Bir kent düşünün bilmem kaç kilometre sahili , altın sarısı kumsalları , carettaları ,portakal 
bahçeleri ün salmış.Bir kent düşünün sahilleri görmeye değer elit ve yaşanabilir bir yer.Evet burası 
uzakta değil…Buranın adı MERSİN.
Bir metin yazmak istediğinizde giriş,gelişme ve sonuç bölümlerini koymayı unutamazsınız.Bu 
yazacağınız metnin olmazsa olmazıdır.Giriş kısmı net olmadan diğer kısımlarda net olmaz.Ya da 
gelişme kısmı yarımsa tam bir sonuç çıkmaz.
Mersin’de acemi bir yazarın yazdığı bir metin gibi olmuş.Bir yerlerde eksikler var hem de çok.
Gelişme kısmı almış başını gitmiş…Sahillerin uzunluğu park ve bahçelerin çokluğu , istediğiniz
iskelede balık tutabilme keyfi, turistik plajlar…..
Gelişme kısmı tüm bunlara rağmen gelişmesini sürdürüyor.Bunun neticesinde olimpiyatlara dahi ev 
sahipliği yaptı.
Sonuç kısmı ise kısır bir şekilde ilerliyor.Tüm bu güzelliklere rağmen beklenen turist patlaması 
yaşanmıyor.Fabrikalar , yabancı sermayeler buralara uğramıyor.Tarımda bile çok muhteşem 
sayılmayız.Tüm bunların nedeni çok açık aslında.
Mersin’de bir metin gibi giriş kısmı yazılamamış.Bu yüzden kimse ne sonuca ulaşabiliyor nede 
gelişmeyi fark edebiliyor.Çünkü girişi uyduruk yapmışız.
Evet giriş kısmı Mersin’in girişi…Bir gün 5-6 aylık bir seyahate 
çıkmıştım.Kastamonu,Çankırı,Kayseri,Ankara gibi illerde zaman geçirme fırsatım olmuştu.Ve işim 
bittiğinde memleketim Mersin’e dönerken girişte içim sıkılmaya başladı.Yollar fi tarihinden kalma 
bozuk ve çukur doluydu.Girişte ki manzara insanı boğan bir hava veriyordu.İçi elit olan bir kentin girişi 
izbe , yıkıntı binalar, çarpık mahallelerle doluydu.
Bu kötü görünümün farkındaydım ama diğer illerden sonra bu farkın ne derece olduğu 
anlaşıldı.
Eğer ben bir turist yada iş adamı olsaydım Mersin’e ilk gelişimde gördüğüm manzaradan 
dolayı geri dönebilirdim.Artık Mersin’in girişinin de elit ve temiz olması gerekiyor.Ön yargılara mahal 
verilmemesi lazım.