İstanbul - Beylikdüzü'nde sahil şeridi karavan parkına döndü; mahalleli tepkili
İstanbul - Beylikdüzü'nde sahil şeridi karavan parkına döndü; mahalleli tepkili
İçeriği Görüntüle

2025 Cemre Düşme Tarihleri

Halk inancına göre, cemreler her yıl belirli tarihlerde, bir hafta arayla sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşer. Bu yılki cemre düşme tarihleri ise şöyle:

  • Havaya Cemre: 19-20 Şubat
  • Suya Cemre: 26-27 Şubat
  • Toprağa Cemre: 5-6 Mart

İkinci Cemre Ne Zaman Düşecek?

Cemrenin ikincisi, 26-27 Şubat tarihlerinde suya düşecek. Bu, halk arasında suyun ısınmaya başladığı ve buzların çözülerek su kaynaklarının canlandığı bir dönemi işaret eder. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar için, suyun ısınması doğanın canlanışının bir işareti olarak kabul edilir.

Üçüncü Cemre Ne Zaman Düşecek?

Son cemre ise 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düşecek. Bu, toprağın ısındığını ve tarım için elverişli koşulların oluşmaya başladığını simgeler. Çiftçiler, bu tarihi, ekim dönemi öncesindeki en önemli işaretlerden biri olarak kabul eder.

Cemre Düşmesi Nedir?

Cemre düşmesi, Türk halk inancına göre baharın gelişinin habercisidir. Her bir cemre, doğanın bir aşamada uyanmasını ve ısınmasını simgeler. Cemrelerin düşüşü, özellikle tarım ve hayvancılık ile uğraşan topluluklar için büyük bir önem taşır. Cemreler havada, suda ve toprakta sırasıyla düşer ve bu doğa olayının, doğanın uyanışına yönelik bir işaret olduğu kabul edilir.

Havaya Cemre (19-20 Şubat)

İlk cemre havaya düşer, bu da hava sıcaklıklarının yavaşça yükselmeye başladığı anlamına gelir. Kışın sert soğukları geride bırakılır ve ilkbahar rüzgarları yavaşça yerini alır.

Suya Cemre (26-27 Şubat)

İkinci cemre suya düşer ve su kaynaklarında buzlar çözülür. Bu tarihlerde, nehirler, göletler ve göllerin suyu ısınır, bu da doğadaki canlıların yeniden hareketlenmeye başladığını gösterir.

Toprağa Cemre (5-6 Mart)

Son cemre toprağa düşer ve toprak ısınarak tarım için uygun hale gelir. Bu dönem, ekim ve biçim zamanı öncesindeki en kritik süreçlerden biridir. Tarımın başlaması, doğanın yeniden doğuşunun somut bir göstergesidir.