CHP Kurultayı'nın özet cümlesi bence şudur:

“Adam gibi adamlar, adam gibi kurultay yapıp, adam gibi bir örnek sundular!”

Siyasi hayatımızda özlediğimiz bir manzaraydı.

Bu manzarayı bize “uygarca” gösterdiler.

Hepsini yürekten kutlamak istiyorum.

Öncelikle belirtmeliyim ki, CHP'li değilim.

Hiç olmadım.

Çünkü, hayat tarzım, dünya görüşüm itibariyle kendimi siyasi açıdan “merkez sağ”a aidiyet içinde tarif ediyorum.

Kendimi liberalizme daha yakın hissediyorum.

Devletçi değil, özel sektörü öne alan, özel sektör/devlet karışımı bir sistemden yanayım.

Liberal olmak, her şeyden önce özgürlükçü olmak demektir.

İnsanların duruşuna, düşüncesine, inancına, etnisitesine saygı duymak demektir.

CHP ile çakışabilecek yönlerim, belki bu hususlarda olabilir.

Sade bir vatandaş olarak bu kurultayın bize ümit verdiğini söylemeliyim.

Yansımaları olacaktır.

Böylesine “uygar” ve “demokrat” bir kongre sadece “örnek” olarak kalamaz.

Elbette, yansımaları olmalıdır.

Meselâ iktidar partisinin demokrasiyi içselleştirmiş mensuplarının, CHP'nin bu örnek kurultayını “eziklik” içinde izlediklerini, neden “tek adam” sultasına teslim olduklarını eziklikle kendi kendilerine sorduklarını adım gibi biliyorum.

Bir dahaki genel kurullarında böyle bir teslimiyet içinde olmayacaklardır.

Bir diğer yansıması hiç şüphem yok, MHP'de olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçimi bir yenilgi ise, bunda en büyük pay sahibi olduğu rakamlarla öne sürülen diğer muhalefet partisinde bundan böyle sular durgun akacak mıdır? Hiç sanmıyoruz.

En azından MHP'li seçmenler ve teşkilâtlar da şapkalarını önlerine koyup, benzer bir parti içi demokrasi talebinde bulunabilirler diye düşünüyorum.

Her iki parti de ülkemize lâzım olan siyasi kurumlardır.

Her ikisinin de başarılı olması en halis temennimizdir.

Daha iyi bir noktaya varabilmeleri için parti içinde bir yarış gerekiyorsa buna hangi siyasi akıl karşı çıkabilir?

CHP kurultayındaki manzara aynı zamanda “uygarlık” dersi verdi.

İki aday, ön sırada eşleriyle birlikte oturdular, atışmaları kızarak değil, gülümseyerek izlediler.

İki adayın sonuç açıklandıktan sonra birlikte kürsüye çıkıp saygı ve sevgi ifadeleriyle kucaklaşmaları görülmeye değer bir sahneydi.

Genel Başkana rağmen aday olup, sürpriz bir sonuçla 415 oya ulaşan Muharrem İnce, artık CHP içinde önemli bir figürdür.

CHP delegasyonu, Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinden dolayı genel başkanı ikaz etmiş, Muharrem İnce'ye ise “2015 seçimlerine kadar sarı ışıkta bekle” mesajı vermiştir.

CHP'de “Kılıçdaroğlu giderse kim gelir” sorusu şimdiden cevabını bulmuştur.

Bu, Muharrem İnce'dir.

Umarım Kılıçdaroğlu önümüzdeki seçimde partisini iktidar alternatifi olacak banda yerleştirir, İnce de başarılı genel başkanın vazgeçilmez yardımcısı olarak yoluna devam eder.

Evet, adam gibi bir kurultaydı.

Kazananı, kaybedeni olmayan bir kurultay!