileri yapmalıdır.
Özellikle Genel Sekreter olarak Büyükşehir Belediyesi’nde önemli bir 
konumda, göreve başladığı günden beri çok değerli hizmetler 
yapmakta ve Belediyenin bu yeni yapılanma döneminde değerli 
katkılar vermekte olan Haluk Tunçsu son Japonya gezisine katılmış ve 
dönüşünde Meclis’i bilgilendiren bir konuşma yaparak, Ertuğrul 
Firkateyni Şehitleri ve kardeş şehir Kuşumato konusunda anlattıkları 
ile, bu gezinin ne kadar yararlı ve gerekli olduğuna bizi inandırmıştır.
“Gezilere katılma mücadelesinde aktif, Mecliste sessiz” Meclis 
Üyeleri acaba bu güne kadar yaptıkları bu gezilerden sonra ne gibi bir 
bilgi vermişlerdir, ne fayda sağlanmıştır, bilgi ve tecrübelerine ne 
eklenmiştir? Bunları Mecliste anlatmalı ya da bir yerlerde yazmalılar.
İllaki bu gezilere Meclis üyeleri katılacaksa ve bu engellenemiyorsa, 
en azından geziler için bir katkı payı alınmalıdır. Gezi dönüşünde de 
geziden sağladıkları faydayı bir raporla belirtmelidirler.
Büyükşehir Belediyesi de gezilere kimlerin katıldığını ve maliyetinin ne 
olduğunu dönemlik raporlarla belirtmelidir.
Benim tahminlerime göre geçtiğimiz dönemde Büyükşehir Belediyesi, 
Mersin Ticaret ve Sanayi odası, İl Genel Meclisi’nin yaptığı geziler, 
ayrıca Akdeniz Oyunları’nı almak için yapılan geniş katılımlı gezilerle 
belki de bir Aquapark bedeli kadar halkın parası tıpkı Aqupark’ta 
olduğu gibi Mersin’e hiçbir fayda sağlamadan çöpe atılmıştır.
15 yılın biriken ve çözüm bekleyen yeni sorunlarla uğraşması gereken 
Büyükşehir Belediyesi ve Meclis Üyeleri, ellerini vicdanlarına 
götürerek Mersin’in sorunlarına öncelik vermelidir ve kente büyük 
yük getiren, halkın parası ile yapılan bu gezilerden vazgeçmeliler.
Kamu maliyesine zarar veren konularda siyasetin ahlak tartışmasına 
girmesi elbette anlaşılır bir şeydir; ama ahlak önce kişiseldir. Siyasetin 
genel dili içinden namus avukatlığı yerine, kişisel hayatın sessizce ama 
dürüstçe yaşanması gerekir. Belki de bütün bir siyaset dünyamıza bir 
de buradan bakılmalıdır.
 
HARUN ARSLAN