Anamur’da eskiden bir söz söylenirdi, git gel Konya 6 saat. Anamur Antalya arası 6 saat. Tabi otobüs ile. Kendi arabanla normalde 4 saat. Ben ayda bir ya da iki kez, hem işim gereği hem de Anamur’dan uzak kalmamak için gelip gidiyorum.

Anamur ve Antalya’da, gözlemlerimi fırsat buldukça köşemde dile getirmeye çalışıyorum.  Daha önceden Antalya trafiğinden bahsetmiş ve rahatsız olunan birkaç hususu yazmıştım. Hızlı olmak ve rastgele şerit değiştirme konusunda itirazlarım olmuştu. Ve bu itirazlarımı ilgili yerlere yazılarımla iletmiştim. Çok farklı bir değişiklik olmasa da gözlediğim kadarıyla düzeltme gayretleri var. Mesela gece saat 23’de kameralı sistemle, hız cezası kesildiğini gördüm. Alt geçitlere kameralar konmuş ve hız sınırını azalttıklarını duydum. Diğer taraftan Kepez çevre yolu üzerinde, üst geçit alt geçit yol çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor.

Bana göre şehrin en önemli sorunlarından biri trafik. Trafik konusunda toplumun eğitilmesi gerekiyor. Mümkün olmuyorsa trafikte yapılan hatalar cezalarla önlenmeye çalışılmalıdır. Nitekim yukarda da bahsettiğim gibi bir tanıdığımız gece 23 gibi, hız sınırını %30 kadar aştığı için kamera ile hız tespiti yapılmış ve 356 lira ceza kesilmiş. Benim şikayetçi olduğum hususlardan biri, şehrin içinde hem de Antalya gibi turizm şehrinde bir kavşaktan bir kavşağa, bir ya da iki arabayı geçmek için 4 kez şerit değiştiren trafik magandalarının olmasıydı.

Yine trafiği ilgilendiren bir başka husus: Bir arkadaşın, trafik cezasını ödemek için gittiğinde ilgililerin davranışıyla ilgili.  Arkadaş anlatıyor. “Sokakta birilerine sordum bu cezayı nerede ödeyebilirim dedim. O da, Meltem’deki Defterdarlık da ödeyebileceğimi söyledi. Binaya varınca girişteki görevliye sordum, Murat Paşa Vergi Dairesi’ni gösterdi. Direk vezneyi işaret ettiler ve boş olan veznede 3 dakika demeden ödemeyi yaptım.

Emniyet Genel Müdürlüğü borç sorgulamaya girip plaka ve TC girişleri yapıldığında arabanın kayıtlı olduğu kişinin adı doğru, soy isim kızlık soyadı çıkıyordu. Vezne görevlisine bunu nasıl düzeltiriz diye sordum. O da karşı tarafta trafik sicilde düzeltirler dedi. Ve hemen girişteki koridorun sağ tarafını işaret etti. İçeri girdiğimde ortada ince uzun bir koridor. Koridorda sağlı sollu bitişik nizam tezgahlar vardı. Tezgahların hemen ardında masalar ve bilgisayarlar. Tabi her bilgisayarın başında bir görevli olması gerekir. Her 3 metrede sütunlara levha konmuş. Sağ tarafta ilk levha tarama sözcüğü içeren, ikincisinde de Ö.T.V. .. sözcüğü ile başlayan bölümler vardı. Ama tezgahlarda hiç kimse yoktu. Sol taraftaki ilk bayana sordum. O da sağdaki ilk bölümü işaret etti. Orada duvara dayalı 45 yaşlarında sanırım şef konumunda birileri var. Başında da 3 kişi vardı. Ben de sıraya girdim. Onları izlediğimde görevli karşısındaki kişilere yeterli ve onları tatmin edici bilgi vermiyordu. Yani insanları tatmin etmeden başından savmaya çalışıyor gördüm. Benim trafik cezası … sözü ağzımdan çıkar çıkmaz, arkadan söyleyeceğimin ne olduğunu bilmeden, dinlemeden ilerde dedi. Trafik cezası değil gibi, başka bir şekilde derdimi anlatmak için uğraşırken yine benim işim değil ben tarama işi yapıyorum filan gibi laf etti. Ben de beyefendi karşı tarafta bir bayan sizi işaret etti dedim. Yine o bayana git tekrar sor dedi. Beyefendi bir dinle ne diyeceğimi dinlemeden söylüyorsun, madem öyle o bayana gidene kadar benim kime gideceğimi net bir şekilde siz anlatın dememe rağmen kendi işinin olmadığını ifade etti. Sesli bir şekilde müdür olmuş şef olmuş dinlemesini bilmiyor, önce bir dinle kardeşim, ondan sonra diyerek sesli bir şekilde homurdanarak koridora çıktım. O arada sanırım kendi memurlarından ve aynı bölümden bir bayan sessizce bana gel diye işaret etti ve isim düzeltmesini 2 dakika içinde yaptı teşekkür edip ayrıldım.” İşte Antalya’da trafikle ilgili vergi dairesi çalışanlarının durumu. Arkadaş anlattı ben yazdım. İlgililere ve sorumlulara duyuruyoruz, dürüst sorumlular, bakalım bize dönecekler midir? Bekleyeceğiz.

