MUTLU OLMAK İÇİN ÖNERİLER
          Gürültülü ortam insanı yorar, sessizlik olan ortamda insan dinlenir. Tabi dinlenmek için yorulmak lazım. Kendini hırpalamadan çalışmak, bilinçli bir şekilde çalışmak, karakucak değil profesyonelce çalışmak yorulmak demektir. Uygun bir yorulma arkasından yapılması gereken dinlenmektir.
          Tabiata yani doğaya uygun ve uyumlu yaşarsanız mutlu olursunuz.
          Mutluluk, kişinin maddi ve manevi isteklerini elde etmesi sonucunda  hissettiğimiz bir doyum, rahatlama ve duygu durumudur. Mutluluk doğuştan gelen bir olgu değil. Yaşantımızda yaptıklarımız ve yapmadıklarımızın bir sonucu olarak başımıza gelen bir duygu durumu. Yani kişinin hedef çıtasını aşması sonucu kişide oluşan duyguların tamamıdır. Oluşan duygu değişik şekillerde mutlu olma gösterisi şeklinde ifade edilir. Örneğin okulu bitiren öğrencilerin hep birlikte kep fırlatmaları mutlu olma gösterisidir. Keplerin fırlatılması mutlu olmanın şekli bir anlatımıdır.
          Doğaya gidip, bir çiçek koklamak, akarsuların olduğu yere gidip su şırıltılarını dinleyerek, güneşin batışını izlerse, insan stresini atar ve gittiği ortamlarda daha zinde ve mutlu olur.
          Her şeyi herkesten alacaksın ama sendeki olanlardan da vereceksin. Vermek ve almak mutlu olmak için önemlidir. “Veren el alan elden üstündür” “Almadan vermek Allah’a mahsustur.” ”Ne kadar çok verirseniz, o kadar çok alırsınız”, gibi sözler; vermenin ve almanın hayatımızın bir parçası olduğunu, sonuçlarının insanı mutlu edeceğini gösterir. Verme ve almada önemli olan niyettir. Niyet, veren ve alan için mutlu olma hesabı yapılmalıdır. Yapılan her şey yapmacık, göstermelik olmamalı, doğal olmalı. Kısacası organik olmalı. Doğal olmayan verip almalar, sonradan öğrenildiğinde insanı mutsuz eder.
          Dost, insana zarar vermeyendir; onlarla ilişki kur.
          Sana yapılan kötülükleri, kötü cevap vermeden unutmaya çalış.
          Dinlemesini bilmezsen dinlenmezsin. Karşındakini dinle, ondan öğrenebileceğin yeni şeyler olabilir.
          Elde ettiğin olumlu sonuçların tadını çıkarmaya çalış, mutlu olursun.
          Göstermelik sevgiden uzak dur, sever gibi yapma. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
          İnadına sev, sever gibi yapma. Sevgi hayal edemeyeceğin kadar büyük bir çiçek bahçesidir. Ona emek ver, sevgi bahçesi gür ve canlı olsun.  İnsanları hep yargılama, olumsuz taraftan bakma, dolu taraflardan bak. Olumsuz önerilerinle, insanların cesaretini kırma.
          Kaybetmek bazen kazanmanın yerine geçebilir. Çalarak kazanılan kazanılamayanlardan daha iyi değildir. Kazanamadıkların çabuk unutulur ama hırsızlıkla kazandıklarından bir ömür boyu vicdan azabı çekersin.
          Dürüstlüğü asla elden bırakma. Yalan söyleme. Yapmaman gereken tüm kötülükleri terk etmen için yalanı bırak. Yalan kötülüklerin kralı. Terk et onu; mutlu olursun.
          Geçmiş yıllara bakıp ‘keşke’ deme. Bu güne ve yarına bak. Bu günün kıymetini bil ‘iyiki’lere bak. Şükret. Allah’a verdikleri için teşekkür et.
          Sen yağan yağmura, rüzgara müdahale edemezsin. O zaman kendini ona göre giyindir. Şemsiye al ıslanma, yağmuru durduramazsın. İşte o zaman mutlu olursun. İnsanlar senin yağmurda ıslanıp ıslanmadığına bakar. Yani hayatta önemli olan sonuçtur. İnsanlar sonuca bakar.
          MUTLU OLMAK İÇİN TERK EDİLMESİ GEREKEN ŞEYLER
          Mutlu olmak için yapılması gerekenler olduğu gibi, terk edilmesi gereken şeyler de var. Terk ettiğin şeylerle de mutlu olunur. Mutluluğun içinde ne kadar yapman gereken şeyler varsa belki bir o kadar da yapmaman gerekenler var. İşte onlara bir bakalım.
          Mutsuz olmak son derece kolayken mutlu olmak için çaba sarf etmek gerekir. Mutluluk emek ister. Mutlu olmak için sizi mutsuz eden şeyleri terk etmeniz de gerekir.
          Sizi sürekli eleştiren, kınayan insanlardan uzak durun.
          Varmak istediğiniz sonucu gözünüzde büyütmeyin.
