Her sabah yeni bir güne gözlerimizi açıyoruz. Gün içinde moralimizi bozacak olaylarda yaşadığımız oluyor. 
Koskoca gün diyeceğim ama öyle değil, sabah gözümü açmamla kapamam arası birkaç saniye. İçine neler doldurabilirsiniz.
Bir gün öyle hızlı geçiyor ki İnsan çok değişik bir varlık. Evrenin özeti. İçinde bin bir alem gizli.” Allah gölüne göre versin’’
Bu dua benim hayatofelsefemin omurgasını oluşturan bir duadır. Allah bir kapıyı kapatan bir kapıyı açandır.
Çok kötü anlar yaşadığımda üzülürüm ama bu kısa sürelidir.
Yaşadıklarımı gözlemin önüne getirir hayal sinemamda yeniden izleyerek analizini yaparım.
Ders çıkarmaya çalışırım. Hiç beklemediğim anda Allah öyle sürprizler hazırlarmıştır ki kul bunu bilmez yaşadığı olaylara üzülür.
Hayatın bir zahiri yani görünen birde batıni gizli görünmeyen tarafı vardır.
Görünen taraf Hz Musa gözüyle yaşayanların, batıni tarafı da Hz Hızır gözüyle yaşayanların, değerlendirenlerin baktığı taraftır. Hızır ile Musa hikâyesini bilirsiniz.
Bizler genelde Hz Musa gözüyle yaşıyoruz. Yani dünyanın güneş almayan tarafında yaşıyoruz.
Hep olumsuz. Amerikalıların dediği gibi “Bardağa boş tarafından’’ bakıyoruz.
Dolu tarafından bakmayı ihmal ediyoruz.
Halbuki iki gözümüz var, diğerini kullanmamayı tercih ediyoruz.
Hiç ummadığım anda kapanan bir kapının ardından göz kamaştıran aydınlıkla yeni bir kapı açılıyor.
Bizi üzen yaşadığımız olaylar dışında varlığımızı maddi olana bağlamaktır. Bu bankaya borcu olanın patrona ses çıkarmaması, kocasının yokluğuyla yalnız kalma korkusu yüzünden ona katlanmak zorunda bir kadında olabilir. Örnekleri çoğaltabiliriz.
Sokaktan geçen bir çocuk annesinin elinden tutmuş yürüyor diğer elinde bir simit var. Bir anda elinden simidi düşürür. Ağlamaya başlar. Sonra tekrar annesinin elinden tutarak yoluna devam eder.
Çöp konteynırının orada bekleyen anne kedi yerdeki simidi alır ve yavrularına götürür. Bunu hiç kimse bilmez.
Kaybettiklerimize bu çocuk gibi üzülüyoruz.
Ummadığımız anda gelecek bir yardımı düşünemiyoruz.
Çok aceleci davranıyoruz. Yaşadığımız hastalıkların, felaketlerin bize neler kazandıracağını düşünün. İnsanın yaşadıkları onu eğiten bir öğretmendir.  Ummadığınız anda gizli bir el size yardım eder.