Mersin  de gerek bayramlar da gerekse yemekli toplantılarda ve en son olarak ta seçimlerde çok enteresan gazeteci adı altında kitlelerle tanıştık..Elinde bir fotoğraf makinesi yada cep telefonu veya  kamera ile gelen gazeteci adı altında ki  yığılmalar toplantı salonlarını doldurduğu için “yozlaşan gazetecilik “ başlığını kullandım..,

Gazetecilik ister alaylı, ister mektepli olsun bir kültür meselesidir. Bir işi sevme ve hazmetme meselesidir…Seçimlere bir yıl kala aday adayları ortaya çıkamaya başladığından itibaren gazetecilerde de çoğalma başladı..Ancak her müesseseyi denetleyen Meslek odaları , kuruluşlar olmasına karşılık gazeteci adı altında toplantılarda kalabalık oluşturan kimlikleri belirsiz kişileri soracak ve sorgulayacak kimse yok…

Gazetecilik, lokantacılık, Berberlik, terzilik, pazarlamacılık gibi meslek grupları ile bağdaşmaz. Şüphesiz her meslek grubundan dostlara ihtiyacımız var , meslekler ihtiyaçtan doğar , ancak Mersin de gazetecilik konusunda ciddi çalışma olmadığı için seçimlere 2 hafta kala yeni türeyenleri de tanımak zorunda kalıyoruz..Ancak onlarla aynı masada oturamıyoruz,sadece onları izleyebiliyoruz…Gazete patronları yasal asgari ücreti bedavaya getirebilmek için yanındaki çaycı bayanı muhabir olarak gösterebiliyor hatta  bu çaycı muhabirler , Devletin temsilcilerinin karşısına soru sorabilmek için unvanlarına , kimlik kartlarının arkasına sığınarak gazeteci diye gidebiliyorlar..

Mersin de Gazeteci meslek grupları çok.. Ancak bu  cemiyetlerin  yönetim organları amaçları doğrultusunda sosyal çalışmalara yeterince eğilmeyince bu boşluğu ilgili ,ilgisiz çaycı bayan erkek gazeteciler doldurabiliyor..

Gazetecilik kültür işi , saygın bir meslek .. Gazete sahipleri de bunu bilerek ellerine makine verdikleri, ya da kimlik ve unvan verdikleri  kişileri iyi seçmeli yanlarında önce çaycı olarak aldıkları kişileri sonradan  yönetenlerin ve halkın karşısına  gazeteci olarak sunmamaları bu mesleğin etik kalmasını ve yozlaşmasını da önleyecektir…