Bu yazılarımda 100 yılını doldurmuş, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nun 100. Onur yıl etkinliklerine destek olmak amacını taşıdığım için, okulun sayfasındaki ilanı ya da notu yazımın başına koyarak başlıyorum.

“Okulumuz 100.yıl kutlamaları kapsamında yapılacak çalışma ve faaliyetlerde görev almak ve hazırlanacak çalışmalara katkı sunmak isteyen herkes okul idaresi ile iletişime geçebilir.”

Okul öncesi; ilkokullara hazırlama. İlkokul; ilköğrenim kurumlarındandır.

İlkokullara hazırlık olmak üzere başlatılan okul öncesi eğitimin öncülüğünü Osmanlılar yapmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han döneminde dört yaşlarındaki çocuklar "Sıbyan Mekteplerinde" okutulmuştur. Bu eğitim, Osmanlı Devletinin sonuna kadar devam etmiş; batıda ise kadınların iş hayatında çalışmaları ile çocukların eğitimine ihtiyaç duyulmuş ve ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru yaygın hale gelmiştir.

 

Osmanlı’da 1913 yılında yürürlüğe giren “Geçici İlköğretim Kanunu” ve ona bağlı olarak çıkarılan “Anaokulları Tüzüğü” okul öncesi devre ile ilköğretim yılları ayrılmış ve ilkokula başlama yaşı 7 olarak kabul edilmiştir. Cumhuriyet döneminde de böyle uygulanmıştır.

 

Eğitimin geçmişteki tüm zamanlarına bakıldığında, eğitimin yapıldığı mekan önemli olmuş. Eğitim, mekanın konumuna göre değer kazanmıştır. Tarihin bize verdiği bilgiler, toplumların belirli zamanlarda, eğitim programlarının amacına uyacak mekanlar geliştirdikleri göstermektedir.

 

Her dönemde okullar öğrenme yeri olarak tanımlanmıştır. Okullarda eğitim ve öğretime uygun şartlar sağlandığında, etkili ve başarılı bir öğrenme gerçekleştirilebilir. Okulların toplumun olan kültürünü koruması ve yaşatması, içinde bulunduğu toplumu geliştirmesi ve değiştirmesi gerekmektedir/beklenir. Öyleyse okullar dinamik gösterişli fiziki yapıya sahip olmalıdır.

Eğitimde verimlilik üzerine yapılan araştırmalarda okul ortamının öğrencilerin başarıları üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir.

Okulun fiziki görünümü yani mimari görünümü o toplumun eğitime verdiği değer konusunda bilgi verir. Okullardaki estetiğe büyük dikkat ve özen gösterilmeli.

Okullar, eğitimin temel eğitim birimleridir. Okullar, eğitimin, toplumun ve çevrenin ihtiyaçlarını karşılayan bir merkezdir, kaynak birimidir. Dolayısıyla okul, beklentilere göre fiziki olarak kendisini geliştirmek zorundadır.

Mekan( okul), eğitim ve öğretimin bir parçası olarak her şeyle uyumlu olmak zorundadır. Hathaway’a göre “Önce bizler binaları şekillendiririz sonra onlar bizleri şekillendirir.” Okul hem öğretmen hem de öğrenci için yaşanılır bir çevre oluşturmalıdır. Mekan, öğrenmeyi teşvik edebileceği gibi, kötü olması halinde de engelleyebilir olabileceği araştırmalar sonucudur.
Eğitim, kişinin bulunduğu durumdan daha iyi farklı bir duruma gelmesi için yapılan düzenlemeler olup, insanla özdeşleşmiş çalışmadır. Bu çalışmanın esas mekanlarından birisi de okul ve çevresidir.

Yıllarıyla, ismiyle, mezun etmiş olduğu devlet adamlarıyla, 100. Yılını kutlama hazırlıklarını yapan ve asrın projesine uygun bir binası olan, yeşilin içinde, trafik ve her türlü gürültüden uzak sakin bir ortamda bulunan Antalya Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’na, Bakanlığın tanımladığı şartlara uyanların kayıt yaptırması halinde, sistemini oturtmuş ve asırlık mekanıyla, eğitimin amaçlarına uygun olarak, öğrenimine devam etmekte olduğunu göreceklerdir.
Bir sonraki yazım da eğitim öğretim hakkında olacaktır.
Hoş kalın. Mayıs 2016. Antalya. İsmet Kadıoğlu.