Türkiye’de, hizmetlerini hayranlıkla izlediğim iki belediye başkanı var.

                Birisi Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen; diğeri,  Ankara’nın Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki.

                Yıllar sonra Eskişehir’e gittiğimde şehrin uğradığı dönüşümü şaşkınlıkla izlemiş, kirli akan Porsuk nehrinin temizlenerek  üzerinde çifte kayıkların yüzdürüldüğü, eğlencelerin tertiplendiği bir “şenlik suyu” haline getirildiğini büyük bir mutlulukla izlemiştim.

                Benzer dönüşümü Ankara’nın Hamamönü semtinde bizler yaşadık. Başkan Tiryaki, bu semtteki yüzlerce Ankara evini aslına uygun bir şekilde onararak şehre armağan etmekle kalmadı, burayı İstanbul’un Ortaköy’ü gibi bir “ferahlık mekânı” haline getirmeyi büyük bir maharetle başardı. Tek farkla: Ortaköy denize bakar, Hamamönü deryaya.  Evet, burada bir derya yatıyor. İstiklâl Marşı’mızın yazarı Büyük Akif.

                Türk milletine feyiz kaynağı olmuş olan Tacettin Dergâhı ile…

                Yanı başında bir Akif sevdalısı: Helikopter kazasında yitirdiğimiz Sivas’ın yiğit evlâdı Muhsin Yazıcıoğlu.

                İçinde farelerin cirit attığı, coğu kaderine terk edilmiş eski-üskü yapılardan, kendi tarihine ışık saçan bir “ünik eser” meydana getirildi Hamamönü’nde. Şimdi, o evlerin her biri 1-2 trilyon liradan alıcı buluyor. Bu arada, eski Spor Bakanının ticari zekâsını takdir etmeden geçmeyelim. Danışmanı üzerinden 40 bin liraya satın aldığı ev bu gün trilyon ifade ediliyor. Takdir etmemek elde değil!

                Her ne ise…

                Veysel Tiryaki’nin hizmetleri sadece Hamamönü semtiyle sınırlı kalmıyor elbet. Altındağ semti yeni baştan imar ediliyor. Modern binalarıyla, Gençlik ve Kültür Merkezleriyle, parklarla, spor salonlarıyla yüzme havuzlarıyla, okullarıyla ve daha pek çok hizmetle. Tiryaki, adı gibi hizmetleriyle tiryakilik yapmış bir başkan. Altındağlılar kendisini çok sevip takdir ediyorlar.

                Türkiye’nin borcu olmayan tek belediyesi unvanına sahipmiş.

                En son borç taksitini 15 trilyon lira olarak ödemiş ve bitirmiş.

                10’dan fazla okulu, bir o kadar camiyi yaptırıp ilgili kurumlara devretmiş.

                Yaşlılar da düşünülmüş. Yaşlılar için yaptırılan Gicik Huzurevi tamamlanıp ilgili Bakanlığı devredilmiş. 25 Şubat’ta törenle açılıyor.

                Şimdi de Bosna’da bir cami yaptırıyormuş.

                Birçok Afrika ülkesine de yardımları ulaşmış.

                Bu belediyede siyaset, sadece hizmet için. Particilik yok! Kapıdan giren herkes eşitlik içinde hizmet alıyor.

                Ankaralıların beklentisi Veysel Tiryaki’nin, başarısını artık Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda kanıtlaması beklentisi üzerine iken…

                Yeniden Melih Gökçek!

                Buna “kadersizlik” diyenler de var.

                İyi ki Gökçek var.

                O’na karşı  biriktirilen tepkiler olmasaydı, Ankaralılar Mansur Yavaş gibi bir değere nasıl sahip olacaklardı?

                Gelecek dönem Ankara, Mansur Yavaş’la anılacak gibi…

                Tiryaki, AKP’nin “yüz akı” olarak Altındağ hizmetine devam edecek.

                Bizimki Tiryaki’ye bir tebrik ziyareti idi. Benim açımdan en az üç yıl gecikmiş bir ziyaret. Neyse ki dostlarla birlikte, geç de olsa bunu gerçekleştirmiş olduk. Diyanet İşleri eski Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz, TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, Ortak Değerler Derneği Genel Başkanı Mustafa Odabaşı ve ben.

                Tebrikler Veysel Tiryaki!