Büyük ihtimalla darbe girişiminin arkasında Ermeni lobisinin de eli var. Fethullah Gülen Washington'daki Ermeni lobisi ile de ciddi işbirliyinde.
Türkiye'deki askeri darbe girişiminde Gülen çetesine Ermeni lobisinin de yardım etmesi şüphesizdir!
Bunu, Türkiye'deki askeri darbe girişiminden konuşurken siyasi uzman Azerbaycanlı politolok Mirsamir Məmmodov söyledi. Konu hakkında geniş açıklama yapan siyasi uzman ifadelerine şöyle devam etdi:
Askeri Darbe girişimi ağır cinayettir. Dünyanın hiçbir yerinde askeri darbe girişimi kabul edilmez. Darbe girişimi genellikle uluslararası hukuk ve yasalar dahil, demokrasi adına korkunc lekedir. Aynı zamanda halkın iradesini ve resmi mövqeyini yansıtmayan istenilen adımı atmak işte halka karşı işlenmiş cinayetdir. Türkiye'deki xuntaçılar askeri darbe planını düşünməzdən önce anlamalıydılarki, atacakları adım demokrasi ve uluslararası hukuk kurallarına ve en önemlisi Türk halkının iradesine ve konumuna aykırıdır ve tamamen ters mütanasiblik oluşturmaktadır. Bu cinayeti icra etmek isteyenler mutlaka bilmeliydi ki, attıkları adım affedilmez suçtur ve kendileri için felaket demektir. Bir grup suçlu ve terörist kişiler yasal ve meşru hükümete karşı baş kaldırmakla tüm Türkiye halkına baş kaldırmış oldular. Sadece AKP hükümetine ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı değil, genel olarak tüm Türk halkına ve Türkiye devletinin yaranışından şimdiye kadar ve geleceğe olan tüm devlet çıkarlarına karşı baş kaldırmış, isyan etmiş oldular. Qiyamçı destenin attığı adım Türkiye halkının tüm maddi ve manevi çıkarlarına vurulan darbe olmakla birlikte Türkiye halkının tüm geleceğini ve refahını, tüm güvenliğini tehlikeye atmak ve Türkiye'nin dövletçiliyini, devletin geleceğini, Türk halkının emin amanlığını baltalamağa çalışmaktı. Askeri Darbe girişimi Türk halkının ışıklı geleceğini söndürmeye yönelik adım idi. Halkın meşru seçimde oy verdiği hükümeti ve Cumhurbaşkanını şiddet ve silahlı saldırıyla devirmeye çalışmak affedilmez cinayettir ve hiçbir mazereti olamaz!. Qiyamcilar Türkiye halkının tercihine hakaretle yanaşmış oldular. Türkiye'de hükümete ve Devlet başkanına tabi olan herhangi kişi ve destenin Devlete karşı baş kaldırmaya teşebbüs göstermesi ile Türk halkına karşı baş kaldırmak ve doğrudan bu sabotaj ve teror ameli ile Türk devletinin ve halkının ulusal çıkarlarını devirmeye, yok etmeye, hatta Türkiye'yi tarihten silmeye, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına ve tarihine darbe vurmaya çalıştılar. Eğer türk polisine ve halka kurşun sıkmak emri verildiyse, ve bu suçlu ve terörist grup polis ve sivil halka karşı ateş açdısa, bu olgunun kendisi bütün bu halleri içermiş olur. Şüphesiz ki, cinayetkar çete kendiliğinden ve tek başına bu cinayet amelini planlayamazd..



