Seçimlere 6 hafta kaldı. Bundan sonra siyasetin hızını takip etmek bir hayli zor olacak. Bulunduğun yerelin, bölgenin, Türkiye’nin siyasetini birlikte takip etmek ve ona göre de yazılar yazıp, doğru bildiğin, bulduğun ve gördüğün olaylarda halkı bilgilendirmek gerekiyor. 

*
Ben de, buna bağlı olarak içinde bulunduğum ortamlarda gördüklerimi ve hoşuma gidenleri, okuyucularıma sunmak arzusuyla bu yazımı yazmaya çalışacağım.
*
Mersin ve ona bağlı olarak Anamur’u takip ederken, Antalya’da bulunmam dolayısıyla orasını da takip etmeliyim dedim ve Antalya gazetelerinden biri olan Bizim Antalya’da da yazmaya başladım.
*
Sürekli bahsediyorum; emekli olduktan sonra, yazmaya uzak olduğumu düşünürken, bizim sevgili Mithat’ın teşvikiyle başladığım köşe yazarlığına bayağı ısındığımı da düşünüyorum. Böylece de değişik yerlerden yazımın takip edilmesi sonucunda Mersin ilimizde olan gazetelerle birlikte, ilk öğretmenliğe başladığım Manisa Demirci'de çıkan Halıkent Bölge Gazetesinde de yazılarım yayınlanmaya başlamıştır. Bunu da okuyucularıma duyurmuş olayım. Bu yoğunlukta yazabilmemi brikimim oluşmuş olduğunu, raflara ilaçları önceden koyduğumu ve gelen müşterileri bekletmeden reçetesindeki her ilacı raflardan kolay bir şekilde, verip gönderdiğimi sanıyorum. İnşallah okuyucularımın gözünde de öyledir. Konuşmak bilgi ister, birikim ister, zor. Ama yazmak daha zor. Zira kayıt altında olduğundan daha dikkatli olmak zorundasın.
*
Telefonum çaldı açtım, canım ciğerim, sevgili kardeşim. Hasan Dalaklıoğlu; hocam milletvekili adaylarının tanıtım programı var gelmek ister misin demesi üzerine bindim arabaya Anamur’a geldim. Tabi davet edildiğine göre davete icabet lazım dedim.
*
Tanıtım programı güzeldi. İnşallah 8 Haziran sabahında herkesi memnun edecek güzelliklerle karşılaşırız. Basından takibime göre, 800 civarında araba ile konvoy oluştu. Sonra parti binası önünde seçim arabası üstüne İl Başkanı ve 11. sıra adayı Mehmet Taşkıran’dan başlayarak bulunan adaylar kısa öz az konuştular.
*
Burada benim için farklı olanlardan birisi, bayan aday Zeynep Gül Yılmaz’dı. Yılmaz’ın konuşmasından, bu işi yapabileceği ve siyaseti bildiğini çıkarmak mümkündü. Halkın yanında olmasını biliyor sanırım. Kadınlara bakarak “abalarım”, erkekler tarafına bakarak da “emmilerim” şeklinde hitap etmesi vatandaşın hoşuna gittiğini sanıyorum. Zira bu konuda çevremde konuşulanları duydum ve alkışlamalar oldu. Anamurlulara kendinizi sevdirirsiniz inşallah.
*
Bir farklı hususta şu oldu: Tabi ilk sıradakiler zaten seçilebilecek konumdalar. Gültak ve Yılmaz Tezcan, kendilerine uygun, yapmaları gereken konuşmalarını yaptılar. Beklenenin üstünde ve farklılık gösterenler, dikkat çekenlere değinmek istedim. 5. sıra adayı, bana göre en güzel konuştu ve beklenenin üstünde kendini ifade etti. İbrahim Gül; bu işi biliyor ve sanırım siyasetten geliyor. Diğer adayların gayret ve farklı çalışmaları sonucu, arayı açarak birinci olan parti, Ak Parti olursa Mersin’de sonuç, 5, 3, 3 olasılığı bile var. Tabi bu durumlar varsayımlarla. HDP’nin barajı aşamaması durumunda. Aşması hali 4, 3,3, 1 gibi varsayımda var. Üç partinin de birinci olması olasılığı ile 4 sayısı birinci kimse ona aittir diyorum.
*
Tespitlerimden bir başka durum da 11. sıradaki Mehmet Taşkıran’la ilgili. Taşkıran konuştu, herkes gibi. Kenara çekildi diğer adayların konuşmalarını takip etti. Yerinde hiç durmadı bakışlarıyla, alkışlarıyla selam vermesiyle kıpır kıpır hareket ve heyecan oluşturmaya çalıştı. Bahtın açık olsun, gelecekte halka umut ol, Genç Mehmet.
*
İl Başkanı İsmail Bey’in konuşmasında 3. sıradaki Muhsin Kızılkaya’nın televizyon kanallarındaki görevlerinden dolayı gelemediğini ve ileriki bir toplantıda mutlaka getirip Anamurlularla tanıştıracağını söyledi. Güzel, iyi de kardeşim ilk buluşmada yoktu ve iyi olmadı. Bana göre, gönül kırklığı oluşturdu. Muhsin Kızılkaya’yı, televizyonlardan, yazılarından, açık oturumlardan çok iyi tanıyoruz. Son zamanlarda özellikle kimliği dolayısıyla barış sürecinde gayretli yazı ve konuşmalarını biliyoruz ama burada ilk gün görmeliydi vatandaş. Gelmeliydi. Gelmedi, hiç olmazsa kendi ağzından vatandaşlara bir selam göndermeliydi diyen vatandaşın konuşmasına şahit oldum. Benden söylemesi.
*
Ve tanıtım sonunda, lokantacılık yapan Çarıklarlı, Rabia Hanımın yazdığı ve okuduğu şiirini, ilginç ve farklı bulduğum için köşemde yayınlayarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Yalnız şiirin aslını bulabilmem ve yazan Rabia Hanıma ulaşmam bir hayli zor oldu ve bu yazımın iki gün geç yazılma nedeni şiirin elime geç ulaşmasından dolayıdır.

