Kısmet olursa Ramazan Bayramı’nın birinci günü Brüksel’e seyahatimiz olacak.
Eşimin pasaport süresi dolmuş, yenilemek için dün Pasaport Şubesi’ne gittik.
Eşim, pasaportunu benim üzerimden alıyor.
Pasaportunun yenilenmesi için “Yüksek tahsilli olduğuma dair” bir belge sunmam gerekiyormuş.
Bunu da eski görev yerim olan Cumhurbaşkanlığı’ndan temin edebileceğiz.
Teknoloji güzel bir imkân.
İntirnetten Cumhurbaşkanlığı sayfasına girip, Saray’ın telefonunu öğrendim.
Santral memuruna pasaport işleriyle ilgilenen biriyle konuşmak istediğimi söyledim.
Karşımda son derece nazik bir ilgili.
Cumhurbaşkanlığı Personel Müdür Yardımcısı Salih Küçük.
Kendisini önceden tanımıyorum.
“Belgenizi hazırlattıracağım. Siz gelinceye kadar hazır olur. Geldiğinizde bir kahve ikramında bulunmak isterim.” diyerek nazik bir üslup sergiledi.
Kendisine teşekkür edip, eşimle birlikte Saray’ın yolunu tuttuk.
Saray’a birinci kapıdan girdik.
Karşılama olağan üstü. 
Müthiş bir güvenlik tertibatı var. Arabanızın lastiklerinden bagajına varıncaya kadar her yer kontrol ediliyor, öyle içeri alınıyorsunuz.
Oraya “düz” bir vatandaş olarak gitmiştik.
Görevliler, son derece nazik bir şekilde bizi karşılayıp yol gösterdiler.
Kimliklerimizi verip, bir eskort öncülüğünde Saray’ın K1 alanına yöneldik.
Selih beyin makamı orada.
Güler yüzle karşılandık. Çaylarımızı içerken, hazırlanan belgemizi aldık.
Orada bir de hemşehrim var. Şube müdürü Murat bey. Olur’lu imiş. Hem Salih Küçük’le, hem Murat’la tanışmaktan mutlu oldum.
Kendilerine teşekkür ederek ayrıldık.
Eskortla gelmiştik, Saray’ı eskortsuz terk edecektik.
Saray, görkemli bir yapı. Ucu bucağı yok.
Her yer pırıl pırıl.
Görevliler, belli ki iyi bir eğitimden geçirilmişler, son derece kibar ve ilgililer.
Binlerce aracı içine alabilecek bir otoparkı var.
O otoparktan gün ışığına çıkıncaya kadar bir hal oldum; döndüm, döndüm dolaştım.
Çıkıyorum, istikamet değişik. Tekrar otoparka girip, istikametimi tarif üzerine buluyorum.
Kısacası; dün Saray’da kaybolduk.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün pasaport şubesinde işler tıkır tıkır.
Belgeyi verdik, on-onbeş dakika içerisinde işlemi bitirdik.
Pasaportun üç gün içerisinde PTT kargosuyla elimize ulaşacağı söylendi.
Türkiye değişiyor.
Zihniyetler de değişirse, bu güzel ülkenin, mutlu vatandaşları olacağız.