FIKRADA OLDUĞU GİBİ…

Mehmet Necati GÜNGÖR

 

            CHP, yıllardan beri ilk defa gündem tayin eden bir mevkie yükseldi.

            Eskiden gündemin peşinden koşan CHP, şimdi, tayin ettiği gündemin peşinden koşturuyor.

            AKP tıknefes durumda.

            Emekliye iki ikramiye, asgari ücret ve mazot çıkışına “kaynak nerede?” sorusunu şark kurnazlığı ile sorarken, şimdi bir de “Merkez Türkiye” projesiyle karşı karşıya kaldı.

            AKP’nin, maketi bile hazır olmayan kanal projesine karşı CHP’nin Merkez Türkiye projesi akla ve tabiata daha uygun.

            CHP, Türkiye’yi dünyanın üssü yapmaya hazırlanıyor. AKP ise hayali projelerle tabiatı tahrip edecek işlere yöneliyor. Zira, bilenler ısrarla şunu söylüyorlar: “Kanal projesi yapılabilir olsa dahi İstanbul’u çürük yumurtaya dönüştürecek bir proje olur. Allah muhafaza!!!”

            Uzmanlar, aklı başında olan herkes, bunu söylüyor.

            Yani, anlayacağınız, maketi bile hazır olmayan bu projeyi, tatbiki mümkün olsa bile “yıkıcı” bulanların sayısı bir hayli fazla.

            Zaten, olmayacak duaya da kimse amin demiyor.

            CHP’nin ekonomi uzmanları iktidarı her yönden abandone ediyorlar.

            Bir yanda Selin Sayek Böke, diğer yanda eski planlamacı İlhan Kesici sağlı-sollu vuruşlarla AKP’yi siyaset ringinin iplerine seriyorlar. Bitkin bir vaziyetteler. Artık, ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemez haldeler.

            CHP İstanbul Milletvekili adayı, eski planlama müsteşarı İlhan Kesici ekonomiyi mukayeseli tablolarla sunarken, iktidarın ekonomideki başarısızlığını ortaya koymuş oluyor.

            Bu tablolara bakarak yürüdüğümüzde:

Büyümede sınıfta kalan bir AKP! 1946-202 arası büyüme oranı harplere ve darplere rağmen yüzde 5.1 iken, AKP’nin on iki yıllık ortalaması 4.7. Son üç yıllık ortalama ise tam anlamıyla bir vahamete işaret ediyor. 3.3! Bu yılın büyümesi daha vahim: yüzde 2!

Hemen bir Karadeniz fıkrası aklıma geldi. Yıllarca küskün kalmış iki arkadaştan birisi ölüm halindedir. Arkadaşları ötekine giderler. “Yahu, arkadaş, gel bir helallik al, adam gidiyor.” Beriki insafa gelir, hadi gidelim der. Eve vardıklarında Halil ağa sekerat (can çekişme) halindedir. Sorar ona: “Halil ağa nasılsın,eyimisun?” “Çok şükür eyiyum, bikaç cune kalmaz kakarim.” “Peçi, peni tanidun mi?” “Tanimaz olur miyum, sen Kosta çöyünün papazi değul musun?” “He ya” demiş, “sen bu tanimayunan pokimu kakayisun.”

AKP de bu büyüme rakamlarıyla zor ayağa kalkar. Zira, bu oranda bir büyüme ile seçim kazanmış hiçbir iktidar yok dünya yüzünde.

Tablolara devam edelim:

İlhan Kesici, çok güzel çalışmasında olayı öyle güzel resimlemiş ki, grafik ve diyagramlar bütün çıplaklığı ile her şeyi açıklıyor.

Benzer ülkelerle yapılan karşılaştırmada AKP döneminin son sekiz yılda oldukça düşük bir oranda kaldığı görülüyor. Onların büyümesi sekizlerde, AKP’nin tutturduğu büyüme onların da birer puan altında.

2007/2014 arası tablo daha da vahim: AKP yüzde 3.3 büyürken, gelişen ve yükselen ülkeler yüzde 6, asya ülkeleri yüzde 8.

İlhan Kesici bu tabloya bir de Sivas sözü eklemiş:

“Meğer dünya bal olmuş, demek bizim kaşığın sapı kırılmış!”

Daha fazla söze hacet yok. Fazlasını merak edenler, İlhan beyin web sitesine baksınlar.