          Sakın ola parayı hayatımızın bir amacı olarak görmeyin, para bir araçtır. Tıpkı bizi Anamur’dan Manisa Demirci’ye götüren bir taksi gibidir. Eğer amaç kabul ederseniz, istediğimiz kadar kazanamayınca mutsuz olmaktayız.
          Sahip olduklarınıza değil, sahip olmak istediklerinize odaklanmalısınız.
          Kendinizi başkalarıyla kıyaslamadan uzak durunuz. Kendiniz olun.
          Kin tutmaktan uzak durun.
          Geleceğinizi planlayın ama sürekli gelecek kaygısı taşımayın, kaygıdan uzak durun, yoksa mutlu olamazsınız.
          Kendinizi sürekli eleştirmeyin, stresini atmaya çalışın, stresi idare etmeye çalışın, onu kontrol altına almalısınız.
          Kötülükler (mutsuzluklar) paylaşarak azalır, iyilikler paylaşarak artar. Bırakın size yardım etsinler. Yalnız bir varlık olmaya uygun değilsiniz. Hayatınıza girmek isteyenlere fırsat verin.
          MUTLU İNSANLARIN ORTAK KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
          Bana göre insanların doğumla getirdiği, yaratılışında var olan, gelenek, görenek üstü, yaşadığı yer veya alışkanlıklara bağlı olmayan bazı kişilik özellikleri var. Zira aynı anadan ve babadan olma iki kardeşten birisi şen şaklak diğeri ise gemi batıran kaptan gibi daima üzüntülü olabiliyor.
          Mutlu olduğuna inandığım, hayatın zorluklarıyla kolaylıkla baş eden, üzüntülere saplanıp kalmak yerine yoluna devam etmeyi tercih eden güçlü karakterlerin ortak davranış özellikleri var ve onları genelde şu şekilde özetleyebiliyoruz. Herkes tarafından bilinen ve değişik yerlerde yazılıp not edilen bu bilgileri kendimize göre uyarlayıp sizinle paylaşmak istiyorum.
--Yaşadığı bir olumsuzlukta kendini veya başkalarını suçlamıyorlar. Her şeyde bir hayır vardır deyip problemin çözüm yollarını bulmaya çalışıyorlar.
--Beklentiyi yüksek tutmuyorlar. Olanla yaşamaya çalışıp; şükür ediyorlar.
 --Önemli kararları, sakin olduğu ve rahat düşünebileceği zamanlarda alıyorlar.
--Erken yatıp erken kalkıyorlar.
--Kişi sıkıntılı olduğunu fark ettiğinde, moralini bozan durumdan uzaklaşıp, daha rahatlatıcı faaliyetlere odaklanarak kendini rahatlatıyorlar.
--Çok fena halde çocuk seviyor. Ya kendi çocuklarını veya yakın çevrelerindeki çocukları çok seviyor. Onlarla oynayıp eğleniyor, sohbet ederek mutlu hayal dünyalarında yolculuk yapıyorlar.
--Aksi ispatlanmadıkça ciddi zarar veren kişilerle karşılaşmadıkça insanlara güveniyorlar. Bir insanın yaptığı hatayı, insanoğlunun tamamına mal etmiyorlar. Herkes için yeni bir sayfa açabiliyorlar.
--İnsanları olduğu gibi kabul edebiliyor. Herkesi kendilerine göre değiştirmeye çalışmıyorlar.
--Kendilerine problem olabilecek durumların içerisine girmiyor, ondan uzak kalıyorlar.
--Hızını yavaşlatıyor, fiziğine ve ruhuna uygun olarak kendilerine zaman ayırıyorlar.
--Sürekli yaptığı işinin dışında, kendini rahatlatacak farklı işler yapıyorlar.
--Kendisine sıkıntı ve stres oluşturan konuları nasıl olsa geçer diyerek uzatmıyorlar.
--Ailesine, özellikle çocuklarına, sevdiklerine zaman ayırıyorlar.
--Günlük işlerini zamanında yapıyor, ertelemiyorlar.
--Sabahları aynada kendisine gülümseyerek bakıyorlar.
--Korktuğu konulardan kaçmayıp üzerine gidiyorlar.
--Yerinde ve zamanında evet ya da hayır demesini biliyorlar.
--Beni kimse anlamıyor demiyor ve vazgeçmiyorlar.
--Hiç vazgeçmiyor, mutlaka bir yolunu bulup kendini karşı tarafa anlatıyor. “Beni kimse anlamıyor” duygusuna kapılmıyorlar.
--Başkalarının yanlışları için kendini cezalandırmıyor. Çalıştığı kurumun bir ihtiyacını karşılamadı diye ölüm orucu tutup midesine ceza vermiyorlar.
--Alınganlığı, kırılganlığı ve küsme huyları yok.
Aslında mutlu olmak hiç de zor değil. Mutsuzluk problemli olmaktır. Problem dediğimiz yaşadıklarımıza yaptığımız yorumdur. Problem o andaki duruma verdiğimiz tepkidir. Duruma olsun deyip, olumlu bakarsan problem olmaz.
          Duruma bak ve olumlu görenlerden olmanız dileklerimle. Organik bakınız.
          Hoş kalın. Aralık 2015 Antalya. İsmet Kadıoğlu