Kanuni Sultan Süleyman’ın Irak seferi dönüşü Adana’da konakladığı tarihi mekan, onun da ustası olduğu gümüş kazaziye örücülüğüne ev sahipliği yaparak geleceğe aktarılıyor.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Irak seferi dönüşü konakladığı tarihi çarşı hamamının restore edilen kısmı şimdilerde 1400 yıllık geleneksel Türk el sanatı kazaziyeye ev sahipliği yapıyor. Kazaziye ustası Hatice Kaplan öncülüğünde hem üretimi gerçekleştiriliyor hem de sanatı öğrenmek isteyenlere Adana Valiliği, Kadın Kooperatifleri Birliği ve Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile açılan kurslarla gelecek nesillere aktarılıyor.

İpek ipler üzerine ince gümüş tellerle işlenen kazaziye sanatını gelecek nesillere aktarmak üzere sanatın Adana’da kapılarını geleceğe araladığını belirten kazaziye ustası Hatice Kaplan, “Adana Valiliğimizin ve Adana kadın kooperatifleri birliğinin destekleri ile halk eğitimi merkezi tarafından açılan kurslarımız ile 1400 yıllık unutulmaya yüz tutan Geleneksel Türk El Sanatını gelecek nesillere aktarıyor, kazaziye sanatının ustalarını yetiştirmek için çalışıyoruz” dedi.

"Öğreniyor, üretiyor ve sanatı geleceğe taşıyoruz"

8 yıldır kazaziye sanatı ile ilgilendiğini aktaran Hatice Kaplan “Kazaziye 1400 yıllık bir geçmişi olan sanat. Bu sanat gümüş tellerin aslında iğnelerle örülmesidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın icra ettiği bir sanat. Bulunduğumuz mekan, Kanuni Sultan Süleyman’ın Irak seferi dönüşünde konakladığı mekan. Bu tarihi mekanda kazaziyeyi örmek benim için çok anlamlı. Hem gelecek nesillere hem geçmişten günümüze aktarmak. Adana Kadın Kooperatifleri Birlik Mağazası bünyesinde halk eğitim destekli kurslar açılıyor. Bu kurslardan biride kazaziye. Bu kurslarda yetiştirdiğimiz kadınlarımız hem sanatı geleceğe aktarıyor hem de ev ekonomilerine katkı sunmuş oluyor. Kazaziye sanatını günümüzde çok az usta işliyor ve geleceğe aktarıyor. Sürdürülebilir olması halk eğitimimiz aracılığıyla çok güzel. Kadın kooperatifimizin sunduğu olanaklar ve vali yardımcımız Huriye Hanım’ın desteleri ile Adanalı kadınlar olarak öğreniyor, üretiyor ve sanatı geleceğe taşıyoruz. Her geçen gün günümüze uyarlanabilen bir sanat dalı olduğu için sürekli kendimizi geliştiriyoruz” diye konuştu.

Kazaziye sanatının Mardin telkârisi ile karıştırıldığını ama farklı iki ayrı sanat olduğuna dikkat çeken Kaplan, “Genelde Trabzon bölgesinde yaygın sanat dalı. Mardin telkâriyle karıştırılıyor aslında. Mardin telkâride kaynak vardır. Kazaziyede kaynak yok. İpek ipler üzerine sıfır nokta sekiz mikron teller sarılarak elde ediliyor. Aslında çok ince bir işçilik. İnce çelik iğnelerle örüyoruz. Hem göz nuru hem emek var. Yurt dışından gelen turistlerden yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.

“Bin 500 üyemiz var, 15 bin kadınla iletişim sağlıyoruz”

Adana Kadın Kooperatifleri Birliği Başkanı Zeynep Kırılmış ise tarihi mekanda Adanalı kadınların geleneksel el sanatı ve yöresel lezzetlere uzanan emek dolu üretim merkezi olduğunu ifade ederek, "Adana’da tarihi bir alandayız. Türkiye’nin en uzun saati, büyük saatin yanında. 1400’lü yıllarda yapılmış bu tarihi mekanda kadınlarımız unutulmaya yüz tutmuş sanatlarını burada geliştirip kadınlara beceri kazandırıp hem iç piyasada hem de dış pazarda ürünleri satışa sunuyoruz. Bu sanat gelecek nesillerde aktarılsın istiyoruz. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman döneminde bile yapılan bir sanattı. Osmanlı’da armalarda, düğmelerde kullanılmış bir sanat. Şimdi onlara tasarım yapılarak takıda kullanılıyor. Adana’mızda tespihin uçlarında, kadınlarımız kolye ve bilekliklerde yoğun olarak kullanıyor. Burada kadınlarımız bu mesleği öğrendikten sonra kazanç elde ediyorlar. Burada gıdadan tekstile, tekstilden takıya, kazaziye sanatından seramik sanatın uzanan bir emek var. Kooperatifimizin yaklaşık 1500 üyemiz var, ama bizle iletişimde 15 bin kadın var. Biz bu konuda çok mutluyuz. Adana Valimiz sağ olsun. Böyle bir imkan tanıdı. Birliğimizi kurduk tek çatı altında. Çünkü buradan daha uzak mesafelerde iki saatlik mesafede ilçelerimizde üretim yapılıyor ve bu kanalla yurt içinde ve yurt dışına sanattan yöresel lezzetlere uzanan bir emek pazar buluyor” şeklinde konuştu.