Rektörlük seçim süreci tamamlandı ve Prof.Dr. Ahmet Çamsarı Mersin 
Üniversitesi’nin yeni rektörü oldu.
Seçim sürecinde kentte kendisini tanıyan geniş kesimler yanında,  
kamuoyunda etkili kişiler ve kurumlar Sn. Çamsarı’ya onay ve destek 
verdiler, başarısı için çalıştılar.
Bunun gerisinde, mevcut yönetim anlayışı nedeniyle Mersin 
Üniversitesinde yaşanılan yığınla sorun yanında, kentle ilişkilerde 
uzun yıllardır süren, bir türlü aşılamayan kopukluk vardı.  
Mersinliler, bu iki temel meselede Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın 
başarılı olacağına ve sonunda kentle üniversiteyi barıştıracağına, 
üniversitenin 20 yıllık kente katkıdaki yetersizliğinin son bulacağına 
Özetle, Mersin’de birçok kent dinamiğinin isteği ve tercihi Ahmet 
Çamsarı’dan yana idi.
Aslında bu iki düzeyde süren bir seçimdi. 
Bir düzey Mersinlilerin gönüllerindeki seçimdi; diğeri ise Üniversitede 
yapılan oylamalı seçim, daha doğrusu tercih sıralaması idi.
Sn. Ahmet Çamsarı, henüz süreç sonlanmadan Mersin’in gönlündeki 
seçimi zaten kazanmıştı. Onunla diyalog kuran, sorunlara ilişkin 
çözüm programını dinleyen neredeyse herkes ikna oluyordu.
Üniversitedeki tercih sıralamasında ise ise üçüncü olmuştu. 
Bu üçüncülüğün de gerçek manasını anlamak ve irdelemek gerekiyor.
Birinci olan aday eski rektörün ve sistemin devamı idi. Bugüne kadarki 
üniversite içi atamalarda, öğretim üyelerine kadroların verilmesinde 
bu eski ekip söz ve karar sahibiydi. Bir şekilde birçok öğretim üyesinin 
onlara minnet borcu vardı. Öte yandan, olası bir başarı karşılığında 
verilen sözler, vaat edilen kadrolar ve koltuklar konusu akılda 
Sonuçta, mevcut yönetimin gücü sıralamada etkili oldu; normaldir.
İkinci adayın ise başka bir adayla ittifak yaptığını ve kadrolaşmada 
bazı sözler verdiğini biliyoruz. Böylece sıralamada ikinciliği sağlamıştır.
Sn.Ahmet Çamsarı’nın bütün gerçekliği ve haklılığı içinde yürüttüğü 
eleştirel muhalefet ve inandırıcı bir gelecek inşası sonunda aldığı oy 
çok değerlidir ve kentle kurduğu sıcak ve karşılık bulan ilişki de 
dikkate alındığında, sıralamadaki üçüncülüğünün anlamı ortadan 
kalkmaktadır. 
Şurası çok açıktır: Üniversite Rektörlüğü, onlarca kriterin kesiştiği bir 
değerlendirme sonrasında YÖK tarafından önerilen 3 kişilik listeden 
Cumhurbaşkanı’nın onayıyla belirleniyor.
Üniversitelerde yapılan tercih sıralaması da bu kriterlerden yalnızca 
biridir ve önem sırası diğer kriterleri yok saymayı gerektirmez. 
Nitekim, bu uygulama uzun yıllardır sürer ve her defasında tercih 
sıralaması üzerinden herkes kendi ideolojisine göre tavır alır. 
Örneğin, Sn. Ahmet Necdet Sezer zamanında çok sayıda şaşırtıcı, 
dramatik atamalar yapıldığını hatırlatmak bile gereksizdir.
Prof.Dr. Ahmet Çamsarı,  tercih belirlemede aldığı tutarlı, sahici ve 
ikna edici oy yanında; bütün seçim sürecinde üniversite içi sorunlar 
konusundaki düşünceleri ve kentle kurmayı şimdiden başardığı 
diyalog nedeniyle başarılı olmuştur; bu başarı üniversitemizin de 
Mersinin de hayrına olmuştur.
Şimdi ülkedeki genel sıralamada çok gerilerde olan; kentten uzak, 
kendi içine kapanmış, yılların biriktirdiği ötelenmiş ve ihmal edilmiş 
sorunlarla dolu Üniversite’mizin yükselmesi, yenilenmesi ve değişimin 
gerçekleşmesi zamanıdır.
Öğrencilerle ve öğretim elemanlarıyla kurulacak demokratik ilişkiler, 
yığılan sorunların aşılmasında güçlü bir başlangıç olacaktır.
Ülkedeki başarılı üniversitelerde uygulanan başarılı projeler transfer 
edilerek kurumsal kimlik güçlü hale gelecektir.
Kentle bir türlü kurulamayan verimli, işlek ve çağdaş ilişki için gerekli 
alt yapı oluşturulacaktır; böylece teknolojik destek yanında 
kültür/sanat alanında da çok kıymetli adımlar atılacaktır.
Yeni Üniversite yönetimi ve Mersin dinamikleri el ele vererek bunu 
sağlayacaklardır.
Sn. Ahmet Çamsarı’nın bu başarı için gerekli iradeye, vizyona ve 
donanıma sahip olduğuna onlarca kez tanıklık ettim; onunla konuşan 
hemen herkes de bunu onaylayacaktır.
Kendisi, üniversitenin iç işleyişindeki bütün sorunlara vakıftır; 
neredeyse çöküşe yaklaşan bir başarısız dönemi bütün aktörlerin aktif 
katılımıyla aşabilecek kararlılıktadır. 
Bir kentte üniversitenin varlığı, hele 22 yıldan sonra ne anlama gelir? 
Mersin şimdi bununla tanışacaktır; kentteki üniversitenin sosyal ve 
ekonomik bünyeye neler katabileceğini görecektir.
Şimdi dikkatle ve sabırla bir yeni dönem inşa edilecektir. Geçmiş 
dönemi hep eleştirel bir hafızayla aklımızda tutalım; yıllardır biriken 
sıkıntıları, şikayetleri ve demokratik olmayan uygulamaları aşabilecek 
iradeye dahil olalım ve artık bıkkınlık veren ideolojik körlükten 
uzaklaşarak yeniliklere, cesur kararlara, vizonlu projelere ve önerilere 
destek verelim.
Sn. Çamsarı’nın Rektörlüğünü kentim adına, Üniversitem adına 
umutla ve sevinçle karşılıyorum; kendilerine başarılar diliyorum.
HARUN ARSLAN