BANKAMATİK - BELEDİYE – BÜYÜKŞEHİR - BASIN

 Yıllardır yazılarımda “Kenti Geliştirmeyenler” grubundan söz ederim.
Bunlar kentin kilit noktalarına yerleşmiş, farklı siyasi görüşten, farklı dil, din, ırk ve mezhepten olsalar da, yerlerini koruma konusunda  birbirlerini destekleyerek bir “ Kutsal İttifak “ oluştururlar.
Yine sık sık yazdığım üzere, bu kentin bir de değişmez, değiştirilemeyen Başkanları var. Başkan seçilir seçilmez yalnızca “gelecek dönem nasıl yeniden Başkan olurum?” diye çalışan Başkanlar…

Ve 15 yıldır değiştirilemeyen en büyük Başkan kimdi : Özcan…

Yıllardır Büyükşehir Belediyesi’ne ve Özcan’a ne yukarda değindiğimiz  “Değişmez Başkanlardan”, ne de Basından (?) ciddi bir eleştiri gelmiştir.

Tabii bazı eleştiriler olmuştur; bunlar da göstermelik, sonuçsuz, laf olsun diye yapılan eleştirilerden öteye gidememiştir.
Bazı eleştiri sahipleri de her nedense (!) bir süre sonra birden eleştirilerini kesmişler ve daha ötesi, Özcan’a övgüler yağdırmışlardır. 

Özcan’da hiç övecek bir şey bulamayanlar da mecburen Mersin’de çeşitli siyasi partilere ait Belediyeler ve her çeşitli mezhep ve ırktan insanlar arasında “Barış ve Huzur’u sağladığını” söylemişlerdir. Sanki Özcan’dan önce Mersin’de sokak sokak silahlı kavgalar, etnik ve siyasi boğuşmalar var idi de, şükür olsun Macit Özcan’ın çabalarıyla huzura ermiş idik !

Seçim boyunca özellikle basından Özcan ile ilgili hiçbir eleştiri gelmemiştir.  Özcan, birkaç günlük ve haftalık gazete dışında neredeyse tüm basını yanına almıştı. Yorum yazan birkaç kişi de asla Özcan’ı dişe dokunur biçimde eleştirmemişlerdir.
Kentin değişmez Başkanlarından da hiçbir eleştiri gelmemiş, neredeyse tamamı Özcan’ı açık ya da kapalı desteklemiştir.
Yine bir çok STK Özcan’ı desteklemiş ya da en azından karşısında olmamıştır.

Kocamaz ve Sever tüm bu şartlarda, her şeye rağmen çok büyük bir başarı elde etmişlerdir. 
Kocamaz parti yönetiminin bir kısmının aleyhte çalışmasına rağmen tek başına seçimin başında bulunarak ve her konuyu denetimine alarak başarılı olmuştur.
Sever de, Ak Parti İl Başkanı, İl Teşkilatı, SKM ve İl Tanıtım Medya yanında olmadan ve çok dar bir bütçeyle seçimi birkaç gönüllü partili ile sürdürmüş ve tek başına ancak bu kadar başarı elde edebilmiştir; Projeleri, kişiliği ve inandırıcılığı ile de model bir politikacı olarak her partiden Mersin’lilerin belleğinde olumlu bir imaj kazanmıştır.

Herkesin  kazanacağından emin olduğu  Özcan kaybetmiştir.
2 puan daha alsa kazanabilecekken kıl payı kaybettiği de asla unutulmamalıdır!
Bu Mersin’de hem Başkanlar arasında hem de basın arasında büyük bir şok yaratmış, fakat her devre uymak konusunda uzman kişilikleri  çabuk toparlanmalarını sağlamıştır.
Başkanlar hemen Kocamaz’ı ziyaretlere başlayarak, “bağlılıklarını ve takdirlerini “  bildirmişlerdir!
Basının ise durumu daha zordur. Öyle ya ; düne kadar Özcan’ı göklere çıkaranlar, şimdi ani bir  dönüşü gerçekleştirmekte zorlanmaktalar.

Halkımızın vicdanını yaralayan, söylentileri ayyuka çıkan “Bankamatikçiler” konusu halen açıklığa kavuşmadı. Bazı söylentilerle gündeme gelen kişiler açıklandığında herhalde kendi içimizden en dürüst diye gördüğümüz kişilerin gerçek yüzlerini anlayacağız.
Farklı menfaatler sağlanan seçim öncesi Özcan destekçisi yorumcuların da bunu ne karşılığı yaptıkları aslında kolaylıkla ortaya çıkarılabilir.
Uzun yıllar Büyükşehir Belediyesinde görev almış Belediyedeki tüm ayrıntıları bilen bir dostumuz Belediyedeki bankamatikçilerin, basının ve diğer menfaat sağlayanların iç yüzünü anlatırken, kendisine Büyükşehir Belediye Basın Bürosunda kaç kişi çalışması gerektiğini sorduğumda, bana “en fazla 5 kişi” diye cevap verdi.
Halbuki basında geçen sayı 15 kişi idi. Bu bile çok fazla ki, biraz araştırdığımda bunun 40 hatta 70 kişi olabileceği ortaya çıktı.
Ayrıca MESKİ ve İmar İnşaatta da basın mensuplarının olduğu söylendi.
Yani ortalama 100 basın mensubunun Belediye’den maaş aldıkları ortaya çıkıyor.
Birde Çay bahçesi, Otopark bağlantılı sağlanan menfaatler ve de karşılığı olmadan kesilen faturalarla ilgili dedikodular var.  

