Rusya ile krize girince, bizimkiler “stratejik ortak” Katar’a yöneldiler.

            Rusya da stratejik ortağımızdı, uçak düşünce bu ortaklık bozuldu.

            Şimdi, kaderimizi Katar’a bağladık.

            Bakalım:

            Türkiye, doğal gazın yüzde 55’ini Rusya’dan alıyor.

            İran’dan ancak yüzde 18. Daha fazlası yok.

            Azerbaycan deseniz, hadi o da yüzde 12.

            Likit gaz deseniz; onu Cezayir’den alıyorduk, şimdi Katar eklendi.

            Ancak; Türkiye’de gazı depolayacak tesis yok.

            Var da, biri Silivri’de, biri Aliağa’da.

            Hepsini toplasanız; Türkiye’nin ancak üç günlük ihtiyacı kadar likit gaz depolayabiliyorsunuz.

            Yani, anlayacağınız, Putin vanayı kapatırsa işimiz hepten bitik.

            Başbakan, umudunu hemşerimin tezeğine bağlamış ama, o da nanay.

            Zira, hayvan kalmadı ki, tezek olsun.

            Hadi “kerme” diyelim, o kadar koyun da yok.

            Bilenler bilir, kokar yakıtın bir türü de kermedir.

            İneğin dışkısından olana tezek, koyunun dışkısından olana kemre denir.

            Ruzya krizi b.ka sararsa, ikisinin b.kundan da fayda yok.

            Çünkü o kadar tezeğimiz, kemremiz yok.

            Fıkrası bile var:

Devlet benim memleketime bir yazı gönderir

Bu sene kışın şiddetli geçeceği uyarısıyla, yaktıkları yakıtın cinsini, kalorisini ve ne kadar yardıma ihtiyaç olduğunu sorar. 

Muhtar hemşerilerimden biri heman cevap yazar:
“Yakıtımız boktur, kalorisi yoktur, stoğumuz ise çoktur.”

Maalesef, 80 milyona yetecek stok yok!

Vana kapanırsa olacakları söyleyelim:

Elektrik üretimi de doğalgaza bağımlı olduğu için ondan da mahrum kalırız.

Bu kış donarız.

Sanayimiz durur.

Zaten, ihracattan zararımız şimdiden 24 milyar dolar.

Sebzeler elimizde kaldı, artık turist de gelmeyecek.

İş adamlarımız, öğrencilerimiz, işçilerimiz kovuluyor Rusya’dan.

Putin, tam bir megaloman.

Uçağın düşürülmesiyle karizması çizildi ya, bir türlü unutamıyor.

Unutmayacağını da tehditlerle sürdürüyor.

Son olarak, “Türkiye yaptığına pişman olacak” dedi.

Daha önce de “Erdoğan’ı orada oturtmayacağım” tehdidini savurmuştu.

Bakalım, sonu nereye varır.

“Şu karşı yaylada göç katar katar.”