Cumhurbaşkanlığı seçiminin en akılda kalan esprisi ŞERO oldu.

            Şero dedikleri, CHP’nin sevilen kedisiymiş.

            Partinin Genel Sekreteri Gürsel bey, almış eline kalemi, teşkilâta bir genelge yayımlamış.

            Galiba şöyle demiş: “Muhtemel elektrik kesintilerine karşı partinin sevilen kadrolu kedisi Şero görevlendirilmiştir.”

            Sonrası şöyle devam ediyor:

            “81 ilde yaşayan tüm kedi arkadaşlarına trafolardan uzak durmaları ve bu konuda gerek hassasiyetin gösterilmesi için çalışmalar yürütülecektir.”

“Şero'nun yürüteceği çalışmalarda gereken tüm kolaylığın sağlanması hususunu bilgilerinize rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Gürsel Tekin."

Şero görevini yaptı, trafoya kediler girmedi de…

Sonuç yine hüsran.

Ve aynı genel sekreter pişkin pişkin basının karşısına çıkıp “kazanan CHP olmuştur” diyebiliyor.

Güler misiniz, ağlar mısınız?

Siyasette mizah iyi şeydir de,

Akıllıca yapılırsa işe yarar.

Ana muhalefet partisi olarak bütün umutlarınızı Şero’ya bağlarsanız, Teyo’lar baş olur, siz arkasından ağlaşıp durursunuz.

Kılıçdaroğlu düzgün bir insan.

Ahlâki yönden hiçbir defosu yok.

Ama, partiyi iyi yönetebildiği söylenemez.

Zira, iyi yönetimin ölçüsü “oy”dur,

CHP’de ise “oy”lar her defasında “oy anam” feryadına dönüşüyor.

CHP kendini sorgulamalı,

Gerçek bir sosyal demokrat parti olarak yeniden yapılanmalı,

Halkın inançlarına, kültürüne saygı duyan bir anlayışla yoluna devam etmeli.

            Merhum Ecevit bunları yaparak sıfırdan iktidar oldu.

            O’nun da evinde bir kedisi vardı, ado Şero değildi belki ama,

            Siyaseti kedi seviyesine indirecek bir hafifliği olmadı.

            Siyaset ciddi iştir,

            Şero’yla, mero’yla yürümez.

            Yürürse insanı işte böyle “mort” eder!