(Göreve başladığı günden beri şeffaf ve dürüst Belediyecilik örnekleri veren Neşet Tarhan sorduğum soru üzerine Mezitli Belediyesi’nde basın bölümünde yalnızca 2 kişinin çalıştığını belirtti. Bu da Büyükşehir’de 5 kişinin fazlası ile yeterli olacağını gösteriyor.)  

Şimdi olması gereken şudur: Deneyimli bir Başkan olarak Sn. Kocamaz derhal bu listeyi açıklamalı ve temiz bir defter açmaya bu cesur hamleyle başlamalıdır.
Ayrıca,  Mersin’de basın mensupları bu kirli ilişkilerin aydınlatılması ve yıllardır sürüp giden bu utanç verici söylentilerle yüzleşilmesi açısından, “ Ben hiçbir dönemde  Belediyelerden maaşa bağlanmadım, bu ahlaksız ilişkiye alet olamadım !” diyen her basın mensubu kendini aklamak üzere ismini açıklamalıdır. Aksi takdirde,” Her dönem basından  birileri Belediyeye yanaşır, bu halkın parasından kendine pay ister ve maaş alır “ şeklindeki yaygın kanaat önlenemez!
Mersin’in dürüst, namuslu, kentini seven, insanlarına yapılan haksızlığı onaylamayan Oda, Kurum, STK Başkanlarının ve elbette dürüst ve çalışkan basın emekçilerinin  başta bankamatikçilere ve haksız maaş alıp Belediyeyi zarara uğratan ve tüm kentin hakkını yiyenlere karşı çıkmaları, gündeme getirmeleri, sorgulamaları gerekmez mi ?
Bu güne kadar ve şimdilik maalesef ses yok.

Seyyar satıcılar ve Suriyeli Sığınmacılarla uğraşan, Oda gazetesinde kendi resmini çoğaltmaya çalışan, Japon çocukları Mersin’e getiren, Nazım Hikmetin Mezarını Mersin’e getirmeye çalışan, İş adamlarının uçaklarına havaalanı açacak olan, Mersin’i Avrupa kültürü başkenti yapmaya uğraşan Oda, Meslek Kuruluşu, Platform, Konsey, Şura ve STK lar bu işlerden fırsat bulup kentin bu en büyük yolsuzlukları için ne zaman tepki gösterecekler?
Çevre duyarlığıyla meydanları dolduran, Nükleer ve Hes’ler konusunda kıyamet koparan çevreler, yıllardır gözler önünde sürüp giden bu kirli tabloyu ne zaman fark edecektir ? 

En çok eleştirmesi gereken İktidar Partisi İl Başkanının bir yıl boyunca tek eleştirisi ise  artık espri konusu olan “Özcan neden Akdeniz Oyunlarında 8 km. yol yaptı da 25 km yol yaptım diyor ?” dan öteye gidememiştir.

Sn. Kocamaz’ın şişkin ve sömürücü kadroları çözümlemeyle ilgili tasarruflarını “Kıyım” ve “Sürgün” başlıklı haberlere konu  yapan basın camiası da bu düşündürücü davranışını yeniden değerlendirmelidir. Bu konuda kendi mesleki etik değerleri öne çıkarılmalıdır. 

Herhalde artık Mersin’de bir temizlik harekatının başlaması gerekiyor. Mersin için bir adalet, dürüstlük, eski şaibe ve söylentilerden kurtulma zamanı gelmiş olmalıdır.

Bu dönemde şeffaflık, dürüstlük, adalet adına her yapılan için Büyükşehir Belediyesini ve Sn. Kocamaz’ı desteklememiz, alkışlamamız, eğer geri adım atarlarsa da eleştirmemiz gerekir.

Tabii bu haksızlıkları savunanların neden savunduklarını, eleştirmeyenlerin de neden eleştiremediklerini düşünmemiz gerekir.
Biz de bu meseleyi yakından izleyeceğiz, bu güzel kentin geleceğini ve Belediye bütçesini kimlerin kemirdiğini konuşmayı sürdüreceğiz.  Politik ahlak, çevre duyarlığı, Mersin sevgisi, demokratik kültür ve insanlık onuru bunu gerektirir. Kurumlar, kuruluşlar ve kişiler için derin sınav günleri olur ve Mersin’de öyle zamanları yaşıyoruz.

Harun Arslan