AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, "CHP’nin yaptığı iki tane strateji var. Birincisi algı operasyonu. İkinci stratejisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin ne olursa olsun. Gidince ne olacak ya” dedi.

Bir dizi ziyaret ve açılış yapmak üzere Hatay’a gelen Özhaseki AK Parti Hatay İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek, burada partililerle bir araya geldi. Özhaseki, hükümet olarak Türkiye’ye kazandırdıkları eserler ile son 20 yıl içinde sessiz bir devrim yaşandığını söyledi.

Özhaseki, geçmiş hükümetlerle kıyaslandığında tüm bakanlıklarda fazla iş yaptıklarını belirterek, “Bütün belediyelerimizde arkadaşlarımız çalışıyorlar, eser ortaya koymaya çalışıyorlar. Bununla iftihar ediyoruz, yaptıklarımız da ortada. Gerek merkezi hükümet olarak Türkiye’ye kazandırdığımız eserler ki son 20 yıl içinde sessiz bir devrim yaşanmıştır. Bugün ufak tefek sıkıntılar olsa da bunların altından kalkacak kadro bilgi ve birikim var. Türkiye’ye o kadar çok eser kazandırdık ki, herkes elini vicdanına koysun. Geriye doğru baktığımızda gelmiş geçmiş hükümetlerle kıyasladığımız da hangi bakanlıklarda daha az iş yaptık? Sağlıkta mı, ulaşımda mı, eğitim de mi, ekonomide mi, enerjide mi? Sadece enerji için söylüyorum biz geldiğimizde 32 bin MW’lık gücümüz vardı, şimdi 100 bin MW’yi geçtik. Geçmeseydik bu ışıklar yanmaz, fabrikalar çalışmazdı ve şimdi Avrupalılar gibi ne yapacağız diye düşünüyorlar bizde o duruma gelirdik” dedi.

"Bu milleti onurla temsil eden Cumhurbaşkanımız var"

Eskiden liderlerin yabancı devlet başkanları karşısında biraz ezik durduğunu belirten Özhaseki, “Benim çocukluğumda furya başlamıştı herkes Almanya’ya gitmeye çalışıyordu. Oradan şu kadar maaş alayım, Türkiye’ye göndereyim, geçimimi sağlayayım diye. Şimdi muhalefet bile Almanya, İngiltere ve ABD ile kıyaslıyor. Onlarla eş konuma geldik. Eskiden yabancı devlet başkanları karşısında biraz ezik duran liderlerimizi görünce hepimizin içi yanardı. Bu milleti temsil ediyordu, benim de içim yanıyordu. Ama şimdi bu milleti onurla temsil eden Cumhurbaşkanımız var. Dün IMF’nin memurları geldiğinde bando takımları ile karşılanırdı. Hatırlıyorum uzun fırın küreği gibi bir adam vardı Cottarelli diye. Törenlerle karşılanırdı, şimdi Cumhurbaşkanımız gittiğinde devlet başkanları görüşmek için sıraya giriyorlar. Dün muhabir soruyor, ‘Biden’le görüşmek için uğraş verecek misiniz? ‘Niye görüşeyim ki o Biden’sa bende Erdoğan’ım diyor. Dün Azeri kardeşlerimizle orada işgal altındaki toprakları da kurtardık. Mavi vatanda Türkiye’nin hakimiyet alanını genişlettik. Aynı şekilde Suriye’de kendi güvenliğimizi sağlayacak şekilde büyük operasyonlar yapıyoruz” dedi.

"Bunların hizmette gözleri yok, yaptıkları bir şey yok"

Muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Özhaseki şunları kaydetti:

“Özellikle ana muhalefet tarafını söylüyorum. Deniz Baykal’a kadar CHP’nin kendine has bir anlayışı vardı, daha çok Cumhuriyetin temel değerleri, Atatürk ilke ve inkılapları üzerinden muhalefet ederlerdi. Onu bir FETÖ operasyonu ile devirdiler, yerine her şeye müsait olan birisini getirdiler. O da değişik bir yolda gitmeye başladı. Bunların yaptıkları iki tane strateji var. Birincisi algı operasyonu. Yani gerçeklik farklı, bunların oluşturmaya çalıştıkları farklı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ajanslara algı operasyonları için vermiş olduğu para 849 milyon lira. Sosyal tesisler için 12 milyon, deprem için ayrılan bütçe 495 milyon lira ama beni parlatın, çalışkan gösterin, kar yağarken balıkçıda da olsam siz beni çalışkan gösterin. Öyle akıllı gösterin ki buralar beni kesmez Cumhurbaşkanlığına aday gösterelim. Algı dediğiniz gerçekliği oturtmak içinse baş tacı. Çalışıyor, dürüst adam öyleyse doğru, doğru algı için yapılan emek helal olsun. Ama tam tersi ise o zaman çirkin bir şey çıkıyor ortaya. Muharrem İnce CHP’den ayrılırken 8 yerde diyor ki bunlar ‘yalancı, müfteri, bunların işi gücü algı, işgal altında o yüzden ayrılıyorum’ diyor. İstanbul’da, Ankara’da Büyükşehir Belediyesini meclise sunduğu tekliflerin yüzde 98’i oybirliği ile evet geçmiştir. Nasıl önünüzü kesiyoruz? 22 kere borçlanma gelmiş İstanbul’a 21’ine evet demiş arkadaşlar. Kadir Bey zamanında gelenlere CHP’liler hayır demiş. Böyle bir algı peşindeler. İstanbul’da Cumhurbaşkanımızdan itibaren 25 sene boyunca borçlanma miktarı toplamı 28 buçuk milyar lira. Bu senenin sonu itibari ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borcu 72’ye çıkıyor. Bu şehirlerin avantajları var, öz gelirleri var diye nutuk atıyorlardı. Oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermiş. Bunların hizmette gözleri yok, yaptıkları bir şey yok her şeye de karşı çıkarlar."

"Sadece Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun"

Özhaseki, CHP’nin diğer stratejisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan gitsin de ne olursa olsun mantığı olduğunu ifade ederek , “Gidince ne olacak ya. Siz 7’li masada otururken kırk kere toplandınız hala masada oturma düzeninizi tartışıyorsunuz. Salona girerken kim önden girecek, kim arkadan çıkacak diye konuşuyorsunuz. Kendi aranızda anlaştığınız tek şey, 7’li koalisyon. Bunun da süslü bir adı var ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’. Kırk sefer oturup sadece bunu bulabildiniz. Türkiye’nin devasa problemleri karşısında ne düşünüyorsunuz? Söylesenize. Ekonomik problemleri nasıl çözeceksiniz? Bol bol vaat ediyorsunuz, sana da ona da vereceğim. Muhtarlara özel kalem müdürü atayacağım. Atıyorsunuz ya bol bol keseden. Bunun karşısında bütçeyi nasıl güçlendirecek, ekonomiyi nasıl bir yol izleyeceksiniz? Bir tane söyleyin. Sosyal meselelerde olaylara nasıl bakıyorsunuz? Konuşun bakalım hadi. Bu konularda hiçbirinden ses yok. Sadece Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” dedi.