Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Erzurum’da Adalet Partisi Merkez İlçe Kongresi yapılıyor.

 Kürsüde CHP’den geçme çiçeği burnunda bir AP’li.

 Bu eski CHP’li, yeni AP’li, Demokrat Parti’nin üç aziz şehidine “leş” diyecek kadar şirazesini kaybetmiş bir CHP’liydi.

 AP’ye geçtikten sonra bakan bile yapılmıştır.

 Zaten, o küsüye de Bakan sıfatıyla çıkmıştı.

 Hakkını yemeyelim; insanlarla bire-bir teması olan, halkta karşılığı bulunan bir milletvekili idi.

 Ben de o kongreyi arka sıralardan takip eden genç bir AP’liydim.

 Kongre, merhum babam Cihat Güngör’ün kongresiydi.

 AP Merkez İlçe Başkanlığına bilmem kaçıncı defa seçilecekti.

 (Dindar bir insan olan rahmetli babamdan hiçbir zaman böyle bir istismar işitmemiştim.)

 O zamanki seçim sisteminden biraz bahsetmek isterim.

 Önce delegeler seçiliyordu. Merkez İlçe Başkanlığı, hangi tarihte hangi köy ve mahallede delege seçimi yapılacağını önceden gazeteler vasıtasıyla ilan ediyordu. Bu liste ayrıca parti binasının kapılarına kadar asılıyordu.

 Delegeleri, o mahalle ve köyde partiye kayıtlı üyeler yapıyordu.

 Oradan seçilen delegeler de Merkez İlçe Başkanını.

 Her ilçe, kendi delegelerini ve başkanını böylece tespit ettikten sonra, o kongrelerde seçilen il delegeleri de il başkanını seçiyordu.

 Ve milletvekilleri, o delegelerin katıldığı ön seçimlerle belirleniyordu.

 Bu günkü demokrasi anlayışıyla taban tabana zıt bir uygulama.

 Kürsüdeki eski CHP’li, yeni AP’li Bakan, Kıbrıs Barış Harekâtını, içine dini öğeleri de katarak ve mistik bir hava vererek anlatıyordu:

 “Uçak, beş parmak dağlarının üstünde. Erler paraşütle atlayacak. Sona kalan bir erimiz atlamada tereddüt geçirir. Uçakta aniden bir pir-i fani peyda olur. ‘Korkma, atla yavrum’ diyerek erin arkasını sıvazlar. Erimiz, pir-i faniden aldığı cesaretle atlar aşağı. Bir ne görsün; bir kırat kanatlarını açmış, atlayan erlerimizi aşağı indiriyor…”

 Arkamdan, yaşlı delegelerin hıçkırıklarını işitiyordum.

 Tabii, o bakan AP’de tekrar milletvekili seçildi ve bakan oldu.

 Siyasette din ve dini ögelerin kullanılması bu kadar önemlidir.

 Çünkü, alıcısı vardır.

 DP’de de kullanıldı, AP’de de.ANAP'ta ve DYP'de de.

 Şimdi de AKP kullanıyor.

 Baksanıza; katara CHP bile dahil olmuş.

 Neden AKP’ye kızıyorsunuz ki…