Mehmet Necati GÜNGÖR

 

 

            Şu Henri Barkey denen adam Türkiye için tekin birisi değil.

 

            ABD’li Türkiye uzmanı ve bir CIA ajanı.

 

            Aynı zamanda, Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı. CIA ajanlığını daha çok bu göreviyle maskeliyor.

 

            Ara-sıra Türkiye hakkında konferanslar veriyor. Bazen mesaj içerikli, bazense tehdit.

 

            Son mesajı tehdit içerikli. 17 Aralık’taki büyük rüşvet operasyonunun ardından ortaya çıkan siyasi krizden sonraki söylemlerden ABD’nin fevkalade rahatsızlık duyduğunu belirtiyor ve diyor ki:

 

            “Büyük Rüşvet Operasyonu’nun ardından ortaya çıkan siyasi krizin arkasında özellikle ABD veya İsrail’in parmağı olduğuna dair iddiaların devam etmesi halinde Ankara-Washington arasındaki ilişkiler gerilebilir.”

 

            Açıkça,  Washington’un “artık yeter!” diyebileceği imasında bulunuyor.

 

            Türkiye kamuoyu, onu “AKP lideri ile birlikte Türk Ordusuna kafesledik” sözleriyle hatırlıyor.

 

            Washington’un “artık yeter!” demesi halinde nelerin olabileceğini yakın tarihten biliyoruz:

 

            27 Mayıs,

 

            12 Mart,

 

            12 Eylül

 

Ve sonrası…

 

            Yani, “başınıza iş getiririz” demeye getiriyor.

 

            Türkiye’de iktidarların ipinin kendilerinin elinde olduğunu ima ediyor.

 

            Sonra, muhalefete göz kırpıyor:

 

            “30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye siyasetinde çok önemli bir gösterge olacak. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oylarının yüzde 42 civarına düşmesi, Türkiye’de daha aktif bir muhalefet oluşmasına neden olabilir. İktidar partisinin yerel seçimlerde kaybedebileceği az miktarda oy bile, CHP ve MHP gibi muhalefet partilerini daha da cesaretlendirebilir.”

 

           

            Böylece, günlerdir basında dillendirilen malûm projenin silueti de ortaya çıkmış oluyor.

           

            Neydi o proje:

 

            AKP’siz bir hükümet!

 

            CHP, MHP ve üçüncü bir partinin veya bağımsızların içinde yer alacağı koalisyon.

 

            Anlaşılan o ki, Tayyip beysiz bir AKP’nin de ötesine taşırmışlar işi. Tayyip bey olmasa Gül demiyorlar artık. O’nu da mı radikal buluyorlar acaba?

 

            ABD, mahalli seçimlerde AKP’nin oylarının düşeceğinden de emin görünüyor. Yüzde 42’yi telaffuz ettiklerine göre, ellerinde bu sonucu veren ciddi anketler olmalı.

 

            AKP’nin oyları düşmesine düşecek.

 

            Yeni bir Merkez Sağ partinin devreye girmesiyle oylardaki düşüş daha da hızlanabilir. Ki, eli kulağındadır.

 

            Mahalli seçimlerden sonra muhalefet partilerinde de lider bazlı hareketlenmeler bekleniyor.

 

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yerlerini koruyabilecekler mi? Koruyacaklarsa bu koalisyon nasıl olacak soruları henüz cevabını bulmuş değil.

 

Milli bir refleksle “Amerika, çek elini üstümüzden!” diyecek yürekli bir sese veya seslere ihtiyaç var ama, nerdeeee?