ERDOĞAN SEVDALISI RABİA’nın şiiri

Türkiye’nin direği olmuş Ak Parti,
Yoktur bu ülkede kurda çakala gereği,
Ak Parti ile durmak yok yola devam.

Yüce milletimize olsun selam,
Hiç durmadan okuyacağız Elham,
Tayip’i başımızdan indirmesin yüce Mevlam.

Biri havadan saldırır biri karadan,
Yüce Allah’tır Tayip Erdoğan’ı yaradan,
Bu vatana hizmet yapamıyorsalar,
Lütfen çekilsinler aradan.

Odunun olsun meşe,
Oyunu verirsen Ak Parti’ye evine gelir neşe,
Kurdun çakalın işi zaten boşa,
Tayip Erdoğan gelecek Cumhurbaşkanı olarak başa.

On yıldır Tayip Erdoğan’ı taşlarlar,
Yaptığı hizmetlerin içinde kışlarlar.

Ey Kılıçtaroğlu ey bahçeli,
Otuz yıldır bu milletin kanını emdiniz,
Tayip Erdoğan gelince kendinizi sandığa gömdünüz.

Bu vatan için ekin mi ektiniz biçecek,
Baraj mı yaptınız su içecek,
Tünel mi yaptınız geçecek,
Hava limanı mı yaptınız havada uçacak,
Köprü mü yaptınız Avrupa’ya geçecek;

Bu milleti salak mı sandınız
Sizden Cumhurbaşkanı seçecek.

Denizden çıkar kum çakıl,
Onlarda kalmamış akıl,
Gel kardeşim zaman geçmeden,
Sen de Ak Parti’nin koluna takıl.

Elimizde yabamız çiğnimizde habamız,
İşte Cumhurbaşkanı olacak Recep Tayip Erdoğan babamız.

Hoş Kalın. Nisan 2015 İsmet Kadıoğlu Anamur.