Avrupa'nın ve Dünya'nın en büyük ve en çok ziyaret edilen müzeleri arasında. Gerek sergilenen binlerce eseri ile, gerekse oldukça büyük mimari yapısı ile Paris'te mutlaka görülmesi gereken önemli yerler arasında. İzdihamı ile de ünlü bu müzeyi tam anlamıyla gezmeyi planlıyorsanız, en azında yarım gününüzü bu müze için ayırmanızda yarar var.
Fransa'nın başkenti ve en çok ziyaretçiye sahip şehirlerinden biri olan'te bulunmaktadır. M.Ö 6.yy'dan, M.S 19.yy'a kadar olan zaman içerisinde 35.000'den fazla parça esere ev sahipliği yapması ile oldukça önemli müzeler arasında. Yılda 9 milyon turiste ev sahipliği yapan bu müzeye girişler tahmin edildiği üzere, oldukça zor olmaktadır. Müze izdihamından kurtulmak istiyorsanız, sabahın erken saatlerinde görevliler ile birlikte müzeyi açmanız gerekiyor. Zaten sabah 9'da açılan müze, o saatte bile o kadar kalabalık oluyor ki, bu durum bile katlanılmaz oluyor. Ancak, 11 gibi veya öğleden sonrayı gitmeyi planlıyorsanız, adım atacak yer bulmakta oldukça zor olabiliyor.
Da Vinci Şifresi Romanına konu olmuş Cam Piramit ise, müzenin en dikkat çeken yeri diyebilirim. Amerikalı mimar Leoh Ming Pei tarafından yapılmış olan bu cam piramit, turistlerin şekilden şekile girerek fotoğraf çektirmesini sağlayan en önemli yer oluyor. Müzede, ağırlıkta ünlü sanatçıların tabloları ve resimleri sergileniyor olsa da, Dünyanın birçok yerinde getirilmiş özel koleksiyonları da görmek mümkün.