Dışarıdan karanlık ve menfur güçlerin bu cinayetin planlanmasında elleri vardır. Cinayetkar çetenin attığı adım bu dış karanlık güçlerin siparişi ve mutfağının ürünüdür. Mesele Türkiye'yi zayıflatmak, parçalamak ve bir çok kötü ve menfur amaçlı isteği nitelendiriyor. Bu cinayeti hayata keçirtmekde tabii ki, Fethullah Gülen ve çevresindeki insanlar da sözsüzki, tek başına hareket etmedi ve büyük olasılıkla, terörist grubun tam organize şekilde hazırlanarak devlete baş kaldırışında Fethullah Gülenin terorist çetesine Ermeni lobisinin de güçlü desteği ve yardımı oldu. Fethullah Gülen büyük olasılıkla Washington'daki ve dünyadaki Ermeni lobisi ile işbirliği yapmaktadır. Türk devletinin aleyhine olarak tüm türk düşmanlarıyla bir arada ve menfur işbirliğinde bulunmaktadır. Hiç şübhesiz darbe girişiminde Fethullah Gülen çetesi ermeni lobisi ilde de ortak hareket ettiler, darbe girişimini birge planladılar ve birge hareket ettiler. Türkiye'de yaşanan olay bunu demeye sebep veriyor. Ancak Ermenilerle birlikte olanlar kendi halkına ve kendi polisine kurşun ata olabilir. Fakt olarak çok təəssüfki, buna şahit olduk. Sanki devletinin ve halkının düşmanlarıyıdılar. Külli miktarda yaralı ve ölüm olması buna delalet etmektedir. Gülen çetesi, Ermeni lobisi ve daha da başka güçlü karanlık güçler her ne kadar organize olarak bir şekilde birlik ve ittifak yaratdıysalar da, Türk halkının iradesi ve mücadele azmi onları ezdi geçti. Tüm dünya şahit olduki, AKP hükümeti de, Başkan Recep Tayyip Erdoğan da yalnız halkın iradesini icra etmekte, yalnız kendi halkına hizmet etmekte ve ancak kendi halkına güvenmektedir. Fakt olarak türk halkı bunu tüm dünyaya göstererek kanıtladı. Türkiye halkına helal olsun. Türk halkının tercihi ile iktidara gelmiş meşru hükümeti ve meşru Cumhurbaşkanını heçkim devir'e ve değiştiremez. Halk buna asla müsaide etmez ve, nasıl ki, müsaide etmedi ve ülkesinin düşmanlarına karşı ölüm-dirim savaşına kalktı, sucaetle savaştı. Sonuç ise ortadadır, kazanan Türk halkı ve Türk devletidir. Türk halkı en doğru ve dürüst tercih etmektedir. Türkiye'nin güvenliği ve parlak geleceği için gereken hükümeti ve iktidarı seçmiş ve bugün de düşman kuvvetlere, teröristlere karşı savunup korudu. Bunun tek adı var, gerçek manada gayret. Türk halkı tüm dünyaya hakiki manada bir Şeref nümunesi gösterdi.  Türkiye halkı gerçek anlamda bir gayret sergiledi. Olay meydana gelen zaman Türk halkının kahramanlık ve gayret gösterisi ettirmesi gerçekten gurur hissi yaratıyor. Azerbaycan her zaman Türkiye'nin, Türk halkının ve devletinin yanındadır. Şerefli Türk halkı bir daha tüm dünyaya gösterdi ki, onun seçtiği meşru başkanı, meşru hükümeti hiç kimse ve hiçbir güç devir'emez. Türk halkı açık metinle bunu tüm dünyaya beyan etti. Bir daha vurguluyorum ki, bu hal içinde bir gayret sembolü oldu. Seçimi Türk halkı ediyor herhangi kenar, karanlık eller ve her hansısa siyah güçler yok. Genellikle iktidarlar, yönetimler sadece halkın seçimi ile kazanılır. Halkın iradesi, konumu, isteği ve tercihi olmasa hiçbir iktidar ve hakimiyet kazanılamaz. Halk kendi seçimini demokratik seçimde sandın başında ve gerektiğinde de, bugün Türkiye'de olduğu gibi, onu savunup koruyor. Halkın iradesini ve tercihini yansıtmayan herhangi bir adım başarısızlığa, yenilgiye mahkumdur.
Nitekim, Türkiye'de biz bunun şahidi olduk. İqtidarlar, Hakimiyyetler ancak halkın iradesi ve tercihi ile kazanılır, başka hiçbir şekilde mümkün değildir. Halkın iradesinden kenar olan, ülke Ana Yasasına muhalif olan her bir adım ve her hareket katı suçtur, cinayettir. Genellikle askeri veya diğer şekilde darbe girişimi, meşru hükümeti ve meşru Cumhurbaşkanını devirmek isteği çok ağır suç olmakla beraber dünyada kabul edilmeyen bir durumdur. Yasal ve meşru hükümeti askeri veya diğer şekilde devirmeye kalkışmak, darbe planlamak uluslararası hukuk tendensiyalarına ve devletlerarası ilişkiler kavramlarına, en önemlisi mevcut dünyamızın demokrasi ilkelerine karşı son derece kabuledilmezlik, çelişki ve ters orantı oluşturuyor. Demokratik