Suudi Kralı’nın ölümü dolayısıyla yarın (24 Ocak) Türkiye’de milli yas ilan edildi.

 

Oysa, Vahabi geleneği yas tutmayı yasakladığı için kendi ülkesinde böyle bir uygulama yok.

 

Cenaze namazı Türki Bin Abdullah camisinde kılındı.

 

Namaza, başta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere;

 

Katar Şeyhi Temim bin Hamed al-Sani, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid ve Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katıldı.

 

Bizden başka hangi ülkede milli yas ilan edildiğini bilmiyoruz henüz.

 

18 Milyar dolarlık servetin sahibi.

 

Evlenip boşadığı karılarının sayısı 40’a yakınmış.

 

38 çocuğu, 57 torunu varmış.

 

4 kızı Suudi Arabistan topraklarında halen esirmiş.

 

Babalarının ölümünden sonra serbest bırakılırlar mı, bilinmez.

 

Bu dört kız, 13 yıldır babalarının Cidde’deki sarayında zorla alıkonulduklarını iddia ederek yardım istemişler.

 

Prenses Sahar (42) ve Prenses Jawahir (38), e-posta ile ulaştıkları İngiliz Sunday Times gazetesine hikayelerini anlatmışlar.

 

Prenseslerin anlattıklarına göre, diğer kız kardeşleri Maha (41) ve Hala (39) da saray arazisinde bulunan başka bir villada esir tutuluyorlarmış.

 

Prenseslerin kaldıkları villalarının kapısında 24 saat boyunca güvenlik görevlileri bekliyor, ev gözetleme kuleleri ile izleniyormuş. Dışarı çıkmaları yasak olduğu gibi kimse de içeri giremiyormuş.

 

Öz erkek kardeşleri bulunmayan prensesler, Kral’ın başka bir eşinden olan üç oğlunun kontrolünde bulunuyorlarmış.

Esaret altında yaşayan bu kadınlar, bir zamanlar ise jet-sosyete gibi yaşıyorlarmış.

 

Batı tarzı bir hayat süren, anneleri Alanoud Alfayez ile yılda iki kez gittikleri Avrupa’da partilere katılırken, hesaplarına para yağıyormuş.

 

Prensesler, 1990’da anneleri olmadan çıktıkları İtalya veYunanistan tatili sonrasında ise her şeyin değişmeye başladığını anlatmışlar gazetelere.

 

 Eskiden ülkedeki yoksulluğu bile eleştirebildiklerini söyleyen prensesler, hayat tarzları nedeniyle hedef olduklarını ifade etmişler.

 

Sahar, psikiyatri mezunu olan kardeşi Hala’nın hastanede staj yapmaya başlamasından sonra her şeyin felakete sürüklendiğini, insanların siyasi nedenlerle psikiyatri koğuşuna kapatıldıklarını dile getirince ailenin tepkisini çekmiş.

 

Hala, ‘araba kullanma suçlaması’ ile 1998’de Riyad kadınlar hapishanesine kapatılıyor, uyuşturucu bağımlısı olmakla suçlanmış. Bu olayın ardından prenseslerin ev hapsi başlamış.

 

Prensesler ve anneleri, Birleşmiş Milletler’e de mektup yazarak yardım istemişler.

 

Ürdün’de yaşayan ünlü bir Suudi ailenin kızı Alfayez, o sırada komutan olan Kral Abdullah ile henüz 15 yaşındayken evlenmiş. 1980’de ise Kral, tek bir cümle ile Alfayez’den boşanmış. Birkaç ay sonra kızları için geri dönmek istediğini söyleyince Kral ikinci kez evlenmeyi kabul etmiş.

 

Bu sırada Abdullah veliaht prens olurken 3 yıl sonra tekrar Alfayez’i boşamış. Alfayez birçok kez Kral’dan kızlarının sorumluluğunun kendisine verilmesini istemiş, Kral birkaç kez söz verse de yerine getirmemiş. Alfayez de 2002’de Londra’ya taşınmış.

 

Suudi kralların aynı anda dört eşi bulunabiliyor. Ancak eşlerini boşayarak çok sayıda kadınla evlenebiliyorlar.

 

Türkiye’de bayraklar bu kral için yarıya indirilecek.

 

Aksa'da bir camide imamın vefat eden Suud Kralı Abdullah'ı överek, gıyabi cenaze namazı kılınacağını açıklaması üzerine cemaat bir anda ayaklanarak İmam aleyhinde slogan atmaya başlamış.

Cami içerisindeki Filistinli güvenlik görevlileri tarafından etrafı çevrilen imam, "darp" girişiminden zor kurtulmuş.

Kral Abdullah Filistin meselesine mesafeli duruşu ve İsrail’in Gazze saldırılarına karşı sessiz kalışıyla biliniyordu.

Allah taksiratını affetsin.

 

Reklâm sonrasını özleyen davulcu yellenmelerine duyurulur.