Adana’da yaklaşık 2 ay önce trafik kazasında anne ve babasını kaybeden biri engelli iki çocuğu okula polis götürdü. Mehmet Akif Öveç (40), 15 Temmuz’da eşi Arife Öveç (38) ve çocukları Elif Naz (4), Mehmet Ali (11) Mustafa (13), Rukiye (15) ve babası Mustafa Öveç’i de yanına alıp, Kızıldağ Yaylası’na gitti. Övünç yayladan dönerken karşı yönden gelen Mehmet Coşkun’un kullandığı otomobille çarpıştı. Kazada olay yerinde Mehmet Akif Öveç ve diğer sürücü Mehmet Coşkun hayatını kaybetti. Çocuklar ise hafif yaralandı. Aynı kazada ağır yaralanan Arife Öveç, kazayı hafif sıyrıklarla atlatan çocuklarıyla birlikte kaldırıldığı hastanede 10 gün süren yaşam savaşını kaybetti. Önce babalarını, sonra da annelerini kaybeden yaşayan Elif Naz, Mehmet Ali, Mustafa ve Rukiye’ye dedeleri Mustafa Öveç sahip çıktı. Kendisi de 2 yıl önce eşini toprağa veren Öveç, torunlarıyla hayata tutunup torunlarına hem anne hem de baba olmaya çalışıyor. Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci de Öveç Ailesi’nin yaşadığı olumsuzluğu duyarak bu dramına seyirci kalmadı. Okulların açıldığı ilk gün, onların anne ve babalarının yokluğunu hissetmemesi için. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplere talimat verdi. Bu talimat doğrultusunda polis, aynı okulda sıra arkadaşı olan bedensel engelli Mustafa Öveç ile kardeşi Mehmet Ali Öveç’i önce evlerinde ziyaret edip, onlara kıyafet, çanta, kırtasiye malzemeleri ve oyuncak hediye etti; sonra okullarına götürdü. Polislerden biri Mustafa’yı kucağına alıp, evden dışarı çıkartıp tekerlekli sandalyesine bindirdi. İki kardeş daha sonra polis aracına alınıp, eğitim-öğretim görecekleri Atatürk Ortaokulu’nun yolunu tuttu. Polis abla ve ağabeylerin elini tutarak okula giden iki kardeş, girişte alkışlarla karşılandı. Diğer sınıf arkadaşlarıyla birlikte ‘İstiklal Marşı’nı okuyan Öveç kardeşler, ardından da sınıflarına girip, kendileri için özel olarak hazırlanan sıraya oturdu. 5. sınıfa başlayan Mustafa Öveç, ilk ders öncesinde, “Çok mutlu oldum, Allah herkesten razı olsun. Allaha devletimize zeval vermesin. Şu anda çok farklı duygular içindeyim. Okula anne ve babalarıyla gelen arkadaşlarımı görünce çok üzülüyorum ama yapacak bir şey yok. Büyüyünce insan hakları ofisinde müdür olmak istiyorum. Çünkü sosyal bilgilerle genel kültürüm çok iyi” dedi.