değerlerin ve demokrasinin temel ilkelerinin gereği olarak kabul edilen yasal ve meşru hükümet ve yönetimler, ancak ve ancak yasal ve halk seçimleri sırasında halkın iradesi ve tercihi ile iktidaraa gelenlerdir. Demokrasinin temel kavramları ve uluslararası hukuk kanunları bunu gerektirir. Askeri veya diğer şekilde darbe girişimi, ülke Anayasa ve mevcut kanunlara son derece aykırı olarak yasal ve meşru merkezi Ali Hakimiyyete ve hükümete baş kaldırmak, isyan etmek, onu zorla devirmeye kalkışmak, ülke Anayasasını zorla değiştirmeye teşebbüs etmek dünyanın her yerinde affedilmez suç, provokasyon ve teror ameli olarak nitelendiriliyor ve buna teşebüs edenler, dünyanın her yerinde aynı şekilde mevcut ülke yasalarına uygun olarak en ağır şekilde cəzalandırılıyor. Uluslararası hukuk kural ve kanunları da istenilen şiddet ve yasa dışı eylemi yasaklamaktadır. Demokrasinin ve mevcut dünyanın hukuk kural ve kanunlarının talepleri olarak yasadışı ve şiddet içeren her hangi bir adım, askeri veya diğer şekilde darbeye teşebbüs etmek, yasal ve meşru iktidarı devirmek, değiştirmek ve zorla ele geçirmek isteği ve teşebbüsü suç ve cinayet olarak kabul edilir. Uluslararası hukuk anlayışlarında, demokrasi prensiplerinde olan kural ve yasalar bundan ibarettir. Askeri ve diğer şekilde şiddet ve yasa dışı şekilde, halkın isteğinden, iradesinden ve seçiminden uzak durumda iktidara gelmek Dünya tarafından kabul edilmez ve meşru, yasadışı ve gayri demokratik ve qayrı sivil-hukuki hal hesap edilerek siyasi ablukaya alınır. Yani mevcut dünya kanunlarının ve demokrasi anlayışının temel ilkelerine dayanarak şöyle demek olur. Türkiye'de darbe girişimini planlayan cinayetkar ve terrorist çete bunları düşünmeli ve her iki durumda kazanacakları bir hadefin olmayacağını bilmesi lazımdı. Təəssüfki bu çete üyeleri her hansısa düşman güçler tarafından satın alınarak kendi ülkesine, devletine ve halkına karşı çıktılar, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına, devlet çıkarlarına, devletçiliyine, Türk halkının geleceğine, aydın ve parlak sabahına, devletin dayanaklarına darbe vurmaya çalıştılar. Böylece Türkiye'nin, Türk halkının ve devletinin geleceğini büyük tehlikelerle yüz-yüze koymaya, hatta Türkiye'yi belalara, olmazın musibetlerine, facialara sürüklemeye teşebbüs gösterdiler. Çünkü eğer terörist çetenin isteği baş tutsaydı Türkiye bölünüp parçalanardı ve Türkiye'de çoktan planlanan Suriye senaryosu başlayacaktı. Ülkeyi sefalet, açlık, katliam ve trajedi saracaktı. Suriye'deki baş kesme ve terör ocakları Türkiye'yi tüm cengine alcaktı ve mevcut Suriye'nin durumu hiç şüphesiz Türkiye'de yarana bilirdi ki, Türkiye halkı kendi kaderini kendisi çözdü , çizdi ve yiğitlik göstererek cinayetkar ve terörist çeteye karşı savaştı, tüm bu olası eylem ve ihtimallerin karşısını ebediyyen kesmiş oldu. Azerbaycan devleti ve halkı her zaman olduğu gibi Türkiye'nin, Türk halkının ve devletinin yanındadır. Devletimiz başkanı muhterem sayın İlham Aliyev iyi tutumunu aktardı, sayın İlhamAliyev Türkiye devletinin, yasal ve kanuni hükumet ve iktidarının yanında olduğunu gereğince  ifade etti. Azerbaycan devleti ve iktidarı da ancak ve ancak Türkiye'nin yasal ve meşru yönetimi ile kardeşlik bağlarına sahiptir. Devletimiz Türkiye'nin yasal ve meşru hükümetinin ve yönetiminin yanındadır. Azerbaycan devleti muhterem Sayın Başkanın şahsında kendi tutumunu bildirdi, Türkiye'de veya dünyanın herhangi bir ülkesinde hükümeti ve iktidarı halk belirler, bu, halkın seçimine bağlıdır ve hiçbir dış gücün müdahale ve tartışma konusu olamaz. Seçilen herhangi bir yasal hükümete ve meşru yönetime de saygı duyuyoruz. Demokrasi ve uluslararası hukuk kavramları bunu gerektirir. Dünyanın herhangi bir ülkesinde yasal hükümeti ve meşru yönetimi zorla değiştirmeye zorla ele keçirtmeye çalışan, askeri darbe girişimlerini tanımıyoruz ve buna teşebbüs etmek isteyenlerin en sert şekilde cezalandırılmasına son derece istekliyiz! Tüm türk halkına ve türk devletine uğurlar ve zafer diliyorum.  diye M. Memmedov kayd etdi.