Gelelim Anamur’dan haberlerimize. Bozyazı’da bulunduğum sırada elime ödünç olarak geçen ve Bozyazı’nın kendi yetiştirmiş olduğu, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz rahmetli Günay Özdeniz’e ait, Ailesi Fatma Özdeniz tarafından derlenmiş ve kitap haline getirilmiş şiir  kitabını incelemek nasip oldu.  Kitabın adı ÖMRÜM GEÇERKEN. İlerleyen günlerde inşallah, ecel bizden üstün gelmez ise güzel duygularla, çok değişik konular ve güzelliklerle yazılmış kitap hakkında, Fatma yenge ile görüşüp bazı bilgiler aldıktan sonra yazı yazacağım.

Bir başka husus; Ak Parti 5.Kongresini yaptı. Ve merkezin isteğine uygun olarak, tek aday Feyzullah Yılmaz, Ak Parti Anamur İlçe Başkanı seçildi. Diğer teşkilatların yetkilileri ve basından birçok kişi gibi ben de şahsım adına misafir olarak katıldım. Sakin bir ortamda kongre yapıldı. Ancak sadece il teşkilatından Başkan ve teşkilat yetkililerinden bazıları vardı. Herhalde milletvekillerinin de olmasını partililer isterdi. Kuliste yokluğunu olumsuzluk olarak gören ve karnından konuşanlara şahit oldum. Salonun süslemesi farklıydı denemezdi zira birilerinin bayrakların ütüsüz, düzgün olmama olumsuzluğunu, yetkili birisine söylediğine şahidim.  İl Başkanı dahil konuşmacılar konuşmalarında heyecan oluşturmadılar. Salonda gençler yoktu sanki. Feyzullah Yılmaz biraz konuşmasında heyecan oluşturdu denebilir, bunu alkıştan anlıyoruz. Ama yalnız başına bu kadarı yeterli değildi sanırım.

İl Başkanı İsmail Taşpınar, anlatmak istediklerini düzgün ve sakin ifade etti. Konuları güzel izah etti. Bahsettiği iki husus önemliydi. Yanlış hatırlamıyorsam şöyle dedi; “Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ilk bir araya geldiğimizde, birçok problemlerimiz olduğu halde iki konuyu ilettim. Bunlardan biri Çukurova Bölgesi Hava Alanı, bir diğeri de Mersin Anamur yolunun yapılması. Bir başka konu da değişik toplantılarda ilgililere ve milletvekillerine, coğrafi durumu, uzaklığı nüfusu, ekonomisi gereği Anamur’un il olması hususunu dile getiririm” dedi. Yalnız bunu da bir söz verme şeklinde anlanmamasını da işaret etti.

Kongrede oluşan yönetim, tabi ki Feyzullah Yılmaz ve ilgililerin uyumlu çalışabileceği insanlardan seçilmiş olması normal olan. Benim asıl hoşuma giden ve tebrik etmek için telefonla görüşmemde, Feyzullah Yılmaz’a da söylemiş olduğum il delege listesi. Yılmaz Sarıoğlu, Hacı Ahmet Güven (eski il encümen üyeleri), Bahir Aslangil, Şinasi Aslan, Mehmet Doğan, Ahmet Yıldırım (eski ilçe başkanları) gibi isimlerin olması güzel diyorum. Kim oluşturmuşsa iyi ve güzel düşünmüştür. Birlik beraberlik zamanı.

Hani bir söz var; adama sormuşlar Ankara’nın en güzel yanı nedir diye o da “Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşü” demiş. Mersin Antalya yolunda, Başkan İsmail Taşpınar başlanmış 23 tünel olduğunu söyledi. Bunlardan birinin açılışı yapılmış. Bir diğeri de yakın zamanda açılacak dedi. Yapılmayanlardan 8 tanesi de Anamur Gazipaşa arasında. yapılmakta ama tamamlanmamış olan yollarla Anamur’dan Antalya’ya dönüş en kötüsü olsa gerek. Hele bir de uğranılan otogarlar da, 50 dakika duran şirketlerle gelirsen 6,5 saatte Antalya’ya gelmek kötü olmasında ne olsun, değil mi? Hoş kalın.  İsmet Kadıoğlu  Aralık 2014