Eğriye Eğri Doğruya Doğru - Oğuz Topaçoğlu
Oğuz Topaçoğlu
Yazımızın asıl ana başlığı bir bayram içindi, bir bayram yazısı olacaktı. Ben her bayram böyle olurum deyip, o unutulmaz "Mihriban" şiirinin şairi Abdurrahim Karakoç'un bayramla ilgili ünlü şiirini paylaşacaktım. Yazımızda bu mealde gidecekti. Maalesef, korkulan oldu ve ilk yazımda da dikkat çektiğim gibi...Dediğim gibi daha önceki yazımda da uyardığım gibi, deprem kapıda demiştik ya... Bayram öncesi aynen öyle oldu. Muğla'daki büyük depremin ardından Mersin açıklarında art arda 2 deprem meydana geldi. Allah'tan hafif şiddetli idi. Fakat Muğla'daki deprem dikkat çekiciydi, bir can kaybı ve 69 yaralı... Evet yeni köşe yazımız da yine bir çeşit depremle ilgili uyarı yazısı olacak. Daha önce de ifade ettiğim gibi deprem gerçeğini kabullenmeliyiz. Deprem kapımızda dedik, İsmail Usta kardeşim de, haberin de belirttiği gibi Anamur'da art arda depremler meydana geldi. Bu depremler ne ilk ne de son olacak. 3 Haziran'da korkulan oldu ve deprem uzmanlarının da yine birbirleriyle atışmalarına sebep olan 5.8 büyüklüğünde bir başka veriye göre 5.7 büyüklüğünde Muğla'da deprem meydana geldi ve çevre illerden de hissedildi. Uzmanların dikkat çektiği gibi daha da büyük bir depremi tetikleyebilirmiş. Deprem uzmanları daha da büyük bir deprem olasılığı iddiasında bulunuyor, ama Naci Görür Hoca da diyor ki "Bırakın tartışmaları, biz tedbir alalım. Muğla'yı olası bir depreme dayanıklı hale getirelim" diyor. Deprem riski yüksek merkezi yerlerde tedbirler alalım uyarılarında bulunuluyor. Gerçekten de öyle... Güldür Güldür programına konu olabilecek boyutlara vardı, deprem uzmanlarının tartışmaları. Yok efendim ben daha bilgiliyim, benim tahminlerim daha gerçekçi...Yok efendim...Ve adeta bir yarışma programı gibi deprem uzmanları vitrinde...Bakın efendim biz hala Mersin'de bir uzmanın dişe dokunur uyarısını duymadık.Malum 1998 yılında Ceyhan'da 100'ün üstünde can kaybına neden olmuştu Ecemiş fay hattı ve bu fay hattı bizim Mersin'de hemen Gözne Çukuru denilen bölgeden geçiyor, yani tehlike bu kadar da yakınımızda hani...
PES YANİ
Pes yani pestisit. 3 gıdadan birinde pestisit varmış. Şairin dediği gibi, "Bir sen eksiktin ay ışığı..."
Başımıza bir de pestisit vakası geldi. Meyvelerde sebzelerde yani ilaçlama olayı...Ve bu yıkamayla kolay kolay geçmeyecekmiş ve de sağlık açısından çok büyük tehlikelere yol açabilecek bir vakadan bahsediliyor, iddialar bu yolda.
VE ÜNLÜ ŞAİRİMİZDEN BAYRAM ŞİİRİ
Gelelim Bayram şiirine, ünlü o Abdurrahim Karakoç'un Bayram şiirine... Ben her bayram bu şiiri hatırlarım ve bu şiir benim canımı yakar. İşte unutulmaz "Mihriban" şairi Abdurrahim Karakoç'un ünlü bayram şiiri. Bayramlar Bayram Ola...
Güneş yükselmeden kuşluk yerine/Bir adam camiden döndü evine/ Oturdu sessizce yer minderine/Kızı Bayram dedi yalın ayaklı/Adam Bayram dedi, tam ağlamaklı/Eli öpüldükçe içi burkuldu/Konuşmak istedi dili tutuldu/Güç bela ağzından bir "off" kurtuldu/Oğlu Bayram dedi sırtı yamalı/Adam heya dedi gözü kapalı/ Düşündü kış yakın evde odun yok/Tenekede yağ yok, çuvalda un yok/Yok Yoka karışmış tuz yok sabun yok/Avrat Bayram dedi eğli başınl/Adam evet dedi sıkdı dişini/Çalışsa ne iş var ne cepte para/Dağ oldu içinde büyüyen yara/Dikti gözlerini karşı duvara/Takvim Bayram dedi silindi yazı/Adam öyle dedi bağrında sızı/ Döndürse yönünü herhangi bir dosta/ Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta / Yıllar, aylar,günler erirken yasta/Yer-Gök Bayram dedi ağzını açtı/Adam Bayram dedi evinden kaçtı...
Nice hayırlı bayramlara..Kalın sağlıcakla!