Mehmet Necati GÜNGÖR

“Demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti” diye tarif edilen ülkemizde nihayet, cemaat partisi de kurulmuş oldu.

Partinin lideri nurcu diye bilinen bir hukuk profesörü.

Yanına Süleymancıları da alarak bir parti kurmuş,

Adına da “Hakka Hizmet Partisi” demiş.

Dini sloganlar para ediyor ya, bu da halka değil ama, Hakka hizmeti amaç edinmiş.

Oysa Hakka hizmet her inananın görevi.

Anlaşılıyor ki, bu görevi siyaseten kendi üzerlerine almışlar.

Hayırlı olsun diyelim.

Kurucusu bir hukuk profesörü.

Adı: Abdurrahim Kars.

Soy adının Karslılık çağrıştırmasına bakmayın.

Aslında o Erzurumlu.

Erzurum'un Horasan ilçesinden.

Bir dostun ricasıyla konferansını dinlemeye gitmiştim.

Hukukçu yönünü önemsiyorum.

Ama, siyasetçi olarak bana pek doyurucu gelmedi.

Her sözünün başına “üstad” kelimesini yerleştirmesi, belli ki “Nurculuk” öğretisinden geliyor.

Referanslarını Said-i Nursi'nin yazdığı risalelerden alıyor.

Süleymancılarla nasıl bir araya gelmişler, ona da şaşırmadım diyemem.

Birbirlerini pek sevmediklerini bilirim de ondan.

Fetullah Hoca'yı hep bu yüzden eleştirirdim:

“Siyasetçi gibi davranacağına, bir parti kur, meydana çık!” diye.

Kendisi meydana çıkmadı ama, bir “kardeş”ini buna memur etti.

Nurcular birbirlerine “kardeş” der de onun için.

Şimdi biz buna hocanın partisi mi diyeceğiz, Abdurrahim beyin partisi mi?

Nurcuların mı, Süleymancıların mı?

Karar veremedik.

Nasıl olsa üç vakte kadar neyin ne olduğunu hepimiz anlayacağız.

Bu partinin oy oranının ne olacağı çok önemli.

Böylece, cemaatin gücünü ilk defa siyaseten öğrenmiş olacağız.

Bir de Sarıgül'ün partisi yoldaymış.

O da Özal vari, dört eğilimi bir araya getirmek üzere parti kurma hazırlığında imiş.

Bitmedi, Özal'ın oğlu Ahmet Özal da kispetini giymiş.

O da “merkezde bir parti” kurma hazırlığında imiş.

Ne Kars, ne Sarıgül, ne Ahmet Özal!

Siyaset, gerçek aktörünü bekliyor;

O da MERKEZ SAĞ.

Türkiye'de dengeleri değiştirebilecek tek oluşum bu olabilir.

O da